Kitabı oku: «Haber Oluşturma: Standartlar ve Yeni Yaklaşımlar»
ASLAN ASLANOV'UN ÖZGEÇMİŞ
Aslan Ahmet oğlu Aslanov, 1951 yılında Cebrail bölgesinde doğdu. 1975 yılında Azerbaycan Devlet Üniversitesi gazetecilik bölümünden mezun oldu. 40 yılı aşkın bir süredir basında profesyonel olarak çalışıyor.
1992 yılında Azerbaycan Devlet Haber Ajansında AZERTAC'ta çalışmaya başlamıştır.
1997 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in kararı ile AZERTAC'ın Genel Müdür Yardımcısı, Ekim 2002'de Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in kararnamesi ile AZERTAC Genel Müdürü olarak atandı.
1993-2002 yıllarında Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in yurtdışına yaptığı ziyaretlerinin çoğunda AZERTAC'ın özel muhabiri olarak katıldı.
2000 yılında Azerbaycan'ın “Emektar Kültür İşçisi” onursal unvanını aldı, 2005 yılında “Terakki” madalyası, 2010 yılında “Vatana Hizmete Göre” madalyası, 2011 yılında “Şöhret” nişanı verilmiş ve Rusya Federasyonu “Dostluk” nişanı ile ödüllendirilmiştir. “Haydar Aliyev ve AZERTAC”, “AZERTAC'tan AZERTAC'a Karmaşık ve Şerefli Bir Yol”, “Devlet Politikasının Haber Desteği”, “AZERTAC-90” ve “AZERTAC-95” kitaplarının, “AZERTAC'ın modern Dünyanın Haber Ağındaki Yeri: Oluşum Tarihi Ve Gelişim Aşamaları” monografi, “AZERTAC'ın Modern Dünyanın Haber Ağındaki Yeri” ders kitabı, “Hocalı. XX yüzyıl soykırımı”, “20 Ocak, Tarihimizin Kanlı Ve Gurur Sayfası” kitap albümlerinin yanı sıra Azerbaycan basınının sorunlarına ilişkin onlarca bilimsel ve gazetecilik makalesinin yazarı, birçok kitabın editörüdür.
1979'dan beri Azerbaycan Gazeteciler Derneği üyesidir. 2007 yılının Aralık ayından beri Asya-Pasifik Haber Ajansları Birliği'nin (OANA) büro üyesi ve 2013 yılının Eylül ayından itibaren Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.
2004 yılından bu yana Azerbaycan Cumhuriyeti Savaş Esirleri ve Kayıp, Rehin Alınan Vatandaşlarla ilgili Devlet Komisyonu, 2006'dan beri Dünya Azerbaycanlılar Koordinasyon Konseyi, 2009'dan bu yana Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi Başkanlığında Terminoloji Komisyonu, 2010'dan itibaren Rusya Bilimler Akademisi Rus Felsefe Derneği üyesidir. 2008'den bu yana Türkçe Konuşan Haber Ajansları Birliği'ne (TKA) başkanlık yapmaktadır.
2011-2013 yıllarında Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü üyesi 14 ülkenin Haber Ajansları İttifakı'nın (BSANNA) başkanlığını yapmıştır.
2014 yılında TÜRKSOY 20. Yıl Madalyası ile ödüllendirildi.
Bir yıl sonra Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının kararnamesi ile UNESCO için (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu) Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Komisyonu üyesi seçildi.
2016-2019 yıllarında Dünya Haber Ajansları Kongresi ve OANA Başkanlığını yaptı.
2017 yılında İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üye Ülkeleri Haber Ajansları Birliği (UNA) Yürütme Konseyi üyeliğine seçildi.
2018'de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in imzaladığı kararname ile Azerbaycan Devlet Haber Ajansı – AZERTAC Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandı.
DEĞERLİ GAZETECİ –YAZAR ASLAN ASLANOV VE “HABER OLUŞTURMA: STANDARTLAR VE YENİ YAKLAŞIMLAR KİTABI” ÜZERİNE KISA BİR DEĞERLENDİRME
Azerbaycan’ın bilge ve deneyimli gazetecisi, çok değerli dostum Aslan Aslanov’un Haber Oluşturma: Standartlar ve Yeni Yaklaşımlar (2020) kitabı gerek sahadan verdiği bilgilerle gerek akademik referanslarıyla alana katkı sağlayacak bilimsel bir kitaptır. Deneyim, birikim ve bilimsel bilginin birlikte harman edildiği bu kıymetli eser, Dünyada ve Azerbaycan’da haber ajanslarının ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar büyük işler başardığını, insanların bilgiye ve habere ulaşmada gördüğü rolü, önemi gözler önüne sermektedir.
Çok değerli Gazeteci ve Yazar Aslan Aslanov, Azerbaycan Devlet Haber Ajansı- AZERTAC ile diğer haber ajansları hakkında güncel bilgiler verirken enformasyon çağının özelliklerini örnekler üzerinden anlatmaktadır.
Azeybaycan’ın ilk resmi haber ajansı AZERTAC ve diğer ajanslar haberlerin küreselleştiği bir dünyada öne çıkmaktadır. Azerbaycan’a ait konuların, bilgilerin ve haberlerin başkalarının gözünden, perspektifinden, yaklaşımından değil; doğrudan Azerbaycan’ın dilinden, kelimelerinden, anlatımından öğrenilmesi gerektiği ve doğrulara ancak bu şekilde ulaşılabileceği açıktır. Bilgi ve haber tekellerinin kendi çıkarlarını öne alan, objektiflikten ve nesnellikten uzak bakış açılarının karşısına ülkeler ancak kendi bilgi ağları ile çıkabilir ve doğru enformasyonu sağlayabilir ki, AZERTAC’da yıllardan beri bunu yapmaktadır. Özellikle 44 günlük İkinci Şanlı Karabağ Şavaşı ve Zaferi’nde AZERTAC tüm dünyayı doğru bilgilerle aydınlatan örnek bir habercilik yapmıştır. Ermenistan’ın yalan ve çarpıtmaya dayalı enformasyon çabalarına karşı muazzam bir doğru bilgi hamlesi ile mücadele vermiş; tüm önyargıları yıkmış, sadece Azerbaycan ve Türkiye kamuoyu için değil, tüm dünya kamuoyu için de doğru ve güvenilir bilginin en önemli adreslerinden biri haline gelmiştir.
Kitap aynı zamanda Azerbaycan’ın dünya bilişim alanına entegre olmasına tarihsel bir perspektif sunmaktadır. Bunun yanı sıra güncel durumlara yer veren yazar küresel dünyada enformasyon akışına dikkat çekerek haberlerin kullanımı ve yayılma sorunlarını ele almaktadır.
Yaşadığımız çağ, hızın ve akışın olduğu bir çağdır. Yazar Aslanov, bu kitapta haberin hızını ve dikkat edilmesi gereken yönlerini detaylı anlatmış, genç gazetecilere deneyimlerini aktarmıştır. Haber ajanslarının rolüne değinen yazar, bir gazetecinin nasıl olması gerektiği ve sektörde neler yapabileceğini aktarırken meslektaşlarına yol göstermiştir.
Dijitalleşen dünyada yeni medyanın ve çevrimiçi haberlerin önemine dikkat çeken Aslanov, yaşadığımız haber çağını da son derece iyi bir gözlemle aktarmıştır. Başarının formülünü yaratıcı personel, kuramsal bilgi, uygulama deneyimi ve yeni teknolojiler olarak açıklayan yazar deneyimlerini kendisinden sonra gelen gazetecilere paylaşmaktadır ki, hayranlık veren bir mesleki birikim ve deneyime sahip olan Aslanov’un eserini bu yönü bir kez daha kıymetli hale getirmektedir.
Aynı zamanda sektöre ve geleceğe dair katkılar sunan Aslanov genç gazetecilerin bir süre stajlardan, mesleki deneyim testinden geçmesi ve deneyimli gazetecilerle çalışması gerektiğini ön görmektedir. Bunun yanı sıra haberdeki etik kodlara değinirken tarafsızlık, güvenilirlik, şeffaflık ilkelerini açıklamaktadır. Son bölümde ise haber ajanslarının uluslararası ve bölgesel örneklerini bize sunmaktadır. OANA, Dünya Haber Ajansları Kongresi, Avrupa Haber Ajansları Birliği (EANA) gibi birçok ajans hakkında bilgi verirken onların kurulma amaçlarını ve önemini aktarmaktadır. Aslanov, haber ajanslarının tarihini incelerken hem tarihsel hem de güncel örnekler sunarak haberin oluşum ve yayılım aşamalarına dikkat çekmiştir. Bu bağlamda deneyimlerden ve akademik referanslardan oluşan kitap, yeni nesil gazetecilere ve akademik literatüre katkı sağlayacaktır.
AZERTAC’ın deneyimli Genel Müdürü Aslan Aslanov, mesleğine aşık, doğrulara sadık, gençlere ve insanlığa katkı için fedakarca çalışan örnek bir kişiliktir. Dostluğu ile her zaman kıvanç duyduğum, birikimini kendim ve öğrencilerim için önemsediğim bir gazetecidir. Bu kıymetli eserden ötürü kendisini kutluyorum.
Prof. Dr. Zakir AVŞARAnkara Hacı Bayram Veli Üniversitesiİletişim Fakültesi Dekanı
ÖNSÖZ
Sürekli genişleyen küreselleşme süreci devam ederken, küresel medya alanı da dönüşüm geçirmiş, ulusal enformasyon alanının sınırları gözlerimizin önünde silinmiş ve uluslararası ajansların haber akışı üzerindeki tekelleri yoğunlaşmıştır. Bu bağlamda, her ülkede ulusal çıkarlara hizmet veren, doğru, güvenilir ve tarafsız haberlerin taşıyıcısı olan, tarihsel gelenekleri yeni değerlerle zenginleştirebilecek, devletlerinin ve halklarının çıkarlarını koruyabilecek şekilde geliştirilmiş haber ajanslarının faaliyet yönleri daha da genişlemiş, rolü artmıştır.
Birleştirilmiş bir haber ağının (internetin) ortaya çıkması, haber ajanslarının yapısında ve iş ilkelerinde yeni niteliksel değişiklikler getirdi. Bugün, haber ajansları sadece haber üretmek ve yaymakla kalmıyor, aynı zamanda sosyal aktör olarak toplumda bir gündem oluşturabiliyor. Araştırmacılara göre, haber ajansları hem doğrudan hem de dolaylı olarak gündemi oluşturuyor. Doğrudan yol ajans muhabirinin araştırması sonucunda aldığı önemli bilgilere dayanarak hazırladığı ve yaydığı enformasyonları içerir. Bu şekilde haber ajansıyla ilgili taraflarca kendisine gönderilen bilgilerden haber oluşturarak ortaya koyup kamuoyuna yön verir. Bu durumda, bazen önemsiz bir konu ortaya çıkarak topluma yayılır.
Modern dünyadaki haber ajanslarının çalışmalarının, devletin iç ve dış politikası ve uluslararası ilişkileri de dâhil olmak üzere toplumun yaşamıyla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğu sonucuna varabiliriz.
İnsanlık yaradılıştan bu yana haber edinmeye ihtiyaç duymuştur. Tarih boyunca, haber iletmenin çeşitli yöntemleri aranmıştır: Görsel işaretler, haberciler, posta güvercinleri, mektuplar, telgraflar, telefon, radyo, gazeteler, haber ajansları, televizyon, internet, yapay uydular vb.
İlk haber ajanslarının ortaya çıkışı 19. yüzyıla kadar uzanıyor. Tam olarak ismi haber ajansı olmasa da, dünyadaki bir haber ajansının ilk örneği Boston tüccarı Samuel Gilbert’in adı ile ilgilidir. Boston’da diğer ülkelerde neler olduğu hakkında bilgi almak isteyenler Avrupa’dan gelen gemileri karşılıyor ve denizcilerden bir haber almaya çalışıyordu. Boston tüccarlarının ticaret ve siyasetle ilgili haberlere ihtiyacını göz önüne alan Samuel Gilbert 1811 yılında dükkânının bir kısmını bir kıraathaneye dönüştürdü ve lobiye iki defter koydu. Denizcilerin haberlerini ve bilgilerini bu defterlere aktardı.
Araştırmacı Sevcan Başboğa, Anadolu Ajansı (1920-1922) kitabında şöyle yazıyor: “Defterdeki haberleri almak isteyen Bostonlılar çay odasına daha fazla gelmeye başladı. Gilbert’in tamamen ticari amaçlı bu girişimi “Dünyanın ilk haber ajansının faaliyeti” olarak algılandı.1”
Bugün, haber ajansının ilk örneği, 1835 yılında Macar kökenli Fransız Charles Luis Havas tarafından oluşturulan “Havas Bürosu”dur. Bu ajansın sloganı, herkesin bugün ulaşmaya çalıştığı hedeftir: “Haberleri hızla al, hızlı ilet.”
Havas'ı takiben, 1850’lerde Londra’da Reuters haber ajansı kuruldu, 1853’te Torino’daki Stephanie ajansı, 1855’te Almanya’daki Volf Haber Ajansı ve 1857’de ABD’de New York Associated Press kuruldu.
Dünya uygarlığı ve kültürünün yeni bir aşaması olarak kabul edilen yirminci yüzyılın sonu ve üçüncü binyılın başlangıcı modern enformasyon toplumunu şekillendirmiştir. En son yöntem ve teknolojinin oluşturduğu çevre, insan bilincine, onun düşünmesine ve sosyal yaşam üzerine önemli etki yapmakla yeni bir evrensel zihniyetli kişiliği ortaya çıkardı. Bu gelişme, bir dizi önemli alanda dünyanın toplu yönetimine, doğal kaynakların ve ekolojinin ortak kullanımı için yeni kriterlerin belirlenmesine, yeraltı, yerüstü ve uzay faaliyetlerinin ortak düzenlemesine yol açmıştır. Bu ilerleme, tüm alanlarda insan faktörünü ve toplumun sınırsız, engelsiz ve sansürsüz haber ihtiyacını ödemeyi dikkate almayı gerekli kılmıştır, bu da onu inkâr edilemez bir gerçek ve artık geri alınamayan bir süreç haline dönüştürmüştür.
Kısacası, enformasyon çalışması modern yönetim düzenlerinde en önemli olgu haline gelmiştir. Haber çalışmalarının yapılması, toplanan bilgilerin kullanımı, neredeyse tüm yönetme seviyelerinde özel bir yere sahiptir. Bu, enformasyon halkla ilişkilerde, ekonominin düzenlenmesinde, iç ve dış politikada artan önemini göstermektedir.
Toplumun ve onun çeşitli kesimlerinin sosyal durumunu incelerken veya somut alanlardaki kalkınma görünümlerini belirlerken görüş farklılıkları hakkında bilgiye erişim de çok önemlidir. Bu nedenle, artık medyanın sosyo-politik, sosyoekonomik ve insanî ilişkiler düzenindeki artan rolüne özel önem verilmektedir.
Ulu önder Haydar Aliyev basın mensuplarına 21 Temmuz 1999’da tebrik mektubunda şunları yazdı: “Basın, demokrasiyi derinleştiren ve siyasi gelişime katkıda bulunan güçlü bir araçtır. Bugün ana görevimiz, ulusal devletin yapısında, demokratik değerlerin kuruluşunda, sivil vatandaş toplumun oluşumunda, yeniliklerin uygulanmasında ve insanların manevi olarak tasfiye edilmesinde medyanın geniş olanaklarını etkili kullanmaktır.”2
Gördüğümüz gibi, modern dünyada haber çalışması, politik, sosyal, aynı zamanda, önemli sosyo-psikolojik konularla yakından bağlantılı olduğu için özel bir ilgiye sahiptir. Burada farklı siyasi görüşler, farklı ideolojiler, ideolojik mücadeleler ve provokasyonlar, yani “enformasyon savaşı” özel bir yere sahiptir. Genellikle, haber çalışmasında çok yönlü ve hatta çelişen faktörler vardır. Bu nedenle, haber çalışmasını düzgün bir şekilde yapmak için en son yöntemlerin, sağlam akıl yürütmeye ve nesnel mantığa dayanan bilimsel-teorik kavramlardan hayatta kanıtlanmış, gerçekleştiren deneyimlerin kullanılması çok önemlidir.
Modern enformasyon çalışması aynı zamanda tarihin gidişatı ve yön konusu ile ilgilidir. Bugün tarihin içeriği tamamen değişti ve politik, ekonomik ve sosyal insani bakış açısından modern düşünceye dayanan “yeni bir tarih” ortaya çıktı. Uygarlığın yeni aşamasında, her devlet kendi bağımsız, amaçlı bilgi politikasını ve ideolojisini tanımlar. Zengin ve kapsamlı ulusal bilgi kaynaklarının oluşumunu, siyasi ve sosyal yönetimde ve ticari amaçlarla kullanılması özellikle önemlidir. Aynı zamanda, her ülkenin bilgi politikası sosyal, ekonomik ve kültürel gelişiminin niteliğine ve düzeyine göre şekillenmektedir. Ülkeler bu politikayı gerçekleştirmek için kısa ve uzun vadeli programlar uygulamaktadır. Bu programların temel amacı, yeni bir gelişme aşamasına geçmek için mükemmel bir ulusal enformasyon toplumu oluşturmak ve küresel haber alanına entegre olmaktır.
Azerbaycan’da bu yönde çok önemli işler yapılıyor ve ülkemiz aktif olarak dünya enformasyon akışına entegre oluyor. Coğrafi konumu ve bağımsız politikası nedeniyle Azerbaycan, dünya bilgi mimarisinde eşsiz bir yere sahip bir ülke olarak bilinir. Bu nedenle haber ajanslarının ülkenin sosyo-politik, sosyo-ekonomik, bilimsel ve kültürel yaşamındaki rolü, devleti ve demokrasini güçlendirmek ve Azerbaycan’ın gerçeklerini dünyada yaymak ve araştırmak yönünde bu ders kitabının hazırlanması önemlidir. Aynı zamanda dünya deneyimi, bölgedeki görünmeleri, ekonomik, politik, sosyal ve insani alanlarda rolü, uluslararası ilişkilerde enformasyonun önemi, haber alanı olarak Azerbaycan’ın imkânları, maddi, teknik ve entelektüel kaynakları da dikkate alınmalıdır.
Öte yandan, enformasyon sadece sosyal ve politik bir bağlam değil, aynı zamanda bilimsel ve kültürel yaratıcı bir faaliyettir, gazetecilik, edebiyat eleştirisi, tarih, felsefe ve siyaset biliminin somutlaştırıldığı, uygulamada bulunduğu bir alandır. Dünya basın ve haber ajanslarının tarihi, gelişim dönemleri, toplumun oluşumunda enformasyonun rolü, bilişim ve iletişim teknolojileri vb. güncel konularda birçok araştırma yapılmıştır. Çeşitli devletlerin enformasyon politikaları, uluslararası ve bölgesel haber örgütlerinin faaliyetleri ve bilginin modern insanın entelektüel düzeyi ve zihniyetine etkisi üzerine çok sayıda çalışma vardır. Aynı zamanda modern dünyada enformasyon ağlarının genişlemesi, iletişim teknolojilerinin hızlı ilerlemesi, internet ve yapay uydu iletişiminin pekiştirilmesi, kablolu televizyon, dijital ve multimedya düzenlerinin hızlı gelişimi ve bu alanın toplum ve insanlar üzerindeki artan etkisi bilimin çeşitli alanlarında araştırmalara katkıda bulunmuştur. Bilgi bir medya ürünü olarak gazetecilik kuramcılarını, tarihî olay olarak tarihçileri, metin olayları olarak edebiyat eleştirmenlerini ve insanları etkilemek için sosyologları kendine daha fazla çekmektedir. Ekonomistler, finansörler ve ticari kuruluşlar onun iş kolunu inceliyorlar ve sürekli büyüyen kârlı yönünü araştırıyorlar.
Modern enformasyon teorisyenlerinden E.Toffler, L.Zemlyanova, Y.Zasurski, V.Terin, A.Panarin, M.Nazarov ve diğerlerinin çalışmaları iyi bilinmektedir. Gazetecilik alanındaki tutarlı araştırmacılar arasında E.Prohorov, E.Dotsenko, S.Mihaylov, V.Sapunov, M.Şkondin, A.Tertiçni, V.Voroşilov ve sosyologlar, psikologlar ve filozoflardan S.Kara-Murza, D.İvanov, M.Verşin, A.Yuryev ve diğerlerinin çalışmaları enformasyon toplumu ve onun farklı sorunlarının incelenmesi üzerine adanır.
Bu çalışmalar, enformasyonun çağdaş toplum üzerindeki etkisini, insanların kültürel ve entelektüel düzeylerinin gelişimine sağladığı yararları, modern çağdaki, yeni fikirleri ve bilimsel ilerlemede rolünü, ayrıca siyasi düzenlerde mevcut çelişkileri ve sorunları incelemeye yardımcı olur.
Enformasyonun toplumlar üzerindeki etkisinin araştırılması doğrudan medyaya bağlı olduğundan, birçok çalışmanın kapsamı haber ajanslarının tarihinin incelenmesinde de yansımaktadır. Haber ajanslarının tarihini incelemek, daha fazla medyanın kamusal hayata, politik, ekonomik ve kültürel süreçlere aktif katılımı ve etkisi ile ilgilidir. Haber ajanslarının tarihi ayrıca toplumun birçok alanının gelişimi, modern insanın düşüncesi ve yaşam standardı ile ilgili olduğundan, onun incelenmesi toplumdaki evrim sürecinin derinleştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu olgular göz önünde bulundurularak, ders kitabı aşağıdaki sınıflandırmaya göre hazırlanmıştır:
• Azerbaycan’ın haber ajansları;
• Küreselleşmiş bir dünyada enformasyon akışı, haberi hazırlama ve yayma sorunları;
• Bilgi kaynakları, haber alma yolları;
• Geleneksel medyadan sosyal medyaya dönüşümün gerekliliği;
• Uluslararası haber ajansları örgütleri.
Resmi kaynakları, arşiv bilgilerini, Azerbaycan’da ve yurtdışında yayınlanan bilimsel ve teorik çalışmaları, monografları, süreli yayınları, internet kaynaklarına dayanarak hazırlanmıştır. Üniversitelerin gazetecilik bölümlerinin öğrencileri, doktora öğrencileri için tasarlanmış ders kitabını gazeteciler ve siyaset bilimcileri de kullanabilirler.
BİRİNCİ BÖLÜM
AZERBAYCAN’IN HABER AJANSLARI
Haber ajansları şu anda Azerbaycan’ın önde gelen bilgi kaynaklarıdır. Her gün gazetelerde, televizyonda, resmi web sitelerinde, internet partallarında onların isimleri yer alır, çok çeşitli konularda haberlerini okur ve dinleriz.
AZERTAC, Azerbaycan’ın ilk haber ajansıdır. Yüzyıl önce kurulan bu ajansın, geçen gelişme yolu Mart 1920’den bu yana Azerbaycan’ın bir kronolojik yazılmış tarihi olarak kabul edilebilir. Bu nedenle, ders kitabı ulusal ajansın tarihine, gelişim yoluna ve uluslararası ilişkilerine daha geniş bir anlam vermektedir.
1.1. Azerbaycan Devlet Haber Ajansı – AZERTAC
Haberlerini ilk kez 2 Mart 1920’de yayınlayan AZERTAC’in oluşumu, tarihsel koşullar, siyasi ve sosyal taleplere dayanan gelişme süreçleriyle bağlantılıdır.
Yirminci yüzyılın başlarında, Rusya olmak üzere dünyadaki devrimci süreçler ve ulusal bağımsızlık mücadelesi, fikir, ifade ve basın özgürlüğü konusunu gündeme getirmiş ve halkın en önemli taleplerinden biri haline getirmiştir. Bu nedenle, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi zamanlarında enformasyon çalışması çok önemli bir olgu haline dönüşmüştür.
Geçmişte, telsiz telgraflarının teknik özellikleri, dünyanın ekonomik, politik ve kültürel merkezlerden ve uzak noktalardan güncel haberler almamıza olanak sağladı. Ayrıca, bu şekilde elde edilen haberler telgraf tarafından iletilen bilgiden çok daha ucuz oldu. Amerika Birleşik Devletleri de olmak üzere batı ülkelerinde, telsiz telgraflarının kullanımına geçen yüzyılın başlarında başlandı. Wolf ve Reuters ajanslarına, haberleri yaymaları için özel radyo istasyonları tüm ağlarla sağlandı. Hükümetler bu radyo istasyonlarını resmi haberleri yaymak için geniş çapta kullandılar.
Çarlık Rusya’da, Kiev, Kharkov ve Odessa’daki büyük yayınevlerinde bu tür radyo istasyonları oluşturma girişimi önerildi. Ancak devrimcilerin bu radyo istasyonlarını kullanmasından endişe duyan Rusya’nın Çarlık hükümeti bunu kabul etmedi. Ancak Çarlık hükümetinin devrilmesinden sonra 1918’de radyo istasyonlarının oluşturulması için bir plan geliştirildi ve zamanla uygulanmaya başlandı.
Azerbaycan’a gelince, bu bölgedeki durum pek iç açıcı değildi. Bir tek Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra, radyo istasyonlarının çalışmalarını gerekli düzeye çıkarmak için yeni önlemler alındı. Bakü Kıyı Radyo İstasyonunun, Posta ve Telgraf Bakanlığına devredilmesi bu konuda en önemli önlemlerden biriydi. Ancak enformasyon alınması ve iletilmesi, haber bülteni hazırlamak ve yayınlamak için özel ekipman ve ek personel gerekliydi. Küçük radyo istasyonlarının özellikleri tüm bunları yapmak için yeterli değildi. Bu nedenle, en son ekipmanlarla donatılmış ayrı bir haber ajansına ihtiyaç vardı.
Bu amaçla, 3 Mart 1919’da hükümetin Bakanlar Konseyi toplantısında, Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın kurulması konusu tartışıldı. Toplantıda Bakanlar Kurulu Başkanı Fatali han Hoyskinin bu konuda bir konuşması dinlenildi. Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın kurulması işine Halk Milli Eğitim Bakanı Nasib Bey Usubbeyov görevlendirildi.3
O zaman ajansın çalışmalarını, haberlerin alınmasını ve iletilmesini radyo araçlarının ötesinde hayal etmek mümkün değildi. Bu araçların Posta ve Telgraf Bakanlığı’na tabi kılınması ve onu doğrudan atamaya uygunluğu dikkate alınarak, ajansın kuruluşu sonraları Eğitim Bakanlığından alınarak Posta ve Telgraf Bakanlığı’na devredildi.
1919’un ikinci yarısında, Eğitim Bakanlığına tabi kılınarak Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın kurulması hakkında bir kanun tasarısı ve Kurumun Tüzüğü hazırlanmıştır. Proje, AZERTAC’ın amaç ve hedeflerini, gelirlerini ve harcamalarını belirlemiş ve bu bütçeye göre, Devlet Hazinesinden ajansın çalışması için 1.843.400 ruble tahsis edilmesine karar verilmiştir.4
AZERTAC’ın kuruluş amacı, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin devlet kurumlarına, basın kuruluşlarına, sanayi kuruluşlarına dünyadaki siyasi merkezlerden alınan haberleri sağlamak, aynı zamanda, Azerbaycan’ın sosyal, askeri, ekonomik hayatı, hükümetin faaliyetleri ve parlamento çalışmalarıyla ilgili haberleri cumhuriyet bölgelerine, Kafkaslar ve Avrupa ülkelerine ulaştırmaktı.
Projeye göre ajans, görevini yerine getirmek için aldığı haberlere dayanarak günlük bültenler, en önemli bilgilere dayanarak “Haberler” hazırlamalı ve elinde bulanan araçları kullanarak yaymalıydı.
Tüzük, 1 Ocak 1920’de Posta ve Telgraf Bakanlığı’na bağlı özel bir birim olarak Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın kurulması, baş editör olarak görev yapacak kişinin ayna zamanda ajansı yöneteceğini belirtiyordu.
Ajansın gelirleri, yayımladığı bültenlere abonelikten oluşturulacaktı. Abonelik ücreti yayınevi için ayda 9.000 ruble, özel aboneler için 6.000 ruble ve devlet aboneleri için 4.000 ruble miktarında amaçlanmıştı ve ajansın 13 kişilik bir personel kadrosu belirlendi: genel yayın yönetmeni, editör ve beş daktilo (dördü abonelere gönderilen haber bültenlerinin kopyası, biri ajansın ofisi ve yazı işleri ofisi ile güncel yazışmalar için tasarlanmıştır), bültenlerin acil olarak devlet kurumlarına, gazetelere ve diğer adreslere gönderilmesi için haberci kurye, muhasebeci, düzeltici ve bekçi.
Ajansın 1 Ocak 1920’de faaliyete geçmesi planlandı. Ancak, ajans bilinmeyen nedenlerle o sırada faaliyete başlayamadı. Bu, arifede basında AZERTAC yazısı ile yayınlanan hiçbir haberin olmaması bunu doğrulamıştır.
2 Şubat 1920’de, bir sonraki hükümet toplantısında, Azerbaycan Telgraf Ajansı AZERTAC’ın personel kadrosu projesinin ve taslağının bazı değişikliklerle Parlamento’ya gönderilmesine karar verildi. Karar şu şekildeydi:
1. Azerbaycan Telgraf Ajansı personel kadrosu projesinin taslağı ve tüzüğünün aşağıdaki değişikliklerle Parlamento’ya gönderilmesi için onaylamak:
a) Yardımcı editör görevini kaldırmak;
b) Genel yayın yönetmenine ayda 6.000 ruble, yardımcısına 4.500 ruble maaş vermek;
c) Abonelik ücretini 40.000 rubleye çıkarmak.
2. Parlamento personeli kadrosu ve tüzüğü onaylamadan önce, Posta ve Telgraf Bakanı’na maliyetleri telsiz bültenler için abonelik ücretinden alınan gelirler içermekle yukarıda belirtilen Telgraf Ajansı’nın oluşturulmasına izin verilmeli.5
Birkaç gün sonra, 23 Şubat 1920’de Parlamentonun 127. oturumunda, “Bakü Kıyı Radyosu’ndaki personeli ile ilgili” yasa tasarısı tartışılırken milletvekilleri, Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın kurulması gereğini, yeni bağımsızlık kazanmış ülke için böyle bir ajansın önemini belirttiler. Toplantıda konuşan Milletvekili Ağa Eminov, kıyı radyo istasyonunun (kablosuz telgraf) iki alıcı, bir alıcı ve aynı zamanda verici dâhil üç cihaz olduğunu söylemişti. Ona göre, teknik sınırlamalar nedeniyle üç büyük Avrupa radyo istasyonundan eş zamanlı alınan haberi kabul etmek mümkün değil.
Böylece Azerbaycan’la ilgili haberler sadece bir cihazla gönderildi. Konuşmacı, radyo istasyonlarının günde 70.000’den fazla kelime alamadığını hatırlattı, hükümetin bir telgraf ajansı kurmayı planladığını ve bunun için bir proje hazırlandığı bilgisini vermişti.
Sonra milletvekili Ağa Aşurov konuşma yaparak tartışılan konu hakkında bir tutum ifade etti. Radyonun zayıflığına ve bir telgraf ajansının eksikliğinin kötü sonuçlar doğuracağına atıfta bulunarak şunları söyledi: “…Onların eksikliği, düşmanlarımızın bizler ve Bakü ile ilgili çeşitli yalanlar ve gerçeğin dışında dedikodular ve haberler yayınlamasına neden olur. Bir haber ajansımız olsaydı, biz bu konuda onun aracılığıyla kendimizle ilgili yayınlanan haberleri alabilir ve gerekli kılınan cevapları ve karşılığını verebilirdik.”6
Son olarak, 2 Mart 1920’de ilk defa “Azerbaycan” gazetesinde ilk kez “AZERTAC” imzasıyla haberler yayınlandı. Bu gerçeklik, ajansın 1 Mart 1920’de çalışmaya başlatıldığını açıkça ortaya koyuyor. Gazetenin 3 Mart tarihli sayısında Şuşa, Karyagin (şimdi Fuzuli) ve Hankendi’den “AZERTAC’ın Yurtiçi Haberleri” başlığı altında alınmış kısa haberleri yer almaktaydı. 9 Mart’ta aynı gazetede AZERTAC’ın 7 Mart sayısındaki 7 numaralı Bülteninde “Gürcistan’a Yardım” başlığı altında bir haber yayınlandı.
Yaklaşık bir ay sonra, 25 Mart 1920’de Azerbaycan Telgraf Ajansı tarafından Halk Eğitim Bakanlığı’na gönderilen 17 numaralı talimatı, ajansın gerçekten 1 Mart’ta kurulduğunu onaylayan tutarlı bir kanıttır. Talimatta Hükümetin 1 Mart tarihli kararına göre, Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın Posta ve Telgraf Bakanlığı’na bağlı olarak kurulduğu ve oluşum aşamasında olduğu kaydedilir. Ayrıca belgede, 1 Nisan’dan devlete ait işletmelerden ve yetkililerden AZERTAC bültenlerine abonelik kayıtlarına başlayacağı ile ilgili bilgi verilmişti. Abonelik masraflarına gelince, nakliye maliyetleri dâhil Bakü’de 3.000 ruble ve Azerbaycan’ın diğer şehirlerinde 300 ruble olarak belirlendi. Talimatta Ajansın, geçici olarak Naberezhnaya ve Sadovaya sokaklarının kesiştiği Posta ve Telgraf Bakanlığı binasında bulunduğu belirtilmişti.7
AZERTAC haber bültenleri günlük olarak Azerbaycan Türkçesi’nde ve Rusça olmak üzere iki dilde yayınlanmaktaydı. Haber bültenleri genç Azerbaycan devletindeki en önemli olayları kapsıyor ve hükümetin yapılan işleri tarihin hafızasına kaydediliyordu. Bültenlerde, Moskova, Paris, Basra, Roma, Tiflis, Taşkent, Kuzey Kafkasya, Zakaspi ve Karadeniz’deki radyo istasyonlarından yanı sıra telefon ve telgrafla muhabirlerin haberleri yayınlandı.
Ajans teknik yetenekleri ile ilgili olarak, hareketsiz, aynı zamanda hareketli istasyonları işleten ekipmanlara sahipti. Bu, her iki istasyondan da haber alınmasına fırsat sağlamaktaydı. Ajans, diğer kaynaklar dışında, radyo istasyonları aracılığıyla günlük sadece 40.000 karakter kapasiteli haberler aldı. Gelecekte, ajans diğer ülkelerdeki haber ajanslarıyla sözleşme imzaladıktan sonra, haberlerini önce komşu ve sonralar uzak ülkelere yaymayı amaçladı. Haberlerin büyük bir ilin merkezinde kurulacak radyo istasyonları ve Savunma Bakanlığı’na bağlı istasyonları kullanmakla birlikte telefon ve telgrafla Azerbaycan’ın bölgelerine ulaştırılması planlandı.
Ancak, AZERTAC yaklaşık iki ay boyunca bağımsız olarak çalışabilmiştir. Bolşevik Rusya’nın işgali sonucunda 28 Nisan 1920’de Azerbaycan Halk Cumhuriyeti parçalandı. Aynı gün, Rus Telgraf Ajansı ROSTA, Bolşevik propagandasında bulunan ikiyüzlülükle güya Bakü’de bir darbe olduğunu ve eski hükümetin halk tarafından devrildiğini bildirdi.
Azerbaycan’daki Sovyet kuruluşunun ilk aylarında, AZERTAC formalite bağımsızlığını resmen korudu, ancak gerçekten Rus Telgraf Ajansı’nın (ROSTA) bir bürosu olarak çalıştı. Bölgelerden gelen haberler dışında, AZERTAC diğer tüm haberleri ROSTA’dan aldı. Bu enformasyonlar dışında Moskova, Petrograd, Çelyabinsk, Saratov ve Vladivostok’tan alınan haberler ve iç savaşla çevrili Rusya ile ilgili haberler yaygındı. AZERTAC aynı haberleri ağırlıklı olarak duvar gazetelerine ve yerel gazetelere gönderirdi.
Ajansın ROSTA’nın bir parçası olarak resmi statü kazanması, 9 Haziran 1920’de Nariman Narimanov’un “Azerbaycan Merkez Basın Kurulu’nun kurulması üzerine” kararını imzalamasını takiben gerçekleşiyor. Aynı kararnameyle, zamanında çalışan ROSTA’nın Kafkasya Bölgesel Bölümü’nün (AzKafROSTA)8 önde gelen bölümlerden biri olarak Azerbaycan şubesi Kurula dâhil edildi. Bu kurul, ROSTA’nın Kafkasya yetkili temsilcisi S.Y.Bogdatyev tarafından yönetilirdi. Haber çalışmalarının düzenlenmesinde Yönetim Kurulu başkanı, tanınmış gazeteci Ağababa Yusifzade’nin büyük bir etkisi olmuştur.
20 Ağustos 1920’de, Halk Eğitim Bakanlığı yönetim kurulu toplantısında AZERTAC’ın durumu ve geleceğe yönelik gelişimi tartışıldı. Yönetim Kurulu toplantısında konuşan sözcü, AZERTAC’ın hâla oluşum aşamasında olduğunu ve bu nedenle önceden belirlenen tüm görevleri yerine getiremediğini söyledi. Bu yüzden, ajansın muhabir ofisleri bölgelerde ve bazı Doğu ülkelerinde açılırsa ve personelin mali durumu iyileştirilebilirse, Ajans daha verimli çalışa bilirdi. Ancak Yönetim Kurulu başkanı Bunyadzade, AZERTAC’ın haberlerinin çoğunu ROSTA’dan aldığı için onun malzeme-teknik tabanını güçlendirmek için özel bir cihazın satın alınmasına ihtiyaç duymadığını söyleyerek bu öneriyi kabul etmedi.
Toplantıya katılan Şeytin, AZERTAC’ın bağımsızlığının formalite niteliğine dayanarak Bunyadzade’in söylediklerini destekledi. Bu nedenle, “Cumhuriyetin gücü ve kaynaklarına göre AZERTAC’ın gelecekteki varlığı” sorusunun çözülmesi gerekiyordu.