Kitabı oku: «Yetişkinler İçin Ergen Rehberi»
JOSH SHIPP
Josh Shipp yetişkinlerin ergenleri ve ergenlerin kendilerini anlamalarına yardım ediyor. Küresel çapta gençlere destek olan bir uzman ve adından övgüyle söz edilen bir konuşmacı. MTV, Lifetime, Oprah, CNN, FOX, 20/20, Good Morning America ve New York Times’ta, ayrıca başka yayınlarda yer aldı. Sorunlarla dolu çocukluğunu evlatlık olarak geçirdikten sonra gençlerin sözcüsüne dönüşen Josh Shipp, belgesel televizyon dizisiyle ün kazandıktan sonra ergenlerle çığır açıcı çalışmalara imza attı. One Caring Adult adındaki kuruluşu ebeveynler, eğitmenler ve önemseyen, ilgili yetişkinler için kaynaklar üretip eğitim etkinlikleri düzenliyor. Daha fazla bilgi edinmek ve ücretsiz kaynaklara erişmek için OneCaringAdult.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
En sevdiğim ergen insan Isaiah’a…
Seninle gurur duyuyorum.
YAZARIN NOTU
Bu kitap, ergenleri yetiştirmekten sorumlu ve onlarla etkileşimde olan yetişkinlere yardım etmeyi amaçlıyor.
Onların ebeveyni,1 öğretmeni, koçu ya da büyükannesi olabilirsiniz.
Çocuğunuz, öğrenciniz, sporcunuz ya da torununuz olabilirler.
Olabildiğince anlaşılabilir yazma çabasıyla, bu kitaptaki tavsiyelerin ve örnek durumların çoğunda ebeveynler hedeflendi. Bununla birlikte, bu fikirler neredeyse her önemseyen, ilgili yetişkinin kendi özel durumuna ve ilişkisine uyarlanabilir.
Dolayısıyla bu kitabın geri kalanında gelin şu kısaltmayı kullanalım, olur mu?
Ebeveyn = herhangi bir ebeveyn, eğitimci, koç, mentor ya da önemseyen, ilgili yetişkin. Özünde, siz.
Ergen = bakımını üstlendiğiniz, evinizdeki ya da sınıfınızdaki ergen.
Yapmakta olduğunuz şey için teşekkürler. Tüm kalbimle bu kitabın size yardımcı olmasını umuyorum.
GİRİŞ
Her Çocuğun Bir “Rodney“ye İhtiyacı Vardır
İstatistiklere bakınca benim ölmüş, hapiste ya da evsiz olmam gerekirdi.
Çünkü üvey evlattım, ihtimallerim halihazırda bayağı kasvetliydi. Evlatlık çocukların yaklaşık yüzde 20’si sonunda evsiz olur. Yüzde 3’ünden azı bir üniversite diploması alabilir. Sadece yarısı yirmi dört yaşına geldiğinde para kazanabildiği bir işe sahiptir.
Buna ek olarak, zaten kötü olan halimi daha da kötüleştirmek için bilfiil çabalıyordum. İnatçıydım. Aptalca seçimler yapıyordum. Acayip serttim. Tüm bunlar olurken de on dört yaşındaydım.
Ne oldu peki?
Rodney oldu.
Rodney’nin yanına taşınmadan önce, koruyucu aile evlerinden baş döndürücü bir hızla kapı dışarı edilme sanatında ustalık kazanmıştım. Tuhaflıklarımla koruyucu ebeveynleri kaçıran, von Trapp,2 çocuklarının yalnız kurt versiyonu gibiydim.
Evet, Neşeli Günler’e (The Sound of Music) gönderme yaptım ve bunu yaparken amacım da şu: Hedefim kovulmaktı. Aslında içinde bulunduğum durumda o kadar nasır tutmuş, o kadar ilgisizdim ki bunu bir oyuna dönüştürmüştüm. Aslında bir seyir defteri bile tuttum –alacalı siyah beyaz bir kapağı olan Mead marka bir günlüktü–, bu defterde her bir koruyucu aile evinden kovulma hızımın kaydını tutuyordum.
1. Sütun: Eve giriş tarihim.
2. Sütun: Kovulma tarihim.
3. Sütun: Kovulmak için izlediğim strateji.
Hedef: Rekorumu kırmak. O zamanlar bir haftadan kısaydı.
Gerçek şu ki çok korkuyordum ve seyir defterim bana bir kontrol hissi kazandırıyordu. Çünkü çocuklar konuşmadıkları şeyleri eylemle dışa vurur.
Kimseye güvenmiyordum. Özellikle de yetişkinlere. Biyolojik anne babam beni doğduğumda terk etmişti ve böylece Oklahoma eyaletinin bakımı altına girmiştim. Ayrıca ilk yetişkinlerim yanımda olmayarak güvenimi yerle bir ettiği için haksızlık edip sonraki tüm yetişkinlerin de aynısını yapacağını varsaymıştım.
Bir koruyucu aile evinde kaldığım sırada bir gece, daha büyük oğlanlardan biri gizlice odamıza girip daha küçük oğlanların bazılarına tecavüz etti. Ben dahil. Hiç kimse bu dehşetin yaşanmasına mâni olmadı. Kimse araya girmedi.
Hiçbir yetişkinin kendilerine sahip çıkmayacağını bildikleri bir dünyada yaşamak çocuklar için çok zor. Korkunç bir anksiyete ve yalnızlık yaratıyor, her şey belirsiz geliyor.
Bu tür bir ağırlığı taşımak kolay değil. Ergenliğe girmeden birkaç yıl önce bir ara o kadar çok zorbalığa maruz kaldım, kendimi o kadar yalnız ve değersiz hissettim ki bir şişe hap yutup hayatımı sonlandırmayı denedim. Hiç kimseye güvenemediğim bir dünyayı idrak edemiyordum.
Tekrarlayayım: Çocuklar konuşmadıkları şeyleri eylemle dışa vurur.
İşte Rodney o zaman oldu.
Evlatlık çocuk olmaya ilişkin tuhaf şeylerden biri, yeni “ebeveynlerin” insana rastgele ihsan edilmesidir. On dakika önce bu insanlar tamamen yabancıdır. Ve ardından, on dakika sonra, bir sosyal hizmetler görevlisi gelip, “Josh, yeni anne babanla tanış,” der.
Yedinci sınıfa başlamadan önceki yaz Rodney’nin kapısının önünde bitiverdim. On dört yaşındaydım, pek çok yüküm vardı. Bavul değil – duygusal yük. On dört yılda biriken onca şey Rodney’nin hatası değildi elbette ama artık onun sorunuydu.
İlk bakışta Rodney bana kolay bir galibiyet olacakmış gibi göründü. Hiçbir özel psikolojik eğitimi yoktu. Benim gibi aşırı zıtlaşan ergenlerle başa çıkabilmesini sağlayacak bir sertifikası yoktu. Hiçbir bariz ya da güçlü becerisi ya da yeteneği yoktu. Altı üstü Ortabatılı heybetli bir adamdı, görünüşü küçük B harfini andırıyordu ve narkolepsisi (uyku hastalığı) vardı. Uydurmuyorum. Bazen Rodney önceden hiçbir belirti göstermeden uykuya dalıverirdi. Kablolu yayının açıklanamaz biçimde kesilivermesi gibi. Uyanıkken birdenbire, hadi bakalım tatlı rüyalar, oluverirdi.
Kesinlikle o zamana kadarki en kolay rakibimdi.
İyi niyetli sosyal hizmetler görevlim giderken bana bir tavsiyede bulundu – şunun gibi bir şeydi: “Bu iyi insanlara bir şans ver olur mu? Hem unutma, kundakçılık yasadışı.” Rodney’nin evine taşındım ve hemen planımı uygulamaya başladım: Yani oradan en kısa sürede kovulma planımı.
Her zamanki açılışımla başladım. Çekilmezdim. Küstahtım. Nankördüm. Kabaydım. Okul kantininden Doritos çaldım. Okul binasında herkesin içinde sarhoş olduğum için uzaklaştırma aldım. Notlarımı değiştirme amacıyla okulun bilgisayarındaki dosyaları hack’lediğim için ikinci kez uzaklaştırma aldım. Bir şeyleri ateşe verdim. Gezmek için Rodney’nin Ford Ranger kamyonetini çaldım. Tehdit oluşturuyordum. Haylazın tekiydim. O zamana kadarki en iyi eserim buydu.
Üç. Yıl. Sonra.
Bu adamdan kurtulamıyordum. Rodney beni kovmayı resmen reddediyordu.
Bu beni çok kızdırdı.
Ama unutmayın, ben bir evlatlık çocuktum, bu da belli bir sebat geliştirdiğim anlamına geliyordu. Ne de olsa sebat nihayetinde amacı olan bir inatçılıktır. Ve artık bir amacım vardı. Rodney inatçılık ediyordu, bu durumda çıtayı yükseltmem gerekiyordu. Meseleyi kendi lehime çevirmeliydim.
Yukon, Oklahoma’da vadesiz hesap açabileceğim küçük bir kasaba bankası olduğunu keşfettim. Hesaba 100 dolar kadar yatırdım. Sonra 10.000 dolar ya da o civarda kredili mevduat çekleri yazmaya başladım. Bu çeklerin karşılıksız çıktığı sırada ben de buralardan çok uzakta olurum diye düşündüm. Bu çeklerden biri arabamın sigortası için bir ödemeydi. Oklahoma’da arabanızın sigortası yoksa Oklahoma Motorlu Araçlar Dairesi ehliyetinize el koyar.
Hız sınırının 100 km/s olduğu 35 no’lu eyaletlerarası otoyoldan Stillwater, Oklahoma’ya gidiyordum. En az 135 km/s hızla bir polis memurunun yanından geçtim. Hiçbir sigortam ya da geçerli ehliyetim yoktu. Bana kelepçe takıldı, polis arabasının arkasına tıkıldım ve hapse götürüldüm.
Bir başka istatistik olma yolunda ilerliyordum.
Tutuklandığınız zaman bir telefon görüşmesi yapmanıza izin verirler. Ben de Rodney’yi aradım.
BEN: Rodney.
RODNEY: Efendim.
BEN: Benim. Iıııh, dinle. Bunu nasıl söyleyeceğimi tam olarak bilemiyorum ama aptalca bir şey yaptım. Stillwater’da hapisteyim. Her şeyi daha sonra açıklarım. Gelip kefaletimi ödeyerek beni çıkarır mısın?
RODNEY: (Uzun bir duraksama)
BEN: Rodney? Rodney!? (Narkolepsisinin tuttuğunu zannettim.)
RODNEY: Josh, seni çıkarmaya geleceğim. Ama yarına kadar olmaz. Hoşça kal. (Klik)
Deliye dönmüştüm. Ama tarih öğretmeni ve futbol koçu olan Rodney’nin hayatta kendine ilke edindiği bir mantrası vardı. “Bir çocuğu başarıdan ya da başarısızlıktan hemen çekip çıkarma çünkü her ikisinden de bir şey öğrenir.”
Ertesi sabah Rodney kefaletimi ödeyip beni hapisten çıkarmaya geldi. Tam da söz verdiği gibi. Eve dönüş yolculuğu acayip sıkıntılıydı. Unutmayın ki önceki geceyi hapiste yabancılarla geçirmiştim. On yedi yaşınızdayken, gözaltındaki başka hoş insanlarla havadan sudan konuşmazsınız.
Rodney arabayı evin önüne çekerken kolunu yukarı uzatıp kendini arabanın dışına çekti ve şöyle dedi: “Oturup konuşmamız gerek.”
İşte o zaman anladım. Üç yılın ardından nihayet başarmıştım. Rodney’yi çökertmiştim. Kafamda eşyalarımı toplamaya ve seyir defterime yeni bir kayıt düşmeye başladım.
Şunu netleştirmeme izin verin: Beni kovmak istediği için Rodney’yi suçlamıyordum. O çok nazikti, gerçekten çabalamıştı. Benim için kendini zahmete sokmuştu. Bunun karşılığında ben nankör, mantıksız ve tamamen adice davranmıştım. Açıkçası, ben de kendimi kovmak isterdim.
Rodney ile karısı Christine, daha önce pek çok kez içinde bulunduğum sohbete başlamak için beni oturma odasında bir koltuğa oturttular.
RODNEY: Josh. Sorun yaratıp durabilirsin, bizi kendinden uzaklaştırabilirsin, sürekli haylazlık edebilirsin (ses tonu değişti) ama şunu o kalın kafana sokman gerek evlat. Biz seni bir sorun olarak görmüyoruz. Biz seni bir fırsat olarak görüyoruz.
Sonra, sessizlik.
“Ah olamaz,” diye düşündüm, “nutuk çekiyor. Bu dandik motivasyon konuşmasına katlanmaktansa kovulmayı tercih ederim.”
Ama bunun hemen ardından içimde, alaycılığımı paramparça eden farklı bir duygu dalgası belirdi. Rodney’nin kararlılığını kanıtladığını fark ettim. Tutarlıydı, kendini adamıştı. Hayatımın dava dosyası –tüm işaretleri ve lekeleriyle birlikte– ona verilmiş ve o da daha önce hiçbir yetişkinin ortaya çıkaramadığı şeyi görmüştü.
Benim olabileceğim şeyi fark etmişti.
Biz seni sorun olarak görmüyoruz. Biz seni bir fırsat olarak görüyoruz.
Bu sözler benim için dönüm noktası oldu.
Günümüzün başa çıkılamaz görünen zorluklarıyla karşı karşıya kalmak için evlatlık çocuk olmaya gerek yok:
Her yıl ergenlerimizin 3,2 milyonu zorbalığa maruz kalıyor.
Tüm ergenlerin yüzde 15’i elektronik yollardan zorbalığa uğradığını bildiriyor ve neredeyse yüzde 20’si son bir yıl içinde okulda zorbalığa maruz kaldığını söylüyor.
Her yıl ergenlerimizin 1,2 milyonu okulu bırakıyor.
Yani günde yedi bin öğrenci okulu bırakıyor. Yeni gelen öğrencilerin neredeyse yüzde 25’i de vaktinde mezun olamıyor.
Ergenlerimiz uyuşturucularla hissizleşiyor.
On yetişkin bağımlıdan dokuzu uyuşturucu kullanmaya on sekiz yaşına girmeden başlamış.
Ergenlerimiz tehlikeli kararlar veriyor.
Son on iki ayda, ülke çapındaki öğrencilerin yüzde 22’sine okul binası içinde biri tarafından yasadışı bir uyuşturucu teklif edildi, satıldı ya da verildi. Geçen ay ergenlerin yüzde 17’sinden sadece biraz daha azı en az bir gün bir silah taşıdı.
Ergenlerimiz genellikle umutsuz hissediyor.
Ülke çapındaki öğrencilerin yüzde 30’dan fazlası peş peşe iki ya da daha fazla hafta boyunca neredeyse her gün çok kederli ya da umutsuz hissettiğini, günlük alışkanlıklarını terk ettiğini bildirdi.
Ve trajiktir ki ergenlerimiz kendilerini öldürüyor.
On beş ila yirmi dört yaş arası gençlerde intihar, başlıca ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor. Ülkemizde her gün, yedinci sınıf ila on ikinci sınıf arasında eğitim gören gençler tarafından ortalama 5.400’den fazla intihar girişimi gerçekleşiyor.
Bu istatistikler kaynakları eksik, yoksul veya başka türden güçlükler yaşayan çevrelerden alınmadı. Toplumun her tabakasından alınan verileri gösteriyor: Tek ebeveynli aileler. İki ebeveynli aileler. Zengin, orta sınıf, yoksulluk sınırının altında. Ergen camiasının durumu bu. Her ergen de bir istatistik olmaya bir karar uzaklığında.
İstatistiksel olarak ölü, hapiste ya da evsiz olmalıyım. Yine de öyle değilim. Neden?
Beni önemseyen, ilgili bir yetişkin sayesinde ben bir istatistik değilim. Mükemmel olmasa da kendini yürekten adamış, Rodney adında beni önemseyen bir yetişkin.
Ama lütfen iyi anlayın. Bu sadece düze çıkmış bir çocukla ilgili bir kıssadan hisse. İlham verici, iyi hissettiren bir hikâye değil. Durun size Harvard Üniversitesi’nde çalışanların ne bulduğunu anlatayım.
RODNEY’LERLE İLGILI ARAŞTIRMA 3
Harvard Üniversitesi, The Center on the Developing Child (Gelişmekte Olan Çocuk Merkezi) “çocuk sonuçları” dedikleri şeyin nasıl iyileştirilebileceğini anlama amacıyla kurdu. Dayanma gücünü araştırma amacıyla yola çıktılar. Bazı çocukların ciddi güçlükleri aşmasını sağlayan ve diğer çocukların yenik düşmesine sebep olan şey nedir? Sonunda bir başarı hikâyesine dönüşen çocukların ortak paydası nedir?
İşte bulguları:
Dayanma gücü geliştiren çocuklarda görülen en yaygın tek faktör, destekleyici bir ebeveynle, bakıcıyla ya da başka bir yetişkinle kurulan en az bir istikrarlı ve adanmış ilişkidir. Bu ilişkiler gelişim sırasında yaşanan aksaklıklar karşısında kişisel çözüm üretme, yönlendirici destek ve koruma sağlayarak çocuk için tampon vazifesi görür. Ayrıca çocukların bir güçlüğe uyumlu karşılık vermesini ve gelişmesini sağlayan temel kapasiteleri de – plan yapma, gözlemleme ve davranışı düzenleme becerisi gibi– inşa ederler. 4
Dünyanın en saygın üniversitelerinden birinde yapılan bu sosyal bilim araştırması, sizin ve benim kendi hayatlarımızdan içten içe bildiğimiz bir şeyi onaylıyor.
Her çocuk bir başarı hikâyesi olmaya, onu önemseyen, ilgili bir yetişkin kadar uzaktır.
Her çocuğun bir “Rodney”ye ihtiyacı vardır.
SIZIN RODNEY’NIZ KIMDI?
Sizin de bir Rodney’niz vardı, değil mi? Hak etmediğiniz zaman bile en iyi tarafınızı gören biri? Sizin yanınızda olan biri. İhtiyacınız olduğunda sizi azarlayan biri. Hayat hırpaladığında da sizi dinleyen biri. O Rodney sayesinde şu an olduğunuz kişisiniz.
Bu kitabın amacı mümkün olan en iyi “Rodney” olmanız için size yardım etmek.
Ergen çocuğunuza gerçekten yardım etmek söz konusu olduğunda şunu bilir şunu söylerim: Ben sizin denginiz değilim. Kimse değil.
Ergen çocuğunuzun yaşamında yaratabileceğiniz etkinin asla yakınından bile geçemem. Ama ergenlere dair bazı şeyler biliyorum ve yardım edebilirim. Güveninizi ve inancınızı kazanmak için özgeçmişimden maddeler listelemeye çalışıyormuş gibi görünme riskine girerek, güveninizi ve inancınızı kazanmak için özgeçmişimden bazı maddeler işte şöyle:
••Son on yılı aşkın süredir dünyanın her yanından iki milyondan fazla ergenle ve önemseyen, ilgili yetişkinle konuştum. Yetişkinlerin ergenleri ve ergenlerin kendilerini anlamasına yardım etmeyi hayatımın misyonu kıldım.
••Sorunlu ergenlere yardım etme adına yaptığım çalışmalar televizyon için Teen Trouble adında bir belgesel dizi olarak çekildi ve Lifetime ile A&E’de yayınlandı.
••Oprah, Good Morning America ve 20/20 televizyon programları ile New York Times gazetesinin yanı sıra sayısız başka medya organında ergenlere dair görüş belirtmek üzere yer aldım.
••One Caring Adult (Bir İlgili Yetişkin) adlı kuruluşum dünyanın her yanından ebeveynleri, öğretmenleri ve önemseyen, ilgili yetişkinleri güçlendirmek için pratik kaynaklar sağlıyor.
••Bütün hayatım boyunca asla ama asla tek bir Connect Four5 oyunu kaybetmedim.
Ama tüm bunlara ek olarak bir de şahsi sebebim var. London ve Katie isimlerinde iki çocuk babasıyım. Profesyonel bilgime rağmen istediğim gibi bir ebeveyn olamayacak kadar yetersiz hissettiğim zamanlar yaşıyorum. Kendi güvensizliğimi dışa vurup öfkeme hâkim olamadığım, tam bir budala gibi davrandığım zamanlar oluyor. Kendi toyluğumun, bu kitapta yazdığım her bir tavsiyeye zıt düşecek biçimde davranmama yol açtığı zamanlar oluyor. Yine de iyi bir ebeveyn olmayı çok fazla istiyorum. Çocuklarımı dünyaya saygın yetişkinler olarak uğurlamama yardım edebilecek her şeyi yapmak istiyorum.
Sizi şahsen tanımıyorum ama bu kitabı okuduğunuza göre sizinle ilgili bildiğim bir şey var: Daha iyi bir önemseyen, ilgili yetişkin olmak istiyorsunuz. Ve bu kitabın o yönde size yardımcı olmasını umut ediyorsunuz.
BU KITABIN AMACI: UMUT VE PRATIK STRATEJILER
Bu kitabı yazmaya hazırlanırken ekibim ve ben, çocuk yetiştirmeyle ilgili kitaplara, “fazla felsefi anlatıldığı ve yeterince pratik olmadığı” eleştirisinin yöneltildiğini gördük.
Bunu sizler kadar ben de sinir bozucu buluyorum. Bir şeyi yapmanız gerektiğinin söylenip de bunu nasıl yapacağınız konusunda hiçbir fikrinizin olmamasından daha beter bir şey yok. Bu kitabın işe yarayacak gerçek umudu ve stratejileri sağlamasını istedik. Bu amaçla, kitap üç kısımdan oluşuyor:
1. Kısım: Üç Ana Düşünce Yapısı
İlk üç bölüm, ekibimin ve benim etkili ebeveynler, eğitimciler, koçlar ve önemseyen, ilgili yetişkinler üstüne yapılan araştırmalardan çıkardığımız üç ana görüşe dayanıyor. Bunlar benimsemeniz gereken, ezber bozan üç Büyük Fikir. Bu bölüm, ebeveyn olmanın ne anlama geldiğini araştırırken size umut verecek ve cesaretinizi kaybetmemenizi sağlayacak.
2. Kısım: Ergen İnsanın Dönemleri
Ergenler hızla değişen insanlardır. Araştırmacılardan, psikologlardan, biliminsanlarından ve önemseyen, ilgili yetişkin odak grubundan oluşan olağanüstü bir ekibin yardımıyla ergenlere dair en iyi bilgiyi okunması ve özümsenmesi kolay enstantaneler halinde damıttık. Bu enstantaneler, ergenlerin geçirdiği belli değişimleri ana hatlarıyla gösteriyor. Ayrıca ergenlerin her bir dönemde yetişkinlerden tam olarak ihtiyaç duyduğu şeylerin ve atabileceğiniz başlıca adımların da taslağını çiziyoruz. Bu bölüm ergen çocuğunuzun davranışlarını ve ihtiyaçlarını anlamanıza yardımcı olacak.
3. Kısım: Yaygın Ergen Güçlüklerini Tespit Etmek
Karşılaşma ihtimalinizin yüksek olduğu sorunlardan ve durumlardan oluşan, bunların yanı sıra çocuğunuzun (ve sizin) daha mutlu, daha dörtdörtlük ve daha sağlıklı bir yetişkinliğe ermenizi sağlamak için ergen çocuğunuzun bu mayın tarlalarından başarıyla geçebilmesine yardımcı olacak yönlendirmelerin yer aldığı bir “kendi maceranı seç” listesi burada yer alıyor. Bu bölüm, ergen çocuklarınızın yaşamında güçlü bir etki yaratmanıza yardımcı olmak için dünyanın önde gelen bazı uzmanlarının deneyimlerinden çıkarılan adım adım yönlendirmeleri, izlenecek senaryoları ve en iyi uygulamaları içeriyor.
SIZ DE BIR RODNEY OLUN
Öncelikle, ergenleri önemseyen yetişkinler olduğunuz için sizlere teşekkür etmeme izin verin. Ergenler hem keskin güvensizliklerin hem de hayret verici yeteneklerin girdabında yetişkinliğin arifesinde bireylerdir. Şaşırtıcı güzellikte vaatlerle doludurlar, pırıl pırıl geleceklerini iple çekerler ama yine de evden çıkmadan önce ayakkabı giymeyi bir şekilde unuturlar. Ergenlerle ilişki içinde olmak aynı madalyonun iki yüzüyle de uğraşmak anlamına gelir.
Ofisimdeki bir plakette şöyle yazıyor: “Çocukların geleceğimiz olduğuna inanıyorum. Onları iyi eğitin ve öncülük etmelerine izin verin.”
Bir başka plaketteyse şöyle yazıyor: “Uçabileceğime inanıyorum.”
Bir diğeriyse şöyle: “İnanmaktan vazgeçme.”
Doğrusunu söylemek gerekirse, bu plaketlerin hiçbiri ofisimde yok. Ama asmalıyım. Çünkü bunlar doğru. Ergenleri önemsemek ve onların hayatını daha iyi kılmak için aktif biçimde çalışmak gerçekten önemli. Üstelik bu, insanda tatlı hisler uyandıran bir aile filmi duygusallığı da değil. Tüm çıplaklığıyla somut bir gerçek. Bu konuda böylesi tutkulu olmamın bir nedeni var. Çünkü bu benim hikâyem. Önemseyen, ilgili bir yetişkinin bir ergenin yaşamında yaratabileceği farkın canlı kanıtıyım.
Ergenlerin kendi potansiyellerini ellerinden gelen en iyi biçimde açığa çıkarmasına yardım eden yetişkinler olmamız gerekiyor. Onların yetenek barındıran narin doğalarını korumalı ve ergenlerin gelişip ilerleyebileceği ortamlar, alanlar sağlamalıyız.
Elinizi taşın altına koyduğunuz için teşekkürler. Yapmakta olduğunuz şeyi yapabilmek ölçüsüz, dizginsiz bir iyimserlik gerektiriyor. Dilerim bu kitap size biraz cesaret verir ve biraz da pratik stratejiler geliştirmenizi sağlar.
Her çocuğun bir Rodney’ye ihtiyacı var. Bu yüzden lütfen: Siz de bir Rodney olun.
Her çocuk bir başarı öyküsü olmaya, önemseyen, ilgili bir yetişkin mesafesindedir.
I. KISIM
Üç Ana Düşünce Yapısı
Çocuklarınız küçükken çoğu zaman bedenen tükenmiş haldeydiniz. Şimdiyse onlar birer ergen, siz de çoğu zaman zihnen tükenmiş durumdasınız. Daha fazla endişe. Daha fazla tartışma. Daha fazla akıl oyunu.
Peki nasıl etkin ve klinik bakımdan aklı başında kalabilirsiniz?
Birlikte çalıştığım, görüşmeler yaptığım ve incelediğim binlerce ebeveyn ve önemseyen, ilgili yetişkin arasında şu üç düşünce yapısını derinlemesine kavrayanlar en etkili olanlar:
• Ergenler size görünenden daha fazla ihtiyaç duyar.
• Oyunun kuralları değişti, siz de değişmek zorundasınız.
• Yardım isteyeceksiniz ve buna ihtiyacınız olacak.
Hadi onlardan öğrenelim öyleyse, olur mu?