Kitabı oku: «Çocuk Şiirleri»
SÖZ BAŞI
İbrahim Alâettin Gövsa, Türk edebiyatında özellikle ansiklopedi çalışmalarıyla ve çocuk edebiyatındaki çalışmalarıyla tanınan bir şahsiyettir.
O, bilhassa çocuk edebiyatımız açısından önemli bir isimdir. Çocuk Eğitimi, çocuk psikolojisi, çocuklar için kaleme aldığı edebî eserler ile çocuk edebiyatı üzerine yaptığı araştırmalarıyla o, Türk çocuk edebiyatında önemli ve öncü bir insandır.
İbrahim Alâettin Gövsa’nın “Çocuk Şiirleri” adıyla yayınladığı eser, bizim edebiyat tarihimizde çocuklar için yayınlanan ilk şiir kitabıdır. 1911 yılında basılan bu eserin peş peşe beş baskı yapmasının iki sebebi olabilir. O zaman için bu sahada yayınların azlığı, ikinci ve önemli bir sebep de bu kitaptaki şiirlerin gerçekten çocukların anlayabildiği bir dille ve onların dünyasına girebilecek bir tarzda kaleme alınmış olmalarıdır. Onu bu sahada teşvik eden bir başka sebep de:
“Kim demiş çocuk küçük bir şeydir
Belki o çok büyük bir şeydir”
Diyerek çocuğa ve çocukluğa dikkatleri çeken ulu şair Abdülhak Hamit Tarhan’ın onun bu çalışmalarını öven bir mektup kaleme almış olmasıdır.
İbrahim Alâettin, kitabını yeğeni Hadi’nin şahsında bütün çocuklara ithaf etmiştir. Hadi, İbrahim Alâettin’in ablasının oğludur ve küçük yaşta annesini kaybetmiştir. Onu İbrahim Alâettin kendi evladı gibi himaye eder ve büyütür.
Biz bu kitabı yayına hazırlarken Arap harfli Türk alfabesiyle yapılan ilk baskı da dâhil bütün baskıları tek tek inceledik. Eski harfli metinleri yeni harflere çevirdik. Gördük ki, kitaplarda hem şiirlerin sıralanışında farklılıklar var hem de farklı baskılarda yeni şiirler ilave edilmiş veya bazı şiirler kitap dışı bırakılmış.
Şu anda okumaya başladığınız kitapta, ilk baskıdaki şiir sıralaması esas alınmıştır. Diğer baskılarda mevcut olan şiirler de bu yeni baskıya ilave edilmiştir. Farklı baskılarda değişik şekillerde verilmiş olan şiirler ise iki farklı şekilleriyle bu kitapta yer almışlardır.
Sevgili Çocuklar, İbrahim Alâettin Gövsa’nın bu kitabındaki şiirlerin günümüzden neredeyse yüz yıl önce yazıldığını biliyoruz. Aradan bunca sene geçmiş olmasına rağmen dili ve ele aldığı konularla ne kadar da günümüzü anlatıyor değil mi?
Bu kitabı okurken anlamını bilmediğiniz kelimeler elbette ki olacaktır. Bu sizi yıldırmasın, bilakis sevindirsin… Kelime dağarcığımızı nasıl zenginleştireceğiz başka türlü?
Bu şiirleri okurken anlamını bilmediğiniz kelimeler için sözlüklere bakacağınızı biliyoruz. Pek çok kitapta bu kelimelerin anlamları sayfa altında veya o satırda parantez içerisinde verilmiş olabilir. Siz bu kitapta anlamını bilmediğiniz kelimeler için sözlüklere bakacak ve kitabın sonunda “Bu Kitap için Benim Hazırladığım Sözlük” başlıklı bölümde bu kitabın sözlüğünü hazırlayacaksınız.
Sevgili çocuklar, bu kitaptaki şiirlerin anlattığı konularda sizler de yeni şiirler yazıp bunları arkadaşlarınıza okuyabilir, okulda duvar gazetesinde veya okul derginizde yayınlayabilirsiniz.
Sayın Ana ve Babalar, Saygıdeğer Öğretmenler, Bu kitabın yazarı, sıradan bir edebiyatçı değildir. O, eğitimci kişiliğiyle de tanınmış bir şahsiyettir. İbrahim Alâettin’iın, bu kitabın birinci ve ikinci baskısı için yazdığı mukaddimeleri/önsözleri orijinalinden okuyunuz. Biz buraya günümüz Türkçesiyle sadeleştirerek aldık. Bu hususlar üzerinde ciddiyetle düşünmemiz Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar olması, çocuklarımızın mutlu ve huzurlu olmaları için olmazsa olmazlardandır.
Bu kitabın hazırlanması sırasında önce İbrahim Alâettin’in hayatı, sanatı, eserleri üzerine yazdıklarımız sadece kısa bir bilgilendirmedir. Daha fazlası için Kültür Bakanlığı yayınları Türk Büyükleri serisi içinde yayınlanan İbrahim Alâettin Gövsa (1995) isimli eseri okuyabilirsiniz.
Şiirlerin üzerinde çocuklarınızla birlikte çalışma yapmanızı, özellikle çocukların sözlük kısmını hazırlayıp hazırlamadıklarını kontrol etmenizi sizlerden istiyoruz. Unutmayınız ki dil ve zekâ ilişkisinde kelime dağarcığı çok önemlidir.
Kitabın sonunda “İbrahim Alâettin Gövsa’nın Çocuk Edebiyatımızdaki Yeri ve Çocuk Şiirleri” başlıklı bir bölüm göreceksiniz. Burada yazılanlar sizlerin çocuk odaklı düşünmenize yardımcı olabilirse ne mutlu bize…
Eklerde, Abdülhak Hamid’in İbrahim Alâettin’e bu kitap için yazdığı iltifat dolu mektubu eski harfli orijinal şekliyle koyduk. Unutmayınız, marifet iltifata tabidir. Bizler de çocuklarımız için güzel işler ortaya koyanlara iltifattan geri kalmayalım.
Sevgili Çocuklar,
Edebiyatımızın, çocuklar için kitap hâlinde yayınlanmış ilk eserini okumanın bahtiyarlığını yaşayacaksınız.
Sizlere iyi okumalar diliyoruz.
Dr. Nazlı Rânâ Gürel Dr. Zeki GürelAnkara 2009
İBRAHİM ALÂETTİN GÖVSA HAYATI, SANATI, VE ESERLERİ
İbrahim Alâettin Gövsa, 1889’da İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Babası Filibeli Mustafa Asım Bey, annesi ise Erzurumlu Fatma Behice Hanım’dır.
İlkokulu İstanbul’da Kemeraltı, Çengelköy ve Şemsülmaarif isimli okullarda okumuştur. Orta öğrenimine Trabzon’da başlamış, ancak babasının ölümü üzerine döndükleri İstanbul’da Vefa Ortaokulu’nda tamamlamıştır.
Yüksek tahsil için girdiği İstanbul Hukuk Fakültesi’nden 1909’da mezun olmuştur. Bu gençlik yıllarında “Güft ü Gû” isimli şiir kitabının ilk şiirlerini ve çocuk şiirlerini yazmaya başlamıştır. Bu arada da Fecriati isimli edebiyat topluluğuna da dâhil olmuştur. 1909’da ilk defa devlet memurluğuna da girmiştir. Vazifesi, İstanbul Adliyesi’nde “Heyet-i İttihamiye zabıt kâtipliğidir. Bir müddet Adliye Kütüphanesi memurluğunda da bulunmuştur. Bu sıralarda Haham Mektebi’nde Türkçe ve hukuk dersleri de vermiştir.
Heyet-i İttihamiye reisi, ulu şair Abdülhak Hamit’in yeğenlerinden Osman Sahip Bey’dir. İbrahim Alâettin’in yayınlanmak üzere hazırladığı çocuk şiirlerini okur ve beğenir; daha sonra da bu şiirleri alıp Abdülhak Hamit’e götürür. Abdülhak Hamit de bu şiirleri okur ve takdirlerini belirten bir mektubu İbrahim Alâettin’e gönderir. “Çocuk Şiirleri”nin kitap olarak yayınlanmasında, daha sonraki yıllarda da İbrahim Alâettin’in çocuk edebiyatı sahasında çalışmasında bu takdirin teşvik edici bir unsur olduğu muhakkaktır.
İbrahim Alâettin, Hukuk Fakültesi’nin son sınıfına geçmiş, henüz yirmi yaşlarında bir öğrenci iken Fecriati Topluluğu’na girer. Bu topluluğun hareket noktasını anlatan “Sanat, sanat içindir.”, “Sanat, şahsi ve muhteremdir.” gibi formüller İbrahim Alâettin’e yapmacık bir tavır gibi geliyor ve zamanının “sembolizm” merakını da pek hoş karşılamıyordu. Zira o, “Sanat sanat içindir.” görüşünü tamamıyla haklı bulmuyor, sanatın içtimai gayeler için de gerekli bir vasıta olarak kullanılması lazım geleceğine inanıyordu. Bu sebeplerden dolayı Fecriati Topluluğu’ndan ayrılır. Çok geçmeden de Fecriati Topluluğu dağılır.
Girdiği bir imtihanı kazanarak öğretmen olur. Trabzon Sultanisi’ne edebiyat öğretmeni olarak atanır. Bu sırada Balkan Savaşı başlar. Savaş dolayısıyla Trabzon’da oluşturulan taburla birlikte gönüllü olarak savaşa katılmak üzere yola çıkar. Onun, “Gönüllünün Gönlü”, “Rumeli’ye” ve “Bir Şehidin Başında” isimli şiirleri bu harbin duygularını terennüm etmektedir. O, daha sonra bu şiirleri Hilaliahmer yararına küçük bir kitapçık olarak yayınlamıştır.
Devlet, Avrupa’ya öğrenci gönderecektir, İbrahim Alâettin de sınava girer ve kazanır. 1913 yılında İsviçre’ye okumak için gider. Devlet kendisini edebiyat öğrenimine göndermiş olduğu hâlde, o, tahsil şubesini kendi isteğiyle değiştirerek pedagoji ve psikoloji öğrenimine devam etmiştir.
Birinci Dünya Savaşı çıkınca da yurt dışındaki öğrencilerin yurda dönmesi için çağrı yapılır. O da memlekete dönen öğrenciler arasındadır. Çanakkale Savaşı’nın en şiddetli zamanında cephede bulunur, harp sahasını çok yakından görür ve tanır. Dönüşünde de Müslüman Türk’ün Çanakkale savunmasının büyüklüğünü edebiyata ve sanata mal etmek suretiyle gelecek nesillere nakletmek üzere tekrar İsviçre’ye dönmüştür. Hareketinden evvel de Mükerrem Hanım ile evlenmiş bulunuyordu.
İsviçre’de J.J. Rousseau Pedagoji Enstitüsü’nden diploma, Cenevre Üniversitesi Psikoloji Laboratuarı’ndan da tasdikname alarak yurda dönmüştür.
1916 yılında İstanbul’da Erkek Yüksek Öğretmen Okulu’na terbiye ve ruhiyat öğretmeni olarak atanır. On yıl çalıştığı bu okulda idarecilik görevlerinde de bulunur. Okulun yayın organı olan Tedrisat Mecmuası’nda çocuk terbiyesi ve psikolojisine dair pek çok yazısı yayınlanır.
1926’da Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Heyeti’ne seçilince Ankara’ya gelir. Bir sene sonra da milletvekili olarak Meclis’e girer. TBMM’de 3. devre Sivas milletvekili, 4. devre Sinop milletvekili olarak vazife yapar.
1935-1939 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı’nda müfettiş olarak çalışır. 7 Gün Dergisi’ndeki yayıncılığı ve ansiklopedi çalışmaları bu yılların eserleridir.
1938 yılı 10 Kasım’ında, Atatürk’ün ölümü günü duyduğu derin üzüntüyü aynı günün sabahına kadar gözyaşları arasında yazdığı “Tavaf” başlıklı mersiyesine ve bu şiir ilk defa 11 Kasım 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanmıştır.
1939-1946 yılları arasında 6. ve 7. dönem İstanbul milletvekili olarak TBMM’de bulunmuştur.
Devletteki görevlerinden ayrıldıktan sonra yazı hayatına daha çok vakit ayırmış, memleket meselelerine dair pek çok yazı kaleme almış, eser yayınlamıştır.
29 Ekim 1949’da Cumhuriyet Bayramı günü, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesine İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’la ilgili bir yazı yazarken geçirdiği kalp krizinde hayata gözlerini yummuştur.
Mezarı Ankara’da, Cebeci’deki Asrî Mezarlıktadır.
Biri kız diğeri erkek olmak üzere iki evlat yetiştirmiştir.
ESERLERİ
(Alfabetik sırayla ve ilk yayın tarihleriyle)
1. Acılar (1941)
2. Bediî Terbiye (1923)
3. Çanakkale İzleri (1926)
4. Çocuk Psikolojisi (1940)
5. Çocuk Ruhu (1926)
6. Çocuk Şiirleri (1911)
7. Elli Türk Büyüğü (yayın tarihi yok)
8. Freud (1927)
9. Fuzulî (1932)
10. Güft ü Gû (1910)
11. İlk Gençlik Hakkında Ruhiyat ve Terbiye Tetkikleri (1919)
12. Kâşifler ve Mucitler
13. Meşhur Adamlar Ansiklopedisi (4 cilt, 1933-1936)
14. Nabi (1933)
15. Nazif’ten Hâmid’e Mektuplar (1932)
16. Nedim (1932)
17. Ömer Hayyam (1932)
18. Resimli Yeni Lügat ve Ansiklopedi (5 cilt, 1947)
19. Ruhiyat ve Terbiye Tetkikleri (1919)
20. Rumeli’ye Dâsitan-ı Harb (1920)
21. Sabatay Sevi (yayın tarihi yok)
22. Söz Oyunları (yayın tarihi yok)
23. Sulh ve Harb (1919)
24. Süleyman Nazif (1933)
25. Şen Yazılar (1926)
26. Talebe Lügati (1932)
27. Tedricî Kelime Usulüyle Sevimli Alfabe (1925)
28. Türk Meşhurları Ansiklopedisi (Fasikül I-XVI, 1945)
29. Victor Hugo (1931)
30. Yeni Türk Lügati (1930)
Bunların dışında yabancı dillerden çevirdiği 7 eser kitap hâlinde basılmıştır. Bir de yayına hazırladığı hâlde basılmamış olan 17 adet eser mevcuttur.
Ücretsiz ön izlemeyi tamamladınız.