Sen De Susma

Dünyada siddet gören kadinlarin hikayeleri, yalnizca Türkiye'de degil, tüm dünyada, pek çok evde, sokakta ve toplumun farkli köselerinde yasanan ancak çogu zaman sessiz kalinan bir gerçegi yansitmaktadir. Kadinlar, fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel siddete maruz kalirken, yasadiklari korku, utanç ve toplum tarafindan yalniz birakilma endisesi, onlari seslerini duyurmaktan alikoyabilmektedir. «Sen de susma» gibi toplumsal hareketler ve dayanisma, bu sessizligi kirarak magdur kadinlarin seslerini duyurmaya yardimci olmaktadir. Yasal koruma altina alinmaya çalisilan kadinlardan bazilari, bosanmak istedikleri eslerinden tehdit almakta ve koruma kararlarina ragmen siddet devam etmektedir. Çocuklarinin önünde siddet gören ya da ailelerinden destek bulamayan kadinlarin sayisi da az degildir. Ancak, bu kadinlar, kendilerine sunulan yasal destek, kadin siginma evleri ve toplumsal dayanisma aglari sayesinde hayatta kalmayi ve yeniden hayata tutunmayi basarmaktadir. «Sen de susma», kadinlarin karsilastiklari siddet ve ayrimciliga dikkat çekmeyi, farkindalik olusturmayi ve dayanisma saglamayi amaçlamaktadir. Bu hareketler, kadin hikayelerinin paylasilmasiyla baslamakta ve diger kadinlara yalniz olmadiklarini, destek bulabileceklerini hatirlatmaktadir. Aile içi siddetin görünürlügünü artirarak, toplumun bu konuda daha duyarli hale gelmesine katkida bulunmaktadir. Bu hikayeler, yalnizca bireyleri degil, tüm toplumu degistirme gerekliligini gözler önüne seriyor. Siddete sessiz kalmamak, bu sorunla mücadelede büyük bir adimdir. Çünkü susulan her hikaye, bir sonraki siddet vakasini besleyebilir.