Sadece LitRes`te okuyun

Kitap dosya olarak indirilemez ancak uygulamamız üzerinden veya online olarak web sitemizden okunabilir.

Kitabı oku: «Doğu'dan ve batı'dan aforizmalar»

Yazı tipi:

Önsöz

Diogenes (Diyojen) olsa çok eskiden beri var olan sayısız atasözü ve deyişin gerçekte kaç kişinin işine yaradığını sorardı. Muhtemelen bu sözlerin iş işten geçtikten sonra tekrarlanmaktan başka bir işe yaramadığını söylerdi. Diyelim ki bir adam parasıyla zar atma oyunu oynadı. Bu duruma har vurup harman savurmak deyimi çok uygun düşer. İyi de bu adam daha önce hiç duymamış mıdır bu deyimi? Mutlaka duymuştur. Peki ne yararını görmüştür? Aynı şekilde kaç kişi antik Yunan şairinin o meşhur deyişinden istifade etmiştir: Körle yatan şaşı kalkar. Üstelik bu sözü ders kitaplarının girişine bile yazmışlardır. Peki bu atasözü ve deyişlerin gözardı ediliyor olmaları onların tamamen faydasız olduğunu mu gösterir?

Orta yaşlı bir adam için gençken öğrendiği “bilgece sözler” artık çok daha büyük bir anlam kazanmıştır. Erdem dolu tavsiyeleri zamanında tam olarak yerine getirmediği için pişmanlık duyar. Hayatlarının en aktif dönemini yaşayan gençlere gelince… Bu ikna edici sözlerin esas hedef kitlesini onlar oluşturmaktadır. Gençler arasında da toyluklarına rağmen böyle sözlerden bir şeyler öğrenmeye açık olan niceleri vardır. Bu biraz da içinde bulundukları koşullara bağlıdır. Bilgece sözlere kulak veren bir insan, gençliğin baharı geride kaldıktan sonra bile hayatını değiştirme şansını yakalayabilir. Çarpıcı bir aforizmada bir düzine parlak kitapta olduğundan çok daha fazla bilgelik bulunmaktadır. Bir başka deyişle bilgeliğin asıl kaynağı basmakalıp ve sıkıcı düşüncelerle dolu olan kitaplar değil aforizmalardır.

İnsanın bütün eylem ve amaçlarını, muhtelif çağların ve ülkelerin bilgelerince söylenmiş birkaç cümleye sığdıramaz mıyız? Örneğin “Komşunu kendin gibi sev”, “Başkalarına, onların sana davranmasını istediğin gibi davran”… İnsanlığa ahlak vaaz edenlerin ortak idealleri olan cömertlik, yardımseverlik, başkalarının düşüncelerine hoşgörüyle yaklaşma, oto-kontrol, öğrenme aşkı gibi vasıflar paha biçilmez mücevherler gibidir. Zenginliği doğru kullanmak, azimli olmak, her işi adam gibi yapmak; emeğin değeri; dünyevi zevklerin anlamsızlığı; zamanın geçiciliği; tek başına ve yalnız bir insanın önemsizliği… Deyiş ve aforizmalar, sessizliğin gevezelikten kıymetli olduğunu ve sabır erdemini tekrarlamaktan asla yorulmazlar. Gerçek mutluluğun gönül ferahlığında olduğunun altını çizerler. Karanlık günleri aydınlık günlerin izleyeceğini söyleyerek bizlere umut aşılarlar. Her darlığı bolluk izleyecektir. Sir Hudibras’ın dediği gibi “Hüzünlü zamanlarımızda kendimizi şiirlerle ve filozofların sözleri ile neşelendirmeliyiz.”

Bu kitapta yer alan aforizmalar doğulu ve batılı kaynaklardan derlenmiştir. Hint destanlarından alınan pasajlar Hint bilgeliğini yansıtmaktadır. Mahabharata ve Ramayana, Batı’da Bidpai Fablları olarak bilinen apolojilerin1 iki farklı versiyonu olan Panchatantra ve Hitopadeşa, Manu’nun Dharma-sastra’sı, Bharavi, Magha, Bhartrihari gibi Hindu şairleri… Buda öğretisinden örnekler… Ve diğer kanonik2 metinler, Talmud’dan Yahudi Babalarının anlamlı sözleri… Aralarında Firdevsi, Sadi, Hafız, Nizami, Ömer Hayyam ve Cami’nin de bulunduğu Arap ve Farsi yazarların İslami ahlak felsefesi… Çin bilgeliğini yansıtan sözler ve Uzak Doğu bilgelerinin didaktik sözleri…

Batılı aforizma yazarları arasında Francis Bacon gibi çok seçkin bir yere sahip düşünürlerin etkili sözlerine burada yer verilmedi. Zira pek çok kanaldan bu sözlere ulaşmak mümkün ve “ortalama okuyucu” artık bu sözlere fazlasıyla aşina. Bu nedenle orijinal metinlerine ulaşılması daha zor olan yazar, düşünür ve filozofları kaynak göstermeye çalıştım. Plato ve Aristoteles gibi Antik Yunan felsefesinin önde gelenleri… Tragedyanın öncülerinden Sofokles, komedyanın öncülerinden Menander… Roma düşünürlerinden Seneca ve Cicero… Rönesans edebiyatının ve hareketinin vazgeçilmezleri Rabelais ve Makyavel… Montaigne’nin denemelerinden ve La Fontaine’nin fablarından seçkiler… Modern edebiyatın İtalya’daki simgesi Dante, İspanyol edebiyatının babası Cervantes ve Alman edebiyatının “devi” Goethe…

Okuyucu, antik Yunan ve Hindu aforizmalarının Eski ve Yeni Ahit’teki öğretilerle parallellikler taşıdığını görünce şaşıracaktır. Bu durumu mantıklı bir biçimde açıklamanın tek bir yolu vardır. O da çoktanrılı antik Yunan ve Hinduların ilhamlarını, Yahudi peygamberler ve Hıristiyan havariler ile aynı yerden aldıklarını kabul etmek.

W. A. C.

“Aforizmalar kısa oklar gibidir, uzağa uçar ve hedefi on ikiden vururlar. Uzun söylevler ise sıkıcıdır ve pek ciddiye alınmazlar.”

– FRANCIS BACON

DOĞUDAN AFORİZMALAR

1

İnsanın içinde büyüyen kötü tutkular tehlikeli düşmanlardır; kolay kolay yenilmezler. Bunlara karşı yapılacak tek şey yiğitçe karşı koymaktır. Bu savaşı kazananlar dünyanın en büyük ordularını yenmiş sayılırlar.

– BARAVİ3
2

Tutkuları mantığına üstün gelen insanı bilgeler insan yerine bile koymazlar.

– FİRDEVSÎ4
3

Kendinden aşağı olanla dostluk etmek bilgiyi yok eder; akranlarla münasebet eşitliği getirir, seçkinliğe ulaşmak istersen kendinden üstünlerle beraber ol.

– HİTOPADEŞA5
4

Yüreğinin acı çekmesini istemiyor musun? O zaman sefaletin bağlarından uzak durmayı öğren.

– SÂDİ ŞİRAZÎ6
5
 
Dostlarına olduğu kadar düşmanlarına da nezaketle yaklaş
Nazik bir kalbe sahip olan hoyratça iş görmez
Kabalık can dostlarını sana düşman eder
Nezaket ise düşmanını dost kılar
 
– ÖMER HAYYAM7
6

Sıkıntılı anlarda umutsuzluğa düşmeyin, en güzel yağmurlar en kara bulutlardan yağar.

– NİZAMÎ8
7

Hepimizin kökeni aynıdır. Ama herhangi bir odun yakıldığında sandal ağacı kadar güzel kokmaz.

– ARAP ATASÖZÜ
8

Bilgeliğiyle ün salmış yaşlı bir adama sordum: “Refaha erişmek için hangi yoldan gitmeliyim?”. Bana “Yapabiliyorsan eğer gönlünü ferah tut.” dedi.

– SELMAN9
9

Sürekli işsiz olan bir insanı, kötü bir işte zorla çalıştırılan bir adama tercih ederim.

– AFGAN ATASÖZÜ
10

Aptal insan ıvır zıvır konularla uğraşır. Kısa zamanda onları bile beceremeyip vazgeçer. Yüce insansa zorlu işlere atılır ve azimle çalışarak bunların üstesinden gelir.

– MAGHA10
11

Arkadaşlarına iyi davranan güzel insanlar, salt onları mutlu etmek için gerçek olmayan güzel sözler söylemekten kaçınırlar.

– BARAVİ
12

Mantık tutkuların elinde tutsaktır, aynen fettan bir kadının parmağında oynattığı zayıf bir adam gibi…

– SÂDİ ŞİRAZÎ
13

Kötü insanlar toprak kaptan farksızdır. Kolayca kırılır ve eski hallerine döndürülemezler. Erdemli insanlarsa altın kap gibidir: Zor kırılır ve kolayca tamir edilirler.

– HİTOPADEŞA
14

Güzel davranışlarıyla babasını hoşnut eden çocuk, sadece kocasının iyiliğini dileyen eş ve hem iyi günde hem de kötü günde dostunun yanında olan arkadaş… Bunların üçü de erdemli insanların ödülleridir.

– BHARTRİHARİ11
15

Yeri gelince susmak zordur derler. Oysa daima değerli ve çarpıcı sözler söylemek susmaktan daha zordur.

– MAHABHARATA12
16
 
Camiler gibi budist tapınakları da gerçek ibadethanelerdir;
Sesleri havada yankılanan kilise çanları;
Kabe ve tapınak, tespih ve haç,
İbadetin farklı yüzleridir.
 
– ÖMER HAYYAM
17

İnsanlara başkalarının kusurlarını sormayın. Size başkalarının kusurlarını anlatan, sizinkileri de başkalarına anlatacaktır.

– FİRDEVSÎ
18

Hiçbir şey sessiz bir insandan daha güzel olamaz. Önemli olan vaaz etmek değil, söylediği gibi davranmaktır. Çok fazla söz insanı hataya götürür.

– TALMUD13
19

Kötü insanla arkadaşlık etmek durmadan taşlar yuvarlanan bir uçurumun altında durmak gibidir. Eninde sonunda başınıza bir taş düşer ve suyun altını boylarsınız.

– BARAVİ
20

İyiliğe iyilikle yanıt vermek marifet değildir;

Asıl övgüyü hak eden kişi kötülüğü bile iyilikle karşılayandır.

– PANCHATANTRA
21
 
Ölüm ansızın gelip yakalar seni, şaşırıp kalırsın.
Halbuki daha yapacak ne işlerin vardır.
Kader seni gafil avlamadan elinden gelenin en iyisini yapmaya bak.
İş işten geçmeden, yarının işini bugünden bitir.
 
– MAHABHARATA
22

Düzgün bir insan kendi yoksulluğunu, yaşadığı acıları, evindeki sıkıntıları, zorluklarını veya ayıplarını ulu orta açık etmez.

– HİTOPADEŞA
23

Dünyevi zevkler ve hazların zihnin erdemleri için yıkıcı olması gibi, endişe ve kuruntular da beden sağlığına zarar verir.

– ÇİN ATASÖZÜ
24

Hiçbir iyi iş yapmadan, öylesine yaşayıp ölen insana ne yazık! Kalk borusu çoktan duyuldu. O ise daha yükünü omuzlamamış bile.

– FARS ATASÖZÜ
25

İnsan bir oyuncudur. Hayatı boyunca rolden role girer:

 
Bir çocuk olarak sahneye çıkar,
Sonra bir sevgili olur;
Derken zavallı bir dilencinin paçavralarını giyer üstüne;
Sonra cebi para dolu zengin bir tüccar olur;
Çok geçmeden de buruşuk ve cılız bir ihtiyar;
Ve nihayet ölüm kapatır perdelerini sahnenin.
 
– BHARTRİHARİ
26

Açgözlülük bir insana anlayış melekesini kaybettirir. Açgözlü insanın servete açlığı her iki dünyanın sakinlerine de acı verir.

– HİTOPADEŞA
27
 
İnsan görür başkalarının hatalarını
Bazen de erdemleri görünür ona başkalarının
Ama asıl merak ettiğim: Kim farkındadır
Asıl kendi hatalarının?
 
– SANSKRİT ÖĞRETİSİ
28

Söz konusu öğrenmek olunca kaç yaşında olduğunuzun bir önemi yoktur. Ama şurası kesin ki en çok öğrenen her zaman en öndedir.

– ÇİN ATASÖZÜ
29

Dedikodusunu yapacağın komşuna kendi hatalarından söz etme.

– TALMUD
30

Sabırla her şey hallolur. Acele eden kafa üstü düşer.

– SÂDİ ŞİRAZÎ
31

Bilgisiz insanın yaşlanması öküzün yaşlanmasına benzer: Bedeni gittikçe yaşlanır, ama beyni hep boştur.

– DAMMAPADA14
32

Lekesiz yoksulluk her zaman mutluluğu, çalma çırpmayla edinilmiş servetler ise mutsuzlukları beraberinde getirir.

– ÇİN ATASÖZÜ
33
 
Aklı başında olan herkes kadının gücünü bilir
Ona itaat etmek yapılabilecek en bilgece şeydir
Böyle yapmayanlarsa
İş işten geçtikten sonra dizlerini döverler
 
– FARS ATASÖZÜ
34

Mücevherin ovalanmadan parlamaması gibi, insanlar da sınanmadan mükemmelleşemezler.

– ÇİN ATASÖZÜ
35

Sağlık en büyük armağan, huzur ise en büyük servettir.

– DAMMAPADA
36
 
Sana yalvaran bir insanı hor görme
Kapına gelen yoksulu kovma
Bir köpeğe bile nazik davran
Gün gelir sen ondan beter hale gelirsin.
 
– MAHABHARATA
37

Tanrıdan bir şey dileyecekseniz bilgiyi dileyin. Çünkü cahil insan dünyanın tadını çıkaramaz.

– FİRDEVSÎ
38

Talih bilgeler için bir servet, aptallar içinse felakettir.

– ÇİN ATASÖZÜ
39

Azı yarar çoğu zarar olan üç şey vardır: Hamur mayası, tuz ve eli açıklık.

– TALMUD
40

Mükemmelliği hedefleyen ortalamanın üzerinde olacaktır, ortalamayı hedefleyenler ise genellikle başarısız olurlar.

– BURMA ATASÖZÜ
41

Yüreğini endişeden uzak tut ve henüz başına gelmemiş dert için yanıp yakılma.

– FİRDEVSÎ
42

Giysilerin temizken kalbin pisse, cehennemin anahtarını fazla aramak zorunda kalmazsın.

– SÂDİ ŞİRAZÎ
43

Akıllı adam, aynen suyun içine konulduğu kabın biçimini alması gibi, kendini yeni şartlara uydurmayı bilmelidir.

– ÇİN ATASÖZÜ
44

Önceleri kötüyken sonradan doğru yolu seçen bir insan, bulutlardan sıyrılan ay gibi aydınlatır dünyayı…

– DAMMAPADA
45

Basit insan iyilikte yarışamadığı kişiye iftiralarla saldırmaya başlar.

– SÂDİ ŞİRAZÎ
46

Servet peşinde koşan kişi mutluluğundan olur. Başkalarının yükünü taşıyan onların dertlerine ortak olur.

– HİTOPADEŞA
47

Felaketlerle karşılaştığında ihtiyatlı, güç sahibi olunca merhametli, sıkıntılı zamanlarda güçlü olmak. Kalabalığın karşısında güzel konuşmak. İşte bunlar büyük insanların doğuştan sahip oldukları mükemmelliklerdir.

–HİTOPADEŞA
48

En iyi hatip yürektir. En iyi öğretmen zamandır. Okunacak en güzel kitap dünyadır. Ve dostların en iyisi Tanrıdır.

– TALMUD
49

Bir kadın sevdiğinin verdiği çiçeği çamurun içinden çıkmış olsa da atmaz. Armağanı değerli kılan sevgidir.

– BARAVİ
50

Gençliğinde kendini disipline etmemiş ve servet kazanmamış olan bir insan, yaşlılığında balıksız göldeki balıkçıl kuşundan farksız olacaktır.

– DAMMAPADA
51

Nasıl ilaç damlaları kısa süreliğine de olsa iyileştirici bir güce sahiplerse, yerinde söylenmiş birkaç rahatlatıcı sözcük de talihsizlik ve moral bozukluğu içinde olanlara yardım eder.

– BARAVİ
52

Üç insanın yaşadığı hayat, hayat değildir: Başkalarının masalarında çöplenerek yaşayan insan, karısının hâkimiyeti altına girmiş adam ve bedensel acılarla kıvranan kişi.

– TALMUD
53

İki düşman arasında getirip götürdüğün sözleri iyi seç ki ileride dost oldukları zaman sen utanmayasın.

– SÂDİ ŞİRAZÎ
54

Her zaman övülmüş veya her zaman yerilmiş bir insan hamdır. Ve hiçbir zaman olgunlaşmayacaktır.

– DAMMAPADA
55

İyi insanın zekası keskindir ama kimseyi incitmez; davranışları ölçülü ama aynı zamanda nettir; yüreği sıcaktır ama asla yakmaz. Sözleri dokunaklı ve her zaman doğrudur.

– MAGHA
56

Utanması olan insan kolay kolay hata yapmaz.

– TALMUD
57

İnsana iyi davranan bir yabancı, akraba gibidir; kötü davranan bir akraba ise yabancı…

– HİTOPADEŞA
58
 
İyi adam herkese karşı naziktir
Kimseden bir beklentisi olmaz
İnsanlarsa onun kıymetini bilir
Saygıda kusur etmezler.
 
– MAHABHARATA
59

Meyveli ağacın boynu büküktür. Bulut doluysa yere yakın durur. İyi insan her şartta alçakgönüllüdür.

– BHARTRİHARİ
60

Serveti her geçen gün arttığı halde onu paylaşmayan kişinin aldığı her nefes boşadır.

– HİTOPADEŞA
61

Ilımlı davranarak gerçek gücünü gizle. Böylece gerektiğinde onu çok daha verimli bir şekilde kullanabilirsin.

– MAGHA
62

Seni günaha sevkeden şeylerden uzak dur. Şeytan, Davud’un bile başına bela oldu.

– TALMUD
63

Bir aptalı altı özelliğinden tanıyabilirsiniz: Nedensiz öfkelenir, boş konuşur, davranışları dengesizdir, amaçsız sorular sorar, yabancıya güvenir ve dostla düşmanı birbirinden ayırmayı beceremez.

– ARAP ATASÖZÜ
64
 
Kendini beğenmişlik gözlerimi kör etmişti
Çok şey bildiğimi sanıyordum
Azgın bir filden farksızdım
Neyse ki bilge öğretmenlerim gerçeğin farkına varmamı sağladılar
Şimdi kocaman bir aptal olduğumu bilerek yaşıyorum
 
– BHARTRİHARİ
65

Biz düşüncelerimizden oluşuruz. Temiz düşüncelerle hareket eden bir insanı mutluluk gölgesi gibi takip edecektir.

– DAMMAPADA
66
 
Başkalarına yaslan, ama asla bağımlı olma
Kendi aklına güven
Başkasının iradesine tâbi olmak acı verir
Gerçek mutluluk kendine güvenmektedir
 
– MANU15
67

İyi dostluklar zarar gördüğünde, dostlar birbirinin kıymetini daha iyi anlarlar. Lotusun sapını kırarsan, lifleri daha yapışkan hale gelir.

– HİTOPADEŞA
68

Sınırsız öfke dehşete yol açar ve yersiz nezaket saygı kaybettirir. Ne nefret uyandıracak kadar sert ol ne de insanları saygısızlığa yöneltecek kadar hoşgörülü.

– SÂDİ ŞİRAZÎ
69

Sonunuz hayırlı olsun istiyorsanız sabırlı olun. Başarıya sabır kadar etki eden bir şey yoktur. Ama elbette bol bol çalışın, başarısızlıklarınız karşısında yılgınlığa kapılmayın. Böylece her türlü engeli aşabilirsiniz.

– BARAVİ
70

Yağmurun kötü çatılardan içeri sızması gibi, ihtiras da zayıf akıllara sızar.

– DAMMAPADA
71
 
Kader nicelerini perişan etmiştir
Nice güllerin boynunu bükmüştür
Ne gençliğinle övün ne de kudretinle
Nice filizler var ki vaktinden evvel solmuştur
 
– ÖMER HAYYAM
72

En güzel şey saygı duyulmaktır. Ondan sonra sevilmek gelir. Nefret edilmek kötüdür, ama hor görülmek en kötüsüdür.

– ÇİN ATASÖZÜ
73

Servetini, aklını ve sözlerini başkalarının mutluluğuna adayan kişinin hayatı boşa geçmemiştir.

– SANSKRİT ÖĞRETİSİ
74

Eğer masum bir insana zarar verirseniz rüzgarda uçuşan tozlar gibi kötülük size geri dönecektir.

– BUDİST ÖĞRETİSİ
75
 
Temiz kalpli insan günah işlemekten korkar
İyi adam güzel konuşur, güzel işler yapar
Böyle insanların huyları ilahidir.
 
– BUDİST ATASÖZÜ
76

Yürek temizliğinin seni rahata erdireceğini düşünüyorsan öfkeyi bir yana bırak, fazla konuşma ve iyi huylarını insanların gözüne sokma.

– FİRDEVSÎ
77

Akıllı insan her seferinde sağlam adımlar atar. Yeni bir adım atmadan da önceki adımların doğruluğunu kontrol eder. Her zaman arkayı kollamak gerekir.

– SANSKRİT ÖĞRETİSİ
78

Balıklar suların derinlerinde yaşar, kartallar ise göklerde… Ama birine oltayla, diğerine ise bir okla rahatlıkla erişebilirsiniz. Oysa en yakınınızdaki insanın yüreğine erişmek, içinden geçenleri bilmek olanaksızdır.

– BURMA ATASÖZÜ
79
 
Kazanç için, şöhret için veya korkudan değildir
Dürüst insanın adaletsizlikten kaçınması
Ve sarılması, erdemli insanın erdemlerine…
Sanki içten gelen bir ses duyarlar ve
Sarılırlar yapmaları gereken işlerine…
 
– MAHABHARATA
80
 
Ne kadar sert esse de bahar yeli
Çiçek kokuları yayılır etrafa
Erdemli insanların güzellikleri
Uzak ülkelere yayılır gibi…
 
– SANSKRİT ÖĞRETİSİ
81

Mutluluktan çok az düşse de payımıza, yine de kimse ayrılmak istemez dünyadan. Kimi zevkten söz eder kimi neşeden, kimi acıdan söz eder kimi kederden, ama yine de kimse söz etmeyi sevmez ölümden…

– FİRDEVSÎ
82
 
Bilir misin her gün ağardığında
Neden ağıt yakar seher kuşları
Göstermek isterler sana
Ömründen bir gün daha harcadığını
 
– ÖMER HAYYAM
83

Cömert, nazik ve affedici olun; Tanrı’nın size verdiklerini siz de insanlara dağıtın.

– SÂDİ ŞİRAZÎ
84

Bedenen kontrollü olmak iyidir. Konuşurken kontrollü olmak iyidir. Düşünürken kontrollü olmak iyidir. Kontrollü yapılan her şey iyidir.

– DHAMMAPADA
85

Öğrenme yeteneği olduğu halde öğrenmeyen kişi erdemden yoksundur. Karşınızdaki kişi körse elinizdeki fenerle ona hiçbir şey gösteremezsiniz.

– HİTOPADEŞA
86

İyi ilaçlar insanı tedaviye götürür, iyi davranışlar da başarıya: Sağlıklı insan neşeye, çalışkan insan bilgiye kavuşur. Her insan erdeminin karşılığını alır.

– HİTOPADEŞA
87

Gerçekleştirilemeyecek hedefler koymak, sadece zayıflık ve aldanıştır. Amaçsız bir uğraş ise sadece abesle iştigaldir.

– SÂDİ ŞİRAZÎ
88

Acı çekmek günahın, doğal bir sonucudur. Aynen ekşi bir şey yediğinizde dişinizin kamaşması gibi…

– BURMA ATASÖZÜ
89

Zenginlik bazen bir insanın yoksulluğuyla örtülmüş olan kötü huylarını ortaya çıkarır.

– ARAP ATASÖZÜ
90
 
Bir insan ne yaparsa yapsın
Her yaptığının tamamlayıcısı
Ve başarısının gerçek kaynağı
İçindeki solmayan enerji olacaktır
 
– RAMAYANA16
91

Hazır dünyadayken, buradaki iyiliği çoğaltabildiğiniz kadar çoğaltın ki ayrılma zamanınız geldiğinde içinizde hâlâ bir neşe olsun. Bu dünyada bizden geriye kalacak olan tek şey söylediklerimiz ve yaptıklarımız olacaktır.

– FİRDEVSÎ
92

Bir aile çocuğunu iyi yetiştirmişse, çocuğun bir mesleği olur. Ve gerektiğinde özverili olmayı bilir.

– BURMA ATASÖZÜ
93

Hayatınızda üç şeyden kaçının: Gençlikte zevklerden, orta yaşlılıkta tutkulardan ve yaşlılıkta açgözlülükten.

– KONFÜÇYUS
94

Aptal koca karısından korkar, basiretli kadın kocasına uyar.

– ÇİN ATASÖZÜ
95
 
Tekrarlanan günah anlayışı zedeler
Mantığı bozulan hatayı tekrarlar
Erdemleri hep canlı tutmak
İnsanın melekelerini geliştirir
Ve muhakemesi gelişen her zaman doğru davranır.
 
– MAHABHARATA
96

Bilgeliğin altından üstün olduğunu görmek istiyorsanız dinleyin: Altını gümüşle takas ederseniz artık altınınız yoktur. Oysa bilgiyi bilgiyle takas ederseniz hem yeni bilgileriniz olur, hem de eski bilgileriniz her zaman sizde kalır.

– TALMUD
97

Dostlarının sözlerine kulak asmayan adam dar günde düşmanlarını kendine güldürür.

– HİTOPADEŞA
98
 
Dinleyin!
Haddini bilmeyen kişi
Saygısını da kaybeder, duyularını da
Yedi doğumunda17 nereye giderse gitsin
Nefretini kazanır kadınların da!
 
– HİNDU KADIN ŞAİR
99

Sıradan insanlar güçlü kişilerle olan ilişkilerine dikkat etmelidir. Onlar kendi işlerine geldiği sürece size arkadaşça davranırlar, ama sizin bir ihtiyacınız olduğunda ortadan kayboluverirler.

– TALMUD
100
 
Güzel gözler tutuşturur
Ölümsüz alevini aşkın
Her yürek kurban olur uğruna
Kızgın alevine güzelliğin
 
– ÖMER HAYYAM
101

Söylemediğiniz sözün sahibi sizsiniz. Söylediğiniz söz ise artık sizin sahibinizdir.

– SÂDİ ŞİRAZÎ
102

Mantıksız sözlere verebileceğiniz en iyi karşılık sessizlik olacaktır.

– NİZAMÎ
103

Çok konuşan ve hele de konuştuklarını yapmayan insanın kimsenin gözünde bir değeri yoktur.

– FİRDEVSÎ
104

Başarının iki kaynağı bilinmektedir: Bilgi ve emek. Bu ikisine sahipseniz sizi yükseklere çıkarırlar.

– MAGHA
105

Kötü kader soylu ruhlara sert davrandıkça onlar daha da güçlenirler. Ve kadere verdikleri yanıt aynı sertlikte olur.

– HİNDU ÖĞRETİSİ
106

Geç olsun güç olmasın, gün doğmadan neler doğar.

– TÜRK ATASÖZÜ
107

Açıklık dürüstlüktür, baskıcılık ise kötülüğe giydirilen bir kılıf…

– SANSKRİT ÖĞRETİSİ
108

Okun yaraladığı kol iyileşir, baltanın kestiği dal yeniden uzar, ama sözlerin kırdığı bir kalbi teselli etmek çok zor olur. Her türlü ok bedenden çıkarılabilir, ama kalbe saplanan kötü sözler oradan çıkarılıp atılamaz.

– MAHABHARATA
109

Düşüncesiz bir adama akıllıca sözler fayda etmez.

– HİTOPADEŞA
110

Bir yuvadaki tüm güzelliklerin kaynağı kadındır ve her erkek karısına bunu bilerek davranmalıdır.

– TALMUD
111

Eski olan her şey salt eski olduğu için iyi olamayacağı gibi, yeni olan her şeye de kötü gözle bakılmamalıdır. Bırakın her şey kendini kanıtlasın. Başkalarının her dediğini kabul edenler sadece mankafalardır.

– HİNDU ÖĞRETİSİ
112

Melekler tanrısal bilgi içinde büyür, zalimler cehaletin vahşetinde, insanlarsa ikisi arasında ve tereddüt içinde…

– FARS ATASÖZÜ
113

Kadın evin direğidir, kadın çocukları yetiştirendir, kadın kocasını hayatı gibi seven, kadın tanrısını yüceltendir. Eşi, erkeğin diğer yarısıdır; eşi, bir adamın en iyi arkadaşıdır; eşi, adamın dininin, dünyevi servetinin ve aşkının kaynağıdır. Eşi olan erkekler hayatla kutsanmıştır. Eşi, erkeğin yaşlılığında duyacağı en güzel şarkıdır. Eşi, sıkıntı halinde kocasının annesi gibidir, hayatın yollarında yorulan erkeğin en büyük desteğidir…

1.Apoloji: Bir inancın, bir öğretinin akıl temelinde savunulması.
2.Kanonik: Otoritelerce doğrulanmış, sahih.
3.Baravi: “Mahakavya” ve “Kiratarjuniya” gibi yapıtlarıyla tanınan ve M.Ö. 6. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen bir Sanskrit ozanı. (ç.n.)
4.Firdevsî: (Hakîm Ebul Kasım Firdevsî Tusî) “Şehname” başta olmak üzere çok önemli yapıtlar veren ve 940 – 1020 tarihleri arasında yaşamış Fars ozanı. (ç.n.)
5.Hitopadeşa: Milattan yaklaşık 1200 yıl önce fabl tarzında yazılmış, Sanskrit felsefe metinlerini barındıran bir kitap. (ç.n.)
6.Sâdi Şirazî: (Ebu Muhammed Müslih el Din bin Abdullah Şirazî) “Bostan” ve “Gülistan” başta olmak üzere çok önemli yapıtlar vermiş, Doğu’da olduğu kadar Batı’da da etkili olmuş bir Fars ozanı. 1184 – 1283 yılları arasında yaşamıştır. (ç.n.)
7.Ömer Hayyam: (Gıyaseddin Eb’ul Feth Ömer İbni İbrahim’el Hay-yam) 1048-1131 yılları arasında yaşamış İranlı şair, matematikçi, filozof ve astronom. Kendine özgü tasavvuf anlayışını yansıttığı rubaileriyle dünya çapında büyük bir ün kazanmıştır. (ç.n.)
8.Nizamî: (Nizam ed Din Ebu Muhammed İlyas ibn-Yusuf ibn-Zekkî) Bir adı da Nizameeddin Gencevî olan, “Hüsrev ile Şirin”, “Leyla ile Mecnun” ve “İskendername” gibi yapıtlarıyla tanınmış olan ve 1141 – 1209 yılları arasında yaşamış Fars dili ozanı. (ç.n.)
9.Selman: (Hâce Cemâluddîn Selmân bin Hâce Alâuddîn Muhammed) 1309 – 1376 yılları arasında yaşamış, Selman-ı Savecî olarak da bilinen Fars ozanı. (ç.n.)
10.Magha: M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış, Gijjhakuta kentinde Buda ile tanıştıktan sonra onun öğretisini benimsemiş bir Hint ozanı. (ç.n.)
11.Bhartrihari: M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış ve Sanskrit dili gramerinin en önemli kitaplarından olan “Vakyapadiya”nın yanı sıra, “Satakatraya” adlı şiir kitabının yazarı olduğu düşünülen Sanskrit ozanı. (ç.n.)
12.Mahabharata: “Ramayana” ile birlikte, Sanskrit dilinin ve kültürünün en köklü ve değerli yapıtlarının biri olan halk destanı. Yazarının Vyasa olduğu tahmin edilen yapıt M.Ö. 4. yüzyılda ortaya çıkmış olmasına rağmen, içindeki hikayelerin kökeni M.Ö. 8. ve 9. yüzyıllara kadar dayanmaktadır. (ç.n.)
13.Talmud: Talmud Yahudi medeni kanunu, tören kuralları ve efsanelerini kapsayan dini metinlerdir. Sözcük İbranice ‘lamad’ (öğrenmek) kökünden gelir. ‘Mişna’ ve ‘Gemara’ bölümlerinden oluşur. Talmud’un iki versiyonu vardır: 5. yy’a ait olduğu kabul edilen ancak daha eski bilgileri de içeren ‘Babil Talmudu’ ve daha eski olan ‘Filistin ve Kudüs Talmudu…’ (ç.n.)
14.Dammapada: Bizzat Buda’nın yazdığına inanılan, şiir biçimindeki Sanskrit metinleri. (ç.n.)
15.Manu: Sanskrit dilinde “düşünmek” anlamına gelen “man” sözcüğünden türetilmiş olup, sözcük anlamıyla “insan” anlamına gelen ve farklı geleneklerde farklı anlamlarda kullanılan bir terimdir. Manu’dan Hint metinlerinde hem yasa koyucu olarak, hem insan türünü yaratan veya onun atası olan biri, hem de gerçekten yaşamış bir bilge olarak söz edilir. (ç.n.)
16.Ramayana: Hint halk ozanı Valmiki tarafından yazılmış bir destandır. Dünyanın en bilinen ve Hindistan’ın en önemli iki destanından olan Ramayana, 24.000 beyit, yedi bölümden oluşur. Üç büyük Hindu tanrısından biri olan Vişnu’nun “yeniden doğumlarından biri” olan Prens Rama’nın yaşadıklarını konu edinen destan, eski Hint kültürü, dini, sosyal ve siyasal yaşamı hakkında çok önemli bir eserdir. (ç.n.)
17.Yedi Doğum: Hinduizm’e göre, bir insanın ruhunun olgunlaşması için yedi kez dünyaya gelmesi gerekmektedir. (ç.n.)

Ücretsiz ön izlemeyi tamamladınız.

Türler ve etiketler

Yaş sınırı:
0+
Litres'teki yayın tarihi:
03 temmuz 2023
ISBN:
978-625-8068-59-7
Telif hakkı:
Maya Kitap
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre