Kitabı oku: «Cehennem O'Dur», sayfa 2
BÃLÃM II
Kamikaze
« Ben dünyadaki en bilge adamım, tek bildiÄim, hiçbir Åey bilmediÄim. »
Sokrat
Birkaç yıl önce, Etiyopyaâda Addis Ababaânın kalabalık ve iç karartıcı sokaklarından birinde yürürken güçsüz genç bir anne ve sırtındaki küçük bir kumaÅ parçasına sarılmıŠuyuklayan kirli bir çocuÄun görüntüsü bana yenilgimin hatırasını, Nairobiâdeki Uluslararası Jomo Kenyatta havaalanındaki zihinsel « Waterloo »mu anımsattı. Tam o anda bir çıÄlık kopardım: buldum! Yine de, o gün her toplumda kangren haline gelmiÅ toplumsal sınıfların ayrıÅması karÅısındaki çareyi net bir Åekilde ayrıntılı hale getirmek amacına sahip olan araÅtırmamın düzensiz maceralarından hala çok uzaktım.
Bundan sonra, dünyadaki bireylerin sorunlarını somut bir Åekilde analiz etmek adına zaman, para ve enerji yatırımı yaptım. Bu amaçla, Tara ve ben yapabileceÄimiz kadar çok seyahat ettik, bol bol okuduk ve belgesel izlemek için saatlerce televizyonun karÅısında kaldık. Seferlerimden biri bizi sahra altı Afrika ülkelerine yöneltti ve karÅılaÅtıkları ve sınırlarını çok aÅan büyük ölçüdeki zorlukları görünce ÅaÅırdık. Bu bölgedeki ülkelerin baÅta gelen özelliÄi iki baÅlı egzotik zehirli bir yılandı: yozlaÅma ve baskı. KarÅılaÅtıkları zorluklar için bu ülkelerin hükümetlerini suçlayabiliriz. Aslında, güç ve zenginliklerini pekiÅtirmek için yönetimdeki birkaç aile tarafından kullanılıyorlar. Kısa kesecek olursak, dünyanın bu bölgesindeki kamu hizmetleri felaket durumda.
Ãok sayıda parmak köÅede hüküm süren karmaÅayı gösteriyordu; bizzat bu ülkelerin kendileri ve sanırım içerde ve bölgedeki geliÅmeyi yavaÅlatmak amacıyla diÄer ülkeler tarafından çok kötü yönetim uygulamaları belirlenmiÅti. Batı yarımkürenin diÄer Åehirlerini gezerken aynı kangrenin Afrika ve Latin Amerika ülkelerini de kemirdiÄini fark ettim. Eski vali Rod Blagojevich, 44. Amerikan BaÅkanı Barack Obama'nın senatör koltuÄunu satmaya çalıÅmak suçundan parmaklıklar ardına gönderilmiÅken Illinois'nin Nijerya'da bir bölge olduÄuna inanabilirdik. BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Ãin) ülkelerinden aktarılan baÅka skandal haberleri de büyük bir alanı kaplıyor. Futbola çok meraklı deÄilim ama Brezilyalı müteahhitlerin, kutlamalar öncesi ve esnasında çöken fahiÅ fiyatlı statlar ve yapılar yüzünden 2014 Dünya Kupası ile alay etmelerini bekliyorum. Ve Ãinâin güneyindeki Hengyang Åehrinde halk meclisindeki hemen hemen tüm liderlerin istifasına yol açan skandalla ilgili ne söyleyebileceÄimi bilmiyorum. Kaynakların yanlıŠyönetilmesinin aÄır basması ve yöneticilerin gerilemesi benzersiz bir mali israfa yol açtı.
«Bir tımarhanede rahat bir yürüyüŠinancın hiçbir Åeyi ispat etmediÄini gösterir. »
Wilhelm Nietzsche
YoksulluÄun kalbine yaptıÄım gezi esnasında insani bir görev ile CVâlerini zenginleÅtirmek amacıyla veya saygın bir üniversiteye girme Åanslarını artırmak için oradan ayrılan veya ayrılmak üzere olan batılı fedakâr öÄrencilerle karÅılaÅtım. Kendimi tamamen baÅka bir yerde, boÅluÄa bakan gözleriyle Amerikan sineması ünlülerinin güzel fotoÄrafları ya da herkesin gönülden bir Åekilde "insanları kurtarmak" (bazen hayvanlar insanlardan daha önemli olsa da) istediÄi bir hayır iÅinin sözcüsü önünde bulduÄum için ÅaÅkındım.
Yine de, karÅılaÅtıÄım insanların mucizeler yarattıklarını veya üçüncü dünyanın hamileri olduklarını sandıkları dünyanın daha iyi olan tarafında takip ettiÄim katılımcı demokrasi veya ekonomik geliÅmeyle kıyaslandıÄında delilik hiçbir Åeydi. OlabildiÄince yetenekli oldukları için, az geliÅmiŠülkelerdeki zorluk ve meydan okumalara yobaz bakıÅlarına karÅılık gelen kuramsal yaklaÅımlarında bir eksik var. GeliÅim modellerini kapitalizme olan sarsılmaz tutkuları için düÅündüler. Bu ruh hali Åu vecizeyi düÅünmeme neden oluyor « eÄer sahip olduÄunuz tek alet bir çekiçse, her Åey bir çiviye benzemeye baÅlar. »
Åunun altını çizmeliyiz ki, yıllar geçerken egemen bir toplum her zaman saygın "istisnacılık" statüsünün sancaÄı olmuÅtur. EÄer iktisatçıları, liderlerinin bizi çevreleyen dünyayı açık bir Åekilde ayrıntılarıyla inceleme ve bununla uyumlu biçimde içinden çıkmamıza izin verecek etkili müdahaleleri emretme sorumluluÄunu üstlenirse bu cesaret ve yiÄitliÄi kabul edeceÄim. Åu anda elimizde ne var? Ãfkeli bir küresel düzensizlik veya baÅlıca giriÅimlerin merkezindeki verimlilik ve Gayri Sarfi Milli Hâsıla (büyümeyi ölçmek için çılgın bir yol). Ayrıca sık sık kullanılan, o zamandan beri zenginlik unsurları ekleyen ve yayılma hızını artıran "küreselleÅme" bahanesini de ortaya koymalıyım. Yönetici ülkeler, birkaç yüzyıl önce kölelik dediÄimiz ve bugün kendiliÄinden köleliÄe dönüÅen insanlık dıÅı uygulamaların kullanımına hala ve tekrar tekrar gözlerini kapatırken insanlık ne diyor? Bu suç kimin iÅine yarıyor?
Batılılar, sorunlarla karÅılaÅan ülkeleri batıran bu programlar beklenen ve tahmin edilen sonuçları saÄlamadıÄında ÅaÅırırken ben sinirleniyorum. VatandaÅların ihtiyaçlarına yönelik çözümlerden Washington DCâdeki ofislerde bütün bir Åekilde bahsedildiÄinde ve ekonomi derviÅleri verileri temizleyip gözlenebilir realitenin karmaÅasını özetleyen basitleÅtirilmiÅ modeller geliÅtirdiÄinde daha da sinirleniyorum. Yalnızca IMF ve Dünya Bankası tarafından yürütülen eleÅtirel çalıÅmalar, baÅlıca uluslararası finans kuruluÅlarını tarafından önerilen programların etkinliÄi konusunda ÅaÅkınlıkla dert yanmak zorunda kaldı. Bu suçlu vicdanlar, ekonomik olarak zayıf bir ülkeye komadaymıŠteÅhisi konulup daha sonra uluslararası bir kuruluÅun aciline gönderilip fiÅi çekilmiÅ bir finans kuvezine kapatılarak ve aÅırı doz mali yardım verilerek nekrofil çılgınlar tarafından Åiddete maruz kalıp suiistimal edilme ve akla aykırı program deneyleri için deneme alanı olarak kullanılma Åeklini kınıyor. Tanrı bizi bundan korusun, eÄer bir ülkeye koma teÅhisi konulan bir ülke tüm bu faydasız açık kalp operasyonlarından sonra bazı hayata dönme belirtileri gösterirse, örneÄin Arjantin gibi, o zaman gözlerini ve baÄırsaklarını yemeyi deneyecek olan vahÅi akbabalara ait olacak.
Bir kez, kökleÅmiŠ« kaybeden ülke » teÅhisi konulan bir millete enjekte edilen olaÄan çare nedir? ÃrneÄin Sandy Kasırgası zaten bir asırdan beri sallanan bu voodoo milleti yıktıktan sonraki Haiti meselesini ele alalım. Ãlke ilk anda karantina ve uluslararası mutemetlik altına alındı. Ä°kinci etapta, aynı anda sadece Dünya Bankası ve IMF yetkilileri tarafından önemli kararlar alınırken, okuma yazma bilmeyen milyonlarca insana (demokratik seçimlerle) en iyi fikri Hispaniolaânın küçük bir köyünde bir karnaval düzenlemek olan karizmatik bir soytarıyı tatlılıkla dayatan güçlü milletler geldi. Haiti yalıtılmıŠbir durumda olmaktan uzak. Uluslararası yardımlarla gelen fonlar yıkılmıŠülkede belirli imtiyazlar elde etmek için kullanıldı. Bu dönem içinde, aynı fonlarla saÄlık koÅulları iyileÅtirilmedi.
Haiti ve bu çözümlerin, ülkelerin ilk baÅta içinde bulunduÄu durumdan daha ciddi sorunlara yol açtıÄı yaklaÅımların kullanıldıÄı diÄer kara delikleri inceledik.
Esas olarak, bu milletlerin kleptomanları ve teknik "ortakları", sonuç elde etmek için çeliÅkili dogma ve reformlar uygulamaya koyduklarından, bu durum yoksul ülkelerin daha da gerilemesine neden oluyor. John Maynard Keynes ve Harry Dexter Whiteâın takipçileri ve diÄer uluslararası finans kuruluÅlarının, mali destekçileri ve faiz baÄıÅçılarının isteklerine göre hareket ettiklerini size ilk söyleyen ben deÄilimdir. Bu, israf ve kötü yönetimin tekrarlanmasına yol açar. Ve eÄer felaketin bol olduÄu bir yeri öÄrenmek isterseniz Haiti, Port-au-Princeâdeki Kıskançlık Åehriâni ziyaret etmekten çekinmeyin ve orayı barıŠelçilerinin, BirleÅmiÅ Milletler görevlilerinin kiraladıÄı villalarla kıyaslayın.
« Bu son seferimmiŠve ölmekte olanlara hitap eden ölmek üzere bir adam gibi vaaz ettim. »
Richard Baxter
Günümüzde, iktisatçılar bir teorinin geometrik bir tarz dıÅında geliÅtirilemeyeceÄini iddia ediyor; matematiksel bir model ile açıklanamayan herhangi bir olgu mantıksız kabul ediliyor. DiÄer bir deyiÅle, eÄer her Åey bir ÅaÅırtıcı bir denklemle açıklanmadan ifade edilmezse, o zaman bu kitap intihardan önceki bir mektup olarak okunabilir. Yine de, ne metrodaki trenin altına atlamak ne de bir Budist tapınaÄına çekilecek kadar bunalımda deÄilim. Bu baskıya eÄilim göstermeyen ve sözü edilebilir ilkelerin estetikle ve malesef Åeytani anlaÅmaların doÄuÅuna vesile olan klasik müsrif iktisatçılara teÅekkür etmeliyim.
Halk yıÄınlarının sefalet ve ümitsizliÄi ile azınlık kesimin zenginlik ve israfı arasındaki zıtlık karmaÅık bir özet deÄil daha ziyade ahlaki bir tiksinmeye giden küresel ölçekte gözlenebilir gerçekliÄidir. SömürgeciliÄin acımasız uygulanıŠyöntemlerinden kalan kast sistemini yansıtan sömürgecilik sonrası toplumsal tabaka göz önündeyken, batılı revizyonistler, üçüncü dünya ülkelerinin kabuslarının sömürgecilikle alakası olmadıÄını iddia ediyorlar. Ve marjinalleÅmiÅ insanların karanlık bir gelecekten kaçmasına yardım etmek için ölçüsüz bir devlet baÅkanının dayatılmasını bir kenara bırakırsak, çok az Åey yapıldı. Tüm bunlar, sosyo-politik-ekonomik yamyamlıÄın (kapitalizm) geliÅmeye, gerçeklere ve bu ülkelerin olanaklarına uyum saÄlamadıÄını söylemek için.
Kapitalizmin küresel arenasında, en azından aynı ölçekteki diÄer milletlerle yarıÅabilecek kapasite büyüme ve geliÅmeye dönük bakıŠaçılarını önceden belirler. Burundi Cumhuriyeti ve Belçika KrallıÄı hemen hemen aynı yüzölçümü ve nüfusa sahip ve ekonomik bakıŠaçısıyla birbirinden çok uzaklaÅamayacak iki ülke. Aslında Burundiânin Gayri Sarfi Milli Hâsılası Belçikaânınkinden iki yüz kat daha küçük. Küçük KrallıÄında Gayri Sarfi Milli Hasılasıândan aÅırı fazla borca sahip olması bir yana, Belçika bu beceriyi nasıl elde etti? Evet, Belçikaâyı Burundi ile daha fazla kıyaslayarak açıklamak için tarihi gerçeklere yönelmeliyiz. Krallık milli zenginliÄini elde etmek için zalimce bir yol benimsedi. Almanlar 1887-1965 arasında Burundiânin sosyokültürel yapılarını yerle bir ederken Belçika Kralı 2. Leopold ve sonrasında millet olarak Belçika, bugün « Demokratik »Kongo Cumhuriyeti diye bilinen kendisinden sekiz kat daha büyük bir ülkenin zenginliklerini sadistçe talan etti. Ve Ä°kinci Dünya SavaÅıândan sonra Burundi, Milletler Cemiyeti tarafından Almanların ellerinden alınıp büyük komÅuları tarafından aÄır bir sömürgeciliÄe maruz kalması için Belçikaâya verildi. Kaderin cilvesi ki Belçikaânın milli borcunu Burundi ile kıyaslayın ; aÄzınızın sularının akacaÄını garanti ederim !!!
Åunu belirtmek de ilginç olacak, geliÅmekte olan ülkeler küresel düzensizliÄe dair tek kanıtım deÄil. Bir yanda da, halkalara tek tip bir ihtiyaç sepeti dayatmayı dileyip merdivenin alt basamaÄındaki nüfusun %99âunu batırarak baÅarısız olan merkezi ekonomiler var. YıkılmıŠolan Sovyetler BirliÄi, gerçek anlamda bir duvarla karÅılaÅana dek komünizmi mükemmel Åekilde yerleÅtirmiÅti. Buna karÅılık liberal pazar, zirveye kurulmuÅ olan %1âlik küçük grubu tatmin etmek için en güçlülerin hayatta kalmasına olanak saÄlayan zararlı kuralıyla bizi batırıyor. GeçtiÄimiz günlerde, Amerikan Kongresi, yalnızca bir kez, sözde "batmayacak kadar büyük" olan çok sayıdaki Kuzey Amerika bankasını yeniden canlandırmak için iki partili Åekilde birleÅti, tıpkı sigorta Åirketleri gibi. Buna karÅılık, aynı Kongre 2013 yılında, Amerikan nüfusunun bir kısmının yoksulluk sınırının zar zor üzerine çıkmasına izin veren saÄlıklı gıda programında birkaç milyar dolar kesintiye gitti.
Dünya ticaretinin durumunu titiz bir Åekilde incelerseniz, Kapitalizm modelinin kazanç getiren uluslararası ticaret akıŠilkelerinin aynı ekonomilerin kalbine nasıl hapsolduÄunu fark edebilirsiniz. DiÄer ülkeler basit hammadde ve ucuz el iÅçiliÄi saÄlayıcısı olmaya indirgendi. Ama yaÄlı ve ÅiÅman kadın kayıtsızca ıslık çalmayı kesme noktasında, ayaklarının üzerinde duramayacak kadar semirdi. General Motors 2010 yılında Avrupa otomobil endüstrisindeki aÅırı kapasite nedeniyle Belçika, Anversâdeki fabrikasını kapattı. Ardından Avrupa ve Kuzey Amerikaâda faaliyet gösteren diÄer sektörlere ait fabrikalar da kapılarını kapattı.
« Koketsu ni irazunba koji wo ezu. »
Japon BilgeliÄi
KarÅılıklı ekonomik doktrinlerini göz önünde bulundurursak Küba ve Ä°ngiltere ihtiyatsızca yol alıyorlar. Ä°ki ekonomik saldırı planını deÄerlendirirken (yoksulluk, kirlilik, savaÅ vs.) insani saÄduyumuz bize bu iki yaklaÅımın da iyi olmadıÄını söylüyor. Eski Sovyetler BirliÄi ve Ãinâin, acımasızca sütten kesercesine, kafalarını deliliÄin belgelenmiÅ formu olan psikiyatrik kapitalizmin kolaylıklarına gömene kadar, komünist cezaevi kurumuna bir son vermeye karar vermiÅ olduklarını öÄrendiÄimde umudun zirvesine çıkmıÅtım!
Åu anda dünya tamamlanmıŠve somut alternatiflerin eksikliÄini yaÅıyor. Birkaç çılgın ekonomik krizden sonra dünya barbarlık ve kapitalizmin eksiklerinin dindıÅı olmadıÄını kabul ediyor. Silip süpüren mali tufanlar ıÅıÄında, ister kemer sıkma ister harcama yoluyla olsun, bu yöntemlerin hiçbiri hayatta kalacak bir çözüm olarak ortaya çıkmadı, bunlar daha ziyade zorluk içindeki bir sınıfın taÅlamaları. Burada olabildiÄince basit bir biçimde yeni pazarların, küresel ekonomik sistemi gençleÅtirmek için cesaretlendirilmesi gerektiÄini kesin olarak belirtebilirim. Ama bunun için, son tufandan kaçınmak adına yeni eÄilimler geliÅtirilmeli.
Bu deÄiÅiklik, "yoksul" ülkeleri uluslararası ekonomik sistemle bütünleÅtirmek bir yana dursun, bir diÄer ifadeyle bu ülkelerin sömürülen nesneler olmaktan aktif üretici ve tüketici olmaya geçmeleri ama aynı zamanda eski dünya düzeninden kalan mevcut pazar anlayıÅını da yıkmaları konusunda uygun sosyo-politik-ekonomik formüller uygulanmasını gerektiriyor.
Ä°nsanlık kadar usta bir Åekilde, süper kadının gelip bizi kurtaracaÄı kapımın basamaÄında bekleme alıÅkanlıÄı edindim. Daha sonra 1945 yılında, Amerikan ve Ä°ngiliz gem ive uçak gemileri Japon kıyılarına yaklaÅacakken sıradan gençlere Åark GüneÅ Ä°mparatorluÄuânu kurtarmak için hayatlarını feda etmelerini istediklerini öÄrendim. HiroÅima ve Nagazakiâye yapılan nükleer saldırıların kurbanlarının sayısı bu gençlerin cesaretini ülkeleÅtirmeye izin veriyor. Nanjing katliamı ve Japon askerlerinin seks köleliÄine maruz kalan kadınların dramını öÄrendikten hemen sonra, kapitalizme yaptıÄım saldırılar yüzünden benden kamikaze diye bahsetmelerinden dolayı gücendim.
Bize dayatılan kendi kendimizi mahvetmemizin sonunu gösterecek düdüÄü beklemekten yorulmuÅ olarak, Kapitalizmimiz veya sosyo-politik-ekonomik adaletsizliklerle baÄdaÅtırdıÄınız aynı sızlanma çıÄlıÄıyla sizi rahatsız etmeyeceÄim. Sizi bulutlardan yere indirmek adına, çözüm ne en düÅük maaÅların yükseltilmesi ne de geçici çare olacak sosyo-politik-ekonomik bir tedaviden baÅka bir Åey olmayan vergi kalkanları oluÅturmak.
HoÅunuza gitsin veya sizi öfkelendirsin, kalan nöronlarınızın birkaçını, nüfusun %99'unu yukarı çekerek ve merdivenin alt basamaÄındaki az gelirli olanların %1'ine özen göstererek genel kavramların yerini potansiyel olarak deÄiÅtirebilecek yeni bir toplumsal, politik ve ekonomik forma maruz bırakacaÄım. Ve Sezar, size söylemek istediÄim Åu ki, okuyucu, kaderime karar vermeniz gerekecek!
BÃLÃM III
Yoksul İnsanlar Görüyorum
« Ä°yi yönetilen bir ülkede yoksulluk utanç verici bir Åeydir. Kötü yönetilen bir ülkede ise zenginlik utanç vericidir.»
Konfüçyüs
Benim gözümde, insanı en çok çöktüren internet sitelerinden birisi, fanatiklerinden biri tarafından M. Night Shyamalanâa adanandı. Hint kökenli bir Amerikalının büyük bir seyirci kitlesine sahip bir sinema devine dönüÅtüÄünü ve senarist, yapımcı ve yönetmen olarak da Bollywood sinemasının beklenen kliÅelerinden uzak (Åarkı söylemek ve dans etmek gibi) bir Åekilde aynı baÅarıyı elde ettiÄini görmek yeterince etkileyici. Ben bizzat ilk filmi Altıncı Hisâ in (1999) büyük bir hayranıyım. GiÅede elde ettiÄi makbuzlar, insan türünün çoÄunun bu filmi izlediÄini düÅünmenize yol açıyor. MaÄarada yaÅayanlar için iÅte senaryosu: Cole, ölü olduklarını bilmeyen ruhlarla konuÅabilen bir çocuktur. 90âlı yıllar boyunca Hollywoodâun en büyük yıldızlarından birinin oynadıÄı, bunalımdaki bir psikatrist tarafından gözlenmektedir: Bruce Willis. Filmin en bilinen sahnelerinden birinde yavaŠçekimde çocuÄun, ardından Coleâü oynayan Haley Joel Osmanâın ürkmüŠhalde mırıldanan yüzüne yaklaÅılır : « Ãlü insanlar görüyorum. » Bu replik hızla bir kült haline geldi.
Ben de genç Cole ile benzer bir durumdaymıÅım gibi hissediyorum. Benim savaÅım, hayata olan yaklaÅımımı tamamen deÄiÅtirdi. Elbette keÅiÅler ve münzevilere hiçbir zaman özenmedim, ama sürekli olarak bıçak üstündeymiÅim ve tüm hislerimle çevremi tarayıp bilinç durumumu artırmam gerekiyormuÅ gibi hissediyorum. Günlük hayatımı iÅgal eden yeni önceliklerimle beraber, uyumakta zorlanıyorum ve iÅteyken veya insanlarla tartıÅırken aklım yolunu kaybediyor. Zihniniz Åunu bunu suçlayıp Åikâyet eden seslerle dolu olduÄu zaman, hayat Rus daÄlarına dönüyor. Kendime sordum, hangi Åeytani ruh beni ele geçirmiÅ olabilir? Morali bozuk bir psikiyatriste ödeme yapacak imkânım yok, hele de Bruce Willis'e (denedim). Ä°blislerimden kurtulmak için gittiÄim yoldaki saplantılarıma neden olan önemli olayları, bundan mahrum kalmıŠolanlar için anlatmayı deneyeceÄim. Yoksulları görmemezlik edemem!
Taraânın Haitili göçmenler olan ailesi, kızlarının doÄumu üzerine, onu Floridaânın güneyinde (emekli Amerikalıların krallıÄı) yetiÅtirmek için New York ve onun zorlu yaÅamından kaçmıÅtı. KarÅılaÅtıÄımız zaman kafasında yalnızca tek bir fikir vardı: ailesinin göç döngüsünü tersine çevirmek ve hiçbir zaman uyumayan Åehirde yaÅamaya gitmek. Florida'da karÅılaÅtıÄım, propagandasına sürekli reklamı da ekleyen, New Yorkâun Åovenist kalabalıÄı, bu Åehri vaat edilmiÅ topraklar, fırsat ve coÅkunun kalıcı nirvanası gibi görmemi saÄladı. Hayallerindekinden ziyade Massachusettsâin küçük, çekici bir Åehrine taÅındıÄımızda karımın uÄradıÄı hayal kırıklıÄını takdir edersiniz. O esnada ben çalıÅmalarım için düzenli olarak New Yorkâa gidiyordum. KaydolduÄum yüksek lisans dersleri, gökdelenler ile yılın her günü turistlerin akın ettiÄi Times Square'ın arasında, Manhattanâın kalbinde bulunuyordu. Onu ısırma hayalleri kuranları oraya yerleÅmeden önce, bu Åehrin çılgınlıÄını bilinçli bir Åekilde incelemelerinin daha iyi olacaÄı ve yaÅlılar ile zenginlerin vebadan kaçar gibi buradan kaçtıkları konusunda uyarmak için "Büyük Elma"da (New York) yeterince zaman geçirdim.
New York, yeryüzündeki en açgözlü mali suçluların (Borsa ve Nasdaq) sıÄınaÄı ve aynı zamanda en kötü Åekilde yönetilen uluslararası kuruluÅun merkezidir: BM. New York'un Gayri Sarfi Milli Hâsılası, Suudi Arabistan'ınkinden daha büyük ve Ä°sviçre'ninkinin ise neredeyse iki katı, milyarder bir belediye baÅkanına (Michael Bloomberg) sahipti, aynı zamanda tüm zencileri için yarı resmi bir multimilyoner belediye baÅkanı (Sean John Combs namı diÄer Puff Daddy) var ve dünyanın daha fazla ihtiÅamla hesaba kattıÄı Åey Broadway'in duvarlarında afiÅe edilmiÅ ve gülünç ölçüde pahalı olan lüks maÄazaların vitrinlerinde Bergdorf Goodman gibi sunulmuÅ durumda. Åimdilik süründürücü sefalet ve Brooklyn'deki Brownsville gibi bir mahallenin özelliÄi haline gelmiÅ düzenli kan banyoları üzerinde bile durmadan, Åehir bu yetersiz noktadayken yoksullarıyla nasıl uygun biçimde ilgilenecek? Bir an bile duramayacak kadar meÅgul olan kalabalıkların geçip gittiÄi bu caddelerin her köÅesinde yüzlerini görmemek benim için imkânsız. Neden Donald Trump gibi milyarderlere doymuÅ bir Åehirde yoksullar için çözüme biraz benzeyen bir Åey bulmak neden zor? AlıÅveriÅ teorisi gardını alıyor...
New York merkezi garından geçiÅ sıklıkla, orada sürünen akıl hastalarından kaçmak ve yerde yatan insanlarla bütün göz temasından kaçınmaktan ibarettir. Bu üzücü gösteri sıkça Efkaristiya (öÄle yemeÄi param) daÄıtan bir rahibe dönüÅmemle sonuçlanıyor. KıŠgelirken, haç yolumu oluÅturan dilencileri giderek daha az görüyordum. Nihayet midemi yakan bu korkunç suçluluk duygusunu hissetmeden düzgün bir yemek yiyebiliyordum. Ama kendi kendime soruyordum, sıÄınacak yeri olmayan alıÅtıÄım bu kalabalık bu kadar iyi nerede saklanabilirdi? Aslında mucizevî hiçbir yanı yoktu, yalnızca hava durumu. UÄursuz kıŠbelirdiÄinde daha iyi ısınmıŠbir yer bulmayı denemiÅler ve onları görmek çok daha zor olmuÅtu.
2013 yılında evsizlerin sayısı o kadar artmıÅtı ki, çok sayıda insan, yetiÅkinler gibi çocuklar da sıÄınaklarda kalamıyordu. Kalacak yeri olmayan savaÅ gazilerinden bahsetmiyorum bile⦠Åu anda dünyanın en zengin ülkesi olan BirleÅik Devletler ulusu savunma çaÄrısına karÅılık verenlere yardım için elinden geleni yapmıyor ve ulusunu korumak için hayatını riske atan bu asil bireyleri kendi kaderlerine terk ediyorsa yakınlık gösterebilecekleri baÅka birini bilmiyorum.
Ayrıca empati konusunda, 2014 yılında Dünya Bankası, Mumbai sakinlerinin yarısından biraz daha fazlasının Slumdog Millionaire filminde batı kamuoyuna karÅı açıÄa çıktıÄı gibi Åu gecekondularda yaÅadıÄını tahmin ediyordu. Mumbai, orada Bollywood starları gibi, Hindistan'ın bir takım en zengin iÅadamları da yaÅadıÄından paradokslarla dolu bir Åehir. Bu ülkedeki eski kast sistemi ve derin dindarlıÄın açık bir Åekilde orta sınıf Hintlilerin, tanrılar böyle istiyormuÅçasına içinde yaÅadıkları toplumun eÅitsizliÄini kabul etmelerini saÄladıÄı fikrinin önüne geçemiyorum... Piyasadaki hiç kimse Hindistan uzay araÅtırmaları kuruluÅu ISRO'nun 2013 yılında 1,3 milyar dolar olan bütçesindeki kademeli artıŠyüzünden telaÅa kapılmıyor. Bu rakamlar « büyük ingiliz kardeŠ» ile « büyük amerikalı kuzen »in Hindistan için olan para yardımlarını kesme noktasına getirdi. MeblaÄ, ISRO bütçesine kıyaslandıÄında gülünç olsa da, bu kesintiden büyük oranda etkilenecek olan ülkedeki 421 milyon yoksula yardım eden çeÅitli programlar için çok önemliydi. Buna karÅın, en yoksul 26 Afrika ülkesinin yoksul nüfusunu bir araya getirerek 410 milyon yoksul elde ediyoruz. Peki Hintli idareciler buna nasıl cevap verdi ? « Bu para yardımlarına gerçekten ihtiyacımız yok » diye buyurdu Ekonomi Bakanı Palaniappan Chidabaram.
2013 yılında Hint kökenli Amerikalı arkadaÅlarım iddialı ISRO projesinin baÅarısını kutlamak için bir parti yaptı: Mars Orbiter uzay sondasının fırlatılması. Ben bu konuda Åüpheliydim, çünkü bu sonda özellikle dünyanın yörüngesinde dönerek baÅlamıÅtı. Åüphe yok ki, Hintli bilim adamları ülkelerindeki gecekonduları görerek üzülüyorlardı, bu yüzden teleskoplarını aksi yöne çevirmeye karar vermiÅlerdi⦠Bu görevin amacı tam olarak neydi, elit Hintliler için kalacak yeni bir yer mi yoksa yoksulların sıÄacaÄı geniÅlikte devasa bir çöplük mü bulmak? EÄer ikincisiyse, Nijerya ve Hindistan arasında onaylanan uzay programı anlaÅmasının, okuma konusunda gerçekten acele ettiÄim Abuja'nın gecekondu mahalleleri konusunda birkaç madde içermesi gerekir !
Googleâda insanlık tarihindeki en pahalı evin hangisi olduÄunu araÅtırın. Bu ne Manhattanâdane de Parisâte deÄil, Mumbaiâde, bir milyar dolardan daha fazla deÄer biçiliyor! Bu 27 katlı gökdelenin yer altında da altı kat otoparkı var, katlarından biri bir spa ve bakımı yaklaÅık 600 kiÅiyi gerektiriyor. Bu devasa bina orada karısı, iki oÄlu ve kızıyla yaÅayan Hintli milyarder Mukesh Ambaniâye ait. Ãok sayıda çocuÄun açlık çektiÄi ve çöplüklerde yaÅadıÄı bir ülkede bu adam, daha önce yetimhane bulunan bir arsada kendisine bir milyar dolarlık bire v yaptırmayı tercih etti. Åüphesiz güzel bir Åehir ve gecekondu manzarası isteyecektir.
Güzel bir manzara, dünyanın en muhteÅem plajları arasında bulunun Florida körfezindeki plajlar da bunu sunuyor. Hem büyük bir Åehirde yaÅayıp hem de her koÅulda beyaz kumlar üzerinde bronzlaÅmak isteyenler için Tampa, kıyı kenti St. Petersburgâa olan yakınlıÄından dolayı tercih edilecek bir yer. Burası, güneÅten faydalanmak, Åehir merkezinde Amerikan usulü semirmek ve plajda dondurma yemek isteyen turistler için bir cennet. Ama benim bizzat tecrübe edebildiÄim kadarıyla bir kez güneÅ battı mı Åehir merkezinde dıÅarı çıkmamak daha iyi. Suç yüzünden deÄil. Daha ziyade, Katolik Kilisesi tarafından yönetilen aÄırlama merkezinde yer kapabilmek için kavga eden evsiz takımının dokunaklı manzarasını görmemek için. Ve eÄer onları bu durumda görmek yeterli deÄilse, Åehir halkı tarafından koyulan yoksullara karÅı sıfır tolerans politikası (ben böyle diyorum) bu talihsizlerin sürekli olarak polis tarafından rahatsız edilmesini saÄlıyor. Tutuklandıklarında, St. Petersburgâdan uzaÄa gitmeleri « önerilmeden » serbest bırakılmıyorlar. En çok Tampaâya gidiyorlar. Ve bu Åeytani ve faydacı önlemler sayesinde Åehir, turistler için kırsal imajını koruyabiliyor.
« Kırsal imaj » sözlerini duyduÄumda her zaman Birmanyaâyı (pardon Myanmar BirliÄi Cumhuriyetiâni) düÅünüyorum. Uzun süre bu ülkenin, 2006 yılında internete sızdıÄında izlediÄim, General Than Shweânin kızının düÄün videosuna benzediÄine inandım. Her yerde elmaslar ve Åampanya. Evlenenler, içinde evler ve lüks arabaların da olduÄu milyon dolarlar deÄerinde hediyeler almıÅtı. ÅiÅesi birkaç asgari ücretli maaÅına denk Åampanyayı davetlilerin kadehlerine doldurup çiçeÄi burnunda eÅine devasa düÄün pastasını kesmekte yardım ettiÄini gördüÄümüz damadı çok kıskanmıÅtım. Aung San Su Kyi 2011 yılında serbest bırakıldıÄında videoyu izledim ve bazı araÅtırmalar yaptım. Gülümseyen ve Oscar içinmiÅ gibi giyinen davetliler, ülkeyi demir yumrukla yöneten zalim ve kanlı bir diktatörlüÄün üyeleriydi. Bu kutlama, fakirlik ve askeri baskının giderek arttıÄı bir ülkede yapılmıÅtı. O zamandan beri, cunta imajını düzeltmek için çaba harcamıŠve o düÄünde bulunan yırtıcı hayvanlar daha ölçülü giyinmek için uÄraÅmıÅtı. Ama hala aynıydılar. Yakın zamanda Birmanya askeri gücü üzerindeki kontrollerini bırakacaklarını düÅünmüyorum, çünkü ülke ve doÄal kaynakları bu Åekilde kontrol ediliyor. Bununla beraber, büyüleyici saldırı etkili oluyora benziyor. Yangon Uluslararası Havaalanına, büyük uluslararası finans adamları ve onların uÅak orduları için kırmızı halılar serilmiÅ. Babil tarzı Åenlikler hiç Åüphesiz devam edecek, kimse görmeden.
Bu beni, bu defa gizli bir Åekilde gerçekleÅmeyen Amerika BirleÅik Devletleri'nin en ünlü ve heyecan verici partisinden bahsetmeye götürüyor. 2003 yılında, festival enerjisi ve övgüleriyle dolu gençlerin resimleriyle bolca desteklenmiÅ New Orleans'daki Büyük Perhiz'i tanıtan Bayou gastronomisi konusunda bir broÅür okuduÄumda, Amerikalıların Karayipli ve Afrikalı göçmenler konusunda söylemekten hoÅlandıÄı Åekliyle "gemiden indim". Oraya, bir partide bulunmak fikrinden benim kadar heyecan duyan iki arkadaÅımla beraber gitmiÅtim. Arabayı sürebileceÄimiz kadar hızlı sürerek ve sürekli bir hafif sarhoÅluk halinde herhangi bir kaza veya tutuklanmadan mucizevî Åekilde kurtulduk. Bourbon Caddesiândeki ikram ve misafirperverlik inanılmazdı. Ve Åunu söyleyebileceÄime inanıyorum ki çok az eÄlence düÅkünü ünlü Büyük Perhiz dönemlerinde bizimki kadar baÅarı elde etmiÅtir. Otelden, düzgün Åekilli bir göÄüs Åocu karÅılıÄında deÄiÅ tokuÅ ettiÄimiz birkaç yüz inciyle ayrılıyorduk ve ellerimiz sistemli biçimde yine boÅtuâ¦He he !