Sadece LitRes`te okuyun

Kitap dosya olarak indirilemez ancak uygulamamız üzerinden veya online olarak web sitemizden okunabilir.

Kitabı oku: «Güncel İletişim Çalışmaları 1», sayfa 4

Anonim
Yazı tipi:
3.2.1. Sekans 1: Keskin Nişancı Sahneleri ve Kahramanların Ölümü Şiiri

Görsel 8. Keskin nişancı sahneleri ve kahramanların ölümü şiiri


Keskin nişancı sahnelerinde, keskin nişancının ateş etmeden hemen önce “Kahramanların Ölümü” isimli Hüseyin Nihal Atsız’ın şiirinden bir mısra okuyarak ateş etmesi bilinçli bir eylemdir. Keskin nişancının bu şiiri okuması ve bu yol ile izleyiciye milli bir söylem eşliğinde mesaj vermesi görülmektedir. Böylece en önemli anlarda millî bir şiir izleyicilere ulaştırılmakta ve sahnenin etkileyiciliği arttırılmaktadır.

Keskin nişancının bu şiiri okuması bilinçli ve önemli bir seçimdir. Çünkü, şiir gerek içeriği ve gerekse yazarı bakımından Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan bir eserdir.

3.2.1.1 Kahramanların ölümü şiiri ve önemi
Kahramanların ölümü

(Şehit Tayyareci Kurmay Yüzbaşı Kâmi’nin büyük hatırasına)


 
Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için;
Gece gökte doğar ay
Yükselip batmak için.
Mecnun inler, kanını
Leyla’ya katmak için.
Cilve yapar sevgili
Gönül kanatmak için.
Şair neden gam çeker?
Şiir yaratmak için.
Dağda niçin bağırılır?
Feleğe çatmak için.
Açılır tatlı güller Arılar tatmak için.
Tanrı kızlar yaratmış
Erlere satmak için.
İnsan büyür beşikte
Mezarda yatmak için.
Ve………………………
Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için…
Hüseyin Nihal Atsız
 
(www.antoloji.com, 19.04.2021).

Hüseyin Nihal Atsız’ın bu şiirini anlamak ve analiz etmek için önce Atsız’ın millî görüşüne ve edebiyat dünyasındaki yerine bakmamız gerekmektedir. Kısaca söylemek gerekirse Atsız özel hayatı ve edebi hayatı boyunca milliyetçilik ve Türkçülük duruşuna sahip olan ve edebiyat alanında da bu duruşu ve milliyetçilik duygusu ile pek çok çalışmalarda bulunmuş ve eser vermiştir. Kahramanların ölümü şiirinin de Dağ 2 filminde kullanılması ve şiirde geçen vatani söylemlerin bilinçli bir seçim olduğu açıkça görülmektedir.

Şiirde önemli söylemler, mesajlar ve Türk kimliğinde önemli yer tutan olguların izleri görülmektedir. Bu nedenle en az Türk sinemamızda olduğu kadar Türk edebiyatında da ulusal kimlik konusunun önemli bir yeri olduğu görülmektedir.

3.2.2. Sekans 2: Vatani Söylemler ve Eğitim Konuşmaları Sahnesi

Görsel 9. Vatani söylemler ve eğitim konuşmaları sahnesi


Veysel yarbay: Doğamız tüm benliği ile Türk milletine hizmet etmek. Bizler ölümün sevgilisiyiz ve yalnızca bizim sevgilimiz. Çünkü cefası da korkusu da halkımızdan uzakta olmalı.

Batur Başçavuş: Önemli olan iki şey var arkadaşlar. Vatan ve yanınızdaki adam! Bu iki şey için ölür ve öldürürsünüz.

İki eğitim sahnesinde de geçen söylemlerde vurgulanmak istenen tema; asıl önemli olanın vatan sevgisi olduğu ve bu uğurda olan diğer her şeyin teferruat olduğudur. Filmde geçen söylemlerde vatan için çekilen cefanın kutsal olduğu ve en önemli kavramın vatan sevgisi olduğu vurgulanmaktadır.

Sahneler daha derinlemesine incelendiğinde ve söylenen sözlerin analizi yapıldığında karşımıza çıkan sonucun; Türk askerinin ve askerlik görevinin ne kadar kutsal olduğu ve bu kutsallığın altında yatanın nedenin ise vatan sevgisi olduğu söylenebilmektedir.

3.2.3. Sekans 3: İŞİD’in Elinden Kurtarılan Türkmenler Sahnesi

Görsel 10. İŞİD’in elinden kurtarılan Türkmenler sahnesi


İŞİD’den (Irak ve Şam İslam Devleti) kurtarılan Türkmen genç kızın, Türk askerini görünce “Abi” diyerek sarılarak ağlaması ve diğer sahnede küçük kız ile Türk askeri arasında geçen diyalog

Kız: Siz Türük?

Oğuz üsteğmen: Evet, biz Türk’üz.

Kız: Bende Türük. Çardaklı köyünden. Orası da Türük.

Her iki sahnede de geçen söylemler ve diyaloglarda, ayrı coğrafi yerlerde yaşansa da Türklerin, Türk kökenli kişilerin kardeş olduğu ve Türk’ün Türk’ten başka dostunun olmadığı vurgusu yapılmıştır.

Küçük kız ile Türk askeri arasında geçen diyalogda ise ulusal kimliğimize ve kimliğimizin köklerine dikkat çekilmekte ve bu köklere sahip kişilerin hangi coğrafya da yaşasa bile Türk olduğu vurgusu yapılmaktadır. Bu vurgunun yapılmasındaki amaç ise Türklerin daima birbirini kardeş olarak gördüğü ve Türk halkının millî değerlerinde bu düşüncenin önemli bir yeri olduğudur.

3.2.4. Sekans 4: Karar Sahnesi

Görsel 11. Karar sahnesi


Veysel yarbay: Sen ne yapardın?

Oğuz üsteğmen: komutanım ben, aklım buradan çıkmamız lazım diyor ama kalbim komutanım, kalbim beni kandırmaya çalışıyor. Köylüleri infaza terk edemeyiz diyor. Bir ihtimal burayı savunup, hayatta kalıp, geriye dönüp baktığımızda… Türk askeri olarak, en az görevimiz kadar doğru olanı da yaptık deriz diyor.

IŞİD’in dinlenme noktaları olan son köye gelmek üzere olduğunu duyan Türk askerleri, görevleri ve vicdanları arasında bir karar verme noktasına geldikleri bu sahnede; en az görevleri kadar vicdanlarının da önemli olduğu ve bu durumda yardıma ihtiyacı olan kişileri yalnız bırakamayacakları kararın vermektedir askerler. Gerektiğinde kendi canlarını vatan için feda eden askerler aslında vatanın üstünde yaşayan insanlar ile önemli olduğu ve bu insanların vatan kavramını oluşturan en önemli varlıklar olduğu vicdani bilinci ile kendi canlarından vazgeçme pahasına, köyü savunmaya karar veriyorlar. Çünkü Türk askeri daima görev bilinci kadar vicdani bilinci ile hareket eder.

3.2.5 Sekans 5: Vatan Toprağı Sahnesi

Görsel 12. Vatan toprağı sahnesi


Veysel yarbay: 1950’de ırak türkü derdik sonra birden Türkmen diye ayırmak zorunda kaldık. Bizim için savunulacak toprak, halkımızın olduğu topraktır. Bu insanlarda halkımız. Eşref yanında mı?

Eşref başçavuş: Her zaman komutanım.

Veysel yarbay: Baybars, git köyün en yüksek yerine dik. Burası bugün vatan toprağı!

Bu sahnede anlatılmak istenen nokta; Türk halkının olduğu ve Türk bayrağının bulunduğu her yerin, Türk vatanı olarak adlandırıldığı ve bu doğrultuda Türk bayrağının en yüksek yerde dalgalanmaya devam etmesi için gerekirse savaşılacağıdır.

Kurtarılan gazeteci ile köyün yaşlıları ve çocuklarını tahliye eden askerlerimizin geride kalarak köyde kalan sakinleri korumaya kararı vermişlerdir. Köyü vatan toprağı olarak adlandırmaları ve en yüksek yere Türk bayrağını asmaları biz seyircilere filmdeki en güçlü mesajlardan birini vermekte olduğunu söyleyebiliriz. Bu sahnede bizlere yani izleyiciye verilmek istenen mesaj ise Türk bayrağının dalgalandığı her yerin vatan toprağı olduğu ve bunu savunmanın bir vatan borcu olduğudur.

Türk askerinin bu yaklaşımı, söylemleri ve davranışı ile verilmek istenen mesaj millî değerlerimizin ve tarihimizin ne kadar güçlü olduğu ve bu gücü yine kendi değerlerimizden aldığımızdır. Bu değerleri korumak için ise gerekenin yapılmasının bir borç olduğu vurgusu yapılmaktadır.

Türk askerinin yanında bayrak taşıması ve bayrağın en yüksek yerde göklere çekilmesi ise Türk askerinin bayrağa ve o bayrağın temsil ettiği değerlere ne kadar önem verdiğinin bir göstergesidir.

3.2.6. Sekans 6: Son Kale Sahnesi

Görsel 13. Son kale sahnesi


Veysel yarbay: Burası kömürlük. Altında mahsen var. Kalan sivilleri buraya getirin. Burası düşerse, köy düşer. Son kale.

Oğuz üsteğmen: Komutanım burası son kale değil. Son kale biziz!

Köy halkının korunması için yapılan çalışmalardaki en önemli noktanın bir bina olmadığı, köylülerin yerleştirildiği binan değil Türk askerlerinin son umut yani son kale olduğudur.

Buradaki kale söylemi ile es zamanlı olarak Türk askerleri duruşları ile bir kale görüntüsü vererek, bayrak altında yedi kişi oldukları görüntü ile Tek bayrak ve Tek millet vurgusu yapmaktadır.

Yedi kişi yedi Türk boyunu temsil etmektedir. Böylece hem söylem olarak hem de görsel olarak verilen mesaj kuvvetlendirilmiştir.

3.2.7. Sekans 7: Son Emir Sahnesi

Görsel 14. Son emir sahnesi


Veysel yarbay: Son emrimin, kalan tüm köylüleri çıkarmak olduğunu söyleyin. Rededemezler.

Köy kurtarıldıktan sonra şehit olmak üzere olan komutanın söylediği bu cümle; Türk askerinin daima kendinden önce, vatanını ve Türk halkını düşünmesine yapılan bir milli söylem ve göndermedir. Bu düşünce ve fedakârlık ile Türk askerinin daima vatanını ve vatandaşını öncelik olarak benimsediği gösterilmektedir.

Şehit olmak üzereyken bile sivilleri düşünen ve hayatının son anlarında onların kurtarılmasından emin olmak isteyen Veysel yarbay aslında Türk milletinin vicdanını temsil etmektedir bu sahnede.

3.2.8. Sekans 8: Vicdani Görev Notu Sahnesi

Görsel 15. Vicdani görev notu sahnesi


Veysel yarbay: Oğuz, unutma! Sebebi.

Notta yazan mesaj: Bütün görevlerin ötesinde, vicdani bir görevimiz var. Hayatımızı, varlığımızı milletin bağrına sokarak, onlarla beraber düşman karşısında uğraşmak.

Şehit olurken komutanın, kendinden sonra gelen en rütbeli kişiye yani Oğuz üsteğmene bir not vermesi ve bu notu asla unutma diyerek notta yazanın izleyiciye gösterilmesindeki amaç; Türk askerinin çok zor şartlarda görevini yapması ama ne olursa olsun, bu yolda asla vicdanlarından taviz vermeyerek gereğini kendi hayatları pahasına da olsa yaptıklarıdır.

3.2.9. Sekans 9: Finaldeki Zafer ve Türk Ordusu Sahnesi

Görsel 16. Finaldeki zafer ve Türk Ordusu sahnesi


Final sahnesinde görülen iki başrolünde ufka zafer duygusu ile birlikte gururla bakmaları ve gelen Türk ordusuna ait helikopterleri görmeleri; Türk askerinin gururlu duruşuna ve Türk ordusunun gücüne ithafen yapılan bir mesaj barındırmaktadır.

Final sahnesinde filmde görsel olarak verilen mesajları en etkilisi bulunmaktadır. Bu sahnede kayıplar yaşanmış olsa bile vatan toprağı kurtarılmış ve görev başarı ile sonuçlandırılmıştır. Böylece Türk askerinin ve Türk ordusunun vatanı için ödedikleri bedeller ve cefalar karşısında önceliklerinin vatanı korumak olduğu ve bu uğurda başarılı olmak için canlarını feda etmeye hazır oldukları gösterilmeye çalışılmıştır.

Yaşanan olayların ardından ufka gurur ile bakılması ve kurtarıcı olarak Türk ordusuna ait helikopterlerin gelmesi izleyiciye Türk ordusunun gücünü ve bu gücün kaynağı olan vatan sevgisinin ne kadar zor durumlarda bile asla kaybolmadığını göstermektedir.

Finalde ufka gurur ile bakan askerlerin aşağıdan yukarıya doğru çekilmesi ile Türk askerinin gücü ve büyüklüğü gösterilmek istenmiştir. Böylece, izleyicilere bu çekim tekniği üzerinden, Türk askerinin ve askerlik hizmetinin taşıdığı önem verilmeye çalışılmıştır.

3.3. Dağ ve Dağ 2 Filmlerinde Bulunan Benzer Söylem ve Sahnelerin Analizi

3.3.1. Açılışta Bulunan İthaflar ve Marşlar Sahneleri

Görsel 17. Açılışta bulunan ithaflar ve marşlar sahneleri


Her iki filmde de açılışta itfah yazıları bulunmaktadır. Dağ filminde; “Türk silahlı Kuvvetleri mensubu olan subay ve askerlere”, Dağ 2 filminde ise “Ömer Halisdemir gibi astsubaylara, Harun Kılıç gibi subaylara, Yunus Emre Uçar gibi uzman erbaşlara sahip olan; Türk silahlı Kuvvetleri ve bütün fedakâr askerlerine” yazıları ile ithaf edilmiştir. Açılışta kullanılan marşlar ise Dağ filminde zafer marşı ve Dağ 2 filminde ise ileri marşıdır. İthaf yazıları ve marşların birlikte gösterilmesi millî duygular ve şehitleri anma odaklı benzer sahnelerdir.

Özellikle, Dağ 2 filminin başlangıcında bulunan ithaf yazısında adı geçen şehitlerimizin isimleri ile filmin başlaması, hem yakın tarihimizdeki 15 Temmuz Darbe Girişiminde canlarını bu ülkenin güvenliği için feda eden Türk askerlerini anmak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin milletimiz için olan değerini göstermek ve seyirciye o gece gösterilen kahramanlıkların unutulmaması için yapılan bir harekettir.

Film boyunca üstü açık veya kapalı pek çok mesaj verilmekte ve bu mesajların temelinde daima milli kimliğimiz ve millî kimliğimize bağlı milli söylemler bulunmaktadır. Bu söylemlerin ve filmde olan bilinçli seçimlerin en göze çarpanı ise iki film arasındaki ithaf ve marşlardır. Çünkü ithaflar, direkt olarak bu vatan için kendini vatan hizmetine ve şehadet mertebesine adayıp ulaşan kişilere adanmış bulunmaktadır. Böylece vatan için verilen hizmetin ve fedakârlıkların unutulmaması sağlanmış ve bu uğurda bulunan herkes başta şehitlerimiz olmak üzere onurlandırılarak gösterilmeye çalışılmıştır.

Filmde kullanılan marşlar ise filmdeki her kullanılan nokta gibi bilinçli ve mesaj odaklı bir seçimdir. Bu nedenle, Zafer ve İleri marşı seçilmesi bir tesadüf değil aksine verilmek istenen mesajı kuvvetlendiren bir seçim olarak tarihi bir göndermedir, aynı zamanda.

3.3.2. Kapanışta Kullanılan Türküler ve Kullanılma Nedenleri

Her iki filmde de kapanışta kullanılan müzikler, kapanış sahneleri ve duyguları ile birbirini tamamlayan ve izleyiciye manevi olarak mesaj vermeyi amaçlayan eserlerdir. Bu eserler; Dağ filminde Yüce dağ başında yanar bir ışık ve Dağ2 filminde Ayrılık adlı türkülerdir.

İki filminde türkü ile bitmesi ve seçilen türkülerin manevi olarak önemli konulara değinmesi planlı bir seçimdir. Çünkü, iki eserde, askerlik görevi, vatan sevgisi ve ölüm konuları işlenmektedir.

Türk kültüründe ve Türk toplumunda önemli bir yere sahip olan türküler gerek içerdiği sözler, gerek sanatsal olarak taşıdığı değerler ve bu türküleri dinleyici veya seyirci ile buluşturan sanatçılar, kültürümüzde önemli bir yerdedir. Türküler ve türkülerin konuları da Türk kültürüne ait konuları ve değerlerimizi içerisinde barındırmaktadır. Çünkü, bu topraklardan çıkan ve kendi kültürünü yansıtan bir yapıya sahiptir türküler. Bu nedenle kültürümüzde önemli ve değerli bir yerdedir.

Bu nedenle her iki filmde de türkü kullanılması bilinçli ve doğru bir seçim olarak karşımıza çıkmaktadır.

3.3.3. Bir Ölür, Bin Diriliriz Sahneleri

Görsel 18. Bir ölür, bin diriliriz sahneleri


Her iki filmde de şehit olmak üzere olan iki Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu komutanın son cümleleri olarak “ BİR ÖLÜR, BİN DİRİLİRİZ! “ diyerek bağırmaları, Türk askerinin asla yok edilemeyeceğine ve asla vatani görevlerinin bitmeyeceğine vurgu yapmaktadır.

Her iki filmde de çok önemli ve güçlü bir söylem ile dramatik olarak kuvvetli sahnelerde karşımıza çıkan bu mesaj, izleyiciye Türk Askerinin asla bitmeyeceğini ve daima vatanı korumaya son ana kadar devam edeceği söyleminde bulunmaktadır.

Şehit olmak üzere olan iki uzman asker tarafından izleyiciye aktarılan bu mesaj millî bir propaganda olmanın yanında bizlere Vatan için gözlerini kırpmadan kendini feda eden askerlerimizin cesaretini göstermeyi amaçladığını söyleyebiliriz.

3.4. Dağ ve Dağ 2 Filmlerinin İçerik ve Söylem Analizleri

3.4.1. Dağ ve Dağ 2 Filmlerinin İçerik Analizleri

Her filmde olduğu gibi Dağ ve Dağ 2 filmleri de içerik analizi bakımından oldukça zengin ve incelenmeye değer noktalara sahip bir filmdir. Filmlerde görülen ve içerik analizi yapılan sahnelerden yola çıkarak edinilen bulgular ve mesajlar aşağıda verildiği gibidir.

Filmlerde asker ve vatan duyguları işlenerek, izleyicilerin millî duygularının harekete geçirilmesi amaçlanmıştır.

Filmde geçen gerçekçi söylemler ve yaklaşımlar, filme yönelik gerçekçi bir hava katmıştır.

Filmde devamlı görünen nesneler ve duyulan türküler ile millî duygular, izleyiciye verilmeye çalışılmıştır (Bayrak, marşlar vb.)

Jenerikte ve sonda yazılan ithaflar ve şehitlerimizin adları, minnet ve teşekkürün yanı sıra duygusal olarak etki bırakmaya yönelik bir yaklaşımdır.

3.4.2. Dağ ve dağ 2 filmlerinin söylem analizleri

Dağ ve Dağ2 filmlerinde verilmek istenen söylemlere bakıldığında bunların net bir biçimde söylendiğini ve dile getirildiğini söyleyebiliriz. Mesaj odaklı ve bu mesajların Türk halkının millî kimlik ve değerlerine odaklı olduğunu açık bir biçimde söyleye biliriz.

Her iki filmde de verilmek istenen ve gösterilen söylem ise hiç şüphesiz ki Türk halkının ve Türk askerinin millî duyguları ve kimliğine dair söylemlerdir. Bu söylemlerin başında ise Ulusal kimliğimiz ve bu kimliğimizden gelen gücümüz gösterilmektedir.

Bu mesajların yanında ise filmlerde ne kadar zor durumda kalınsa bile, Türklerin asla millî duygularını terk etmeyeceği ve bu duyguların millî gücümüzün kaynağı olduğu anlatılmak istenmiştir. Çünkü Türk askeri ve Türk halkı, millî değerlerini ve gücünü yine millî değerlerinden ve vatan sevgisinden almaktadır.

Her iki filmde de esas olanın vatan sevgisi olduğu ve bunun haricindeki konuların teferruat olduğu işlenmiştir. Çünkü vatan sevgisi, Türk kültüründe en önemli konulardan biridir.

Son olarak filmler de Türk askeri üzerinden bu mesajların verilmesi aslında genç izleyicilere askerlik kavramının, hizmetinin ve mesleğinin ne kadar önemli ve değerli bir görev olduğunu anlatmak amaçlı olduğunu söyleyebiliriz.

3.5. Bulgular ve Yorumlar

Yapılan çalışmada ve bu çalışma süresince yapılan araştırmalar ışığında Dağ ve Dağ 2 filmleri üzerinden ulusal kimlik izleri ile ilgili olarak önemli bulgular ve yorumlara ulaşılmıştır.

Türk sinemasında ulusal kimlik konusu ve ulusal kimliğin izlerinin incelenmeyi amaçlandığı bu çalışmada, Dağ ve Dağ 2 filmleri başta olmak üzere Türk sineması hakkında incelemeler yapılmış ve bu incelemeler esnasında pek çok bulguya rastlanmıştır.

Türk sinemasının başlangıcından itibaren kendine önemli bir yer edinen ve sinemamızda pek çok eser ile seyirciyle buluşan ulusal kimlik konusu günümüze kadar ilk günkü önemini koruyarak gelmiştir. Genellikle propaganda, ulusal kimliği güzelleyerek izleyicileri etkilemeyi amaçlayan bir yaklaşım, millî değerlerimizi sanatsal bir yaklaşım ile izleyiciye aktarma, millî duygulara hitap ederek ticari bir başarı sağlama ve izleyicilerden özellikle genç nesli etki altına almak düşüncesi ile çevrilen yapımlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çalışmanın merkezini oluşturan Dağ ve Dağ 2 filmleri incelendiğinde, çalışmadaki hipotezlerin ve varsayımların doğru çıktığı görülmektedir. Bu sonuca ise Türk sineması tarihinin ve Dağ filmlerinin incelenmesi ile ulaşılmıştır.

Ulusal kimlik konusunun sinemada işlenme sebebi olarak yapılan çalışmada; millî birlik ve beraberlik bilincini izleyicilerde inşa etmek, arttırmak ve bunun yanında ticari bir başarı sağlamak kaygısına sahip olduğu, yapılan millî kimlik izleri ve ulusal söyleme sahip filmlerin sayısı ile anlaşılabilinir.

Ulusal kimlik konusunu ele alan filmlerin sinemamızda işlenmesi ve sıklıkla izleyici karşısına çıkmasının pek çok nedeni vardır. Bu nedenlerin en önemlisi ise kimlik inşasıdır. Bu tarz filmler ve konular sayesinde manevi, toplumsal ve millî değerlerimiz sinema filmi altında seyirci ile buluşmakta ve seyirciye kendi kültürümüze ait olan değerleri aktararak bir kimlik inşasında bulunmaktadır. Böylece, ulusal kimlik konusunun sinemamızda işlenme sebeplerinden birinin kimlik inşası olduğunu söyleyebiliriz.

Millî değerlerimizi ve tarihimizi anlatan filmlerden izleyicilerin daha çok etkilendiği ve izlemeyi tercih ettiği filmler olduğu bulgusuna ulaşıldığında, bu bulguyu insanların milli duygularını tetikleyen eserleri izleyerek, tarihi veya millî kimliği ile ilgili gurur duyması hissiyatına bağlı olarak yorumlayabiliriz. İzleyicilerde yaş aralığı olarak genç kesimle yaşlı kesim arasında olan bir kesime yani genel olarak tüm izleyicilere hitap ettiğini söyleyebiliriz.

Özellikle, genç izleyici üzerinde ulusal kimlik konusunu ele alan filmlerin, içerdiği konu ve söylemler bakımından önemli bir etkisi olduğu söylenebilinir. Çünkü, millî kimlik konulu filmlerin toplumsal ve manevi değerleri göstermesi ve hatta yeni nesle öğretebilmesi potansiyeli bakımından bir filmden ziyade ders niteliği taşımaktadır bu konuyu ele alan filmler. Filmlerde kullanılan görseller, davranışlar, mesajlar ve söylemler eşliğinde Türk toplumuna ait olan davranış ve toplumumuza ait olan değerler izleyiciye aktarılmaktadır.

Bu etkilerin genç izleyiciler arasında askere gitme düşüncesi ve duygusunu tetikleyerek, askerlik hizmetinin önemini ortaya çıkarmakta ve genç izleyicilerde bir millî bilinç ile askere katılım oranını yükseltmesi gösterilebilinir. Bunun yanında yaşlı izleyici kitlesinde ise eski yılları hatırlama ve millî duygularının tekrar harekete geçmesi etkisi vardır.

Hollywood filmleri aksine kendi millî kahramanlarımızı göstermek ve tanıtmak varsayımı da yapılan bilinçli bir seçim olarak görülmektedir Türk sinemasında. Amerikan sinemasının dünyada egemen olduğu günümüzde, özellikle genç izleyiciler Amerikan kahramanları üzerinden bir propagandaya tutularak, kendi kahramanlarını ve değerlerini geri plana atabilmektedir. Bu nedenle, yapılan millî kimlik ve ulusal söylemli filmlerdeki amaç bir anlamda, kendi ulusal kahramanlarımızı genç izleyiciler ile buluşturmak ve millî değerlerimize sahip çıkmak olduğu gözlemlenmiştir. Bu yoruma ise sinemamızda ulusal kimlik konulu filmlerin ve millî kahramanların her zaman izleyici karşısına çıkarak kendi tarihini ve değerlerini öğretmeyi amaçlayan filmler ile perdede olduğu bulgusu ile ulaşılmıştır.

Ücretsiz ön izlemeyi tamamladınız.

₺33,60

Türler ve etiketler

Yaş sınırı:
0+
Litres'teki yayın tarihi:
01 ağustos 2023
Hacim:
51 s. 86 illüstrasyon
ISBN:
978-625-6852-33-4
Yayıncı:
Telif hakkı:
Elips Kitap
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin PDF
Ortalama puan 3,5, 2 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 4,8, 43 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Ses
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Ses
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Ses
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Ses
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Ses
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin PDF
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre
Metin
Ortalama puan 0, 0 oylamaya göre