F. Scott Fitzgerald

5,8Кabone
Yeni kitaplar, sesli kitaplar, podcastler hakkında bildirim göndereceğiz
Francis Scott Key Fitzgerald (24 Eylül 1896; St. Paul, Minnesota – 21 Aralık 1940, Hollywood) İrlanda asıllı Amerikalı romancı, deneme yazarı, senarist ve kısa öykü yazarı. Kendisinin popüler hale getirdiği Caz Çağı'nın ihtişamını ve aşırılığını anlatan romanlarıyla tanındı. H

Yazar hakkında

Francis Scott Key Fitzgerald (24 Eylül 1896; St. Paul, Minnesota – 21 Aralık 1940, Hollywood) İrlanda asıllı Amerikalı romancı, deneme yazarı, senarist ve kısa öykü yazarı. Kendisinin popüler hale getirdiği Caz Çağı'nın ihtişamını ve aşırılığını anlatan romanlarıyla tanındı.


Hayatı boyunca dört roman, dört kısa öykü derlemesi ve çeşitli dergilerde yayımlanan 164 kısa öykü yazdı. 1920'lerde ilk romanı ile sağladığı popülarite ve geçici bir servet elde etmesine rağmen, Fitzgerald asıl ününü ölümünden sonra kazandı.


Yirminci yüzyılın en büyük Amerikan yazarlarından biri olarak kabul edilir ve 1890'larda doğup, I. Dünya Savaşı sırasında yetişen neslini «Kayıp Kuşak» olarak tanımlar.


Yaşamı

Fitzgerald, Minnesota'da üst orta sınıf bir ailede doğdu, Çocukluğunun ilk yıllarını New York ve Batı Virginia’da geçirdi. Ailesinin Katolik olması nedeniyle bir süre Katolik okullarına devam etti.Princeton Üniversitesi'nde öğrenimine devam etti. Burada geleceğin yazarları ve edebiyat eleştirmenleriyle arkadaşlık kurdu. Yazıları Triangle, Nassau Lit ve Princeton Tiger gibi dergilerde yayımlandı. Ancak kötü giden bir ilişki ve dersler yerine zamanını yazmaya ayırdığı için okulu bıraktı. 1917'de henüz I. Dünya Savaşı sürerken orduya katıldı.


İlk roman taslağı Romantik Egoist, yayıncının kitapta gördüğü eksiklikler ve savaş döneminin yarattığı maddi sıkıntılar sebebiyle basılamadı.


Evliliği ve ilk romanı

Askeri eğitimler için Alabama'da bulunduğu sırada, Alabama’da Zelda Sayre ile tanışması ve ona âşık olması, Fitzgerald’ın hayatında önemli bir dönüm noktası oldu. Zelda’yı evlenmeye ikna etti; ancak nişandan kısa bir süre sonra Zelda bu evlilikten vazgeçti. Zelda'nın Yargıç olan babası, Fitzgerald’ın gelirinin, ikisini geçindirmeye yetmeyeceğini düşünüyordu ve bu da ayrılmalarına sebep oldu.


Zelda, mali durumu nedeniyle başlangıçta onu reddetmesine rağmen ilişkileri düzenli şekilde devam etti. Genç kadın, Fitzgerald'ı yazmaya yönlendirdi. Savaş sona erdiğinde New York'a dönen Fitzgerald, bir süre bir reklam ajansında yazar olarak çalıştı ve içine düştüğü bunalımlı dönemden çalışmakta olduğu ajanstan ayrılıp ilk taslağının ismi Romantik Egoist, olan romanına yoğunlaştı. Romanın eksik yanlarını düzeltti ve dönemin en önemli editörlerinden biri olan Max Perkins'e romanını kabul ettirmeyi başardı. Okurlar tarafından yoğun bir ilgiyle karşılanan Cennetin Bu Yakası (This Side of Paradise) Fitzgerald’ın edebiyat kariyeri için muhteşem bir başlangıç oldu. 1920 yılında yayımlanan kitabın ardından kazandığı ticari başarı ile Zelda ve Sayre ailesi fikir değiştirdi ve hemen evlendiler. 1921’de çiftin ilk ve tek çocukları dünyaya geldi.


1920’lerde sık sık Paris’e gidip gelen Fitzgerald, kendilerine «Kayıp Kuşak» denilen modernist yazarlarından ve sanatçılarından ve gördüklerinden çok etkilendi. Burada yaşayan Amerikalı edebiyatçılarla arkadaş oldu. Bu arkadaşlarının en önemlilerinden biri, Amerikan edebiyatının önde gelen yazarlarından Ernest Hemingway’di. Ne var ki Hemingway, Zelda’yla hiç iyi anlaşamıyordu; çünkü ona göre Zelda, kocasının çok içmesine ve yazamamasına sebep oluyordu.


Diğer romanları

Genç çift tamamen eğlence odaklı bir hayat sürüyor, bu da maddi açıdan zorluk yaşamalarına yol açıyordu. Sürekli değişken bir ruh hali sergileyen ve eşi ile çok sert kavga eden Zelda’ya en sonunda şizofreni tanısı konması üzerine, yaşadıkları zorluklar biraz daha arttı. İkinci romanı Güzel ve Lanelti (Beautiful and Damned, 1922), onu New York Şehri seçkinlerine itti. Bu süre zarfında yaşam tarzını korumak için dergiler için pek çok hikaye yazdı. Fitzgerald'ın bu dönemlerde kaleme aldığı ve otobiyografik nitelikler taşıyan, şöhret ve Zelda ile olan ilişkisinden ilham aldığı Muhteşem Gatsby (The Great Gatsby, 1925) ve Buruktur Gece (Tender Is The Night, 1934) ne okurlar ne de eleştirmenler tarafından beğenildi.


Ölümü

Tüm bunların etkisiyle Fitzgerald zor günler geçirmeye başladı. Sık sık hastaneye yatırılıyordu; sürekli içiyordu ve kendine bakamaz haldeydi. Ekonomik olarak zor günler geçiren Fitzgerald, Hollywood'da senaryo yazıp, başkalarının yazdığı senaryoları düzelterek yaşamını sürdürdü. Rüzgar Gibi Geçti, Madam Cruie, Three Comrades gibi dönemin önemli filmlerinde replik yazarlığı yaptı. Bu dönemi için daha sonra «Hollywood, sıhhi tesisat bakımı için bir heykeltraşı işe almıştı» yorumu yapılacaktı. 1930’lu yılların sonlarında iki kez kalp krizi geçiren Fitzgerald, 1940’ta, 44 yaşındayken yine kalp krizi sebebiyle yaşama veda etti. Zelda ise 1948’de, kaldığı akıl hastanesinde çıkan bir yangında yaşamını yitirdi.


Ölümünden sonrası

Fitzgerald'ın beşinci ve bitmemiş romanı Son Düş (The Last Tycoon, 1941) Edmund Wilson tarafından tamamlandı ve Fitzgerald'ın ölümünden sonra yayınlandı.


Fitzgerald öldüğünde, okurları tarafından çoktan unutulmuş durumdaydı. Ancak Edmund Wilson'ın son romanını tamamlaması ve kitabın yayımlanması ile Fitzgerald ve daha önce basılan kitapları yeniden ilgi çekmeye başladı. Roman, İkinci Dünya Savaşı sırasında, Amerikan birlikleri için basılan Silahlı Hizmetler Baskılarının bir parçası olarak seçildi ve daha da popülerlik kazandı. Kızıl Haç ile yapılan bir düzenleme sayesinde, bazı Fitzgerald'ın romanları Japon ve Alman savaş esiri kamplarına bile gönderildi. 1945 yılına gelindiğinde, Muhteşem Gatsby'nin 123.000'den fazla kopyası Amerikan askeri birlikler arasında dağıtılmıştı. Savaştan sonra okul müfredatına dahil edilen romanları ve öyküleri, sonraki yıllarda Elia Kazan'dan David Fincher'e pek çok yönetmen tarafından sinemaya uyarlandı.