Читайте только на Литрес

Kitap dosya olarak indirilemez ancak uygulamamız üzerinden veya online olarak web sitemizden okunabilir.

Kitabı oku: «Güncel İletişim Çalışmaları 1», sayfa 5

Anonim
Yazı tipi:

KAYNAKÇA

Akpınar, N. Ş. (2014). Türk Sinemasında Kahraman Miti. Yayınlanmamış sanatta yeterlilik tezi, T.C. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü. Erişim Tarihi: 30.07.2021. http://images.tsa.org.tr/documents/turk_sinemasi_nda_kahraman_miti_522/turk_sinemasinda_kahraman_miti.pdf

Deniz, T. (2017). Biraz Mağrur Biraz Mağdur Türk Sinemasında Kahramanlar.İstanbul: Küre Yayınları.

Esen, Ş.K. (2010). Türk Sinemasının Kilometre Taşları. İstanbul: Agorakitaplığı.

Evren, B. (1995). Türkiye’ye Sinemayı Getiren Adam Sigmund Weinberg, İstanbul: Milliyet Yayınları.

Gül, A. F. (2020). Türk Kültürü Dergisinde Milli Kimlik: Sosyal Ağ Analizi ve İçerik ne Dayalı Bir İnceleme. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Hacettepe Analizi-Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Erişim Tarihi: 13.06.2021 http://www.openaccess.hacettepe.edu. tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11655/22408/Ahmet%20Feyzi%20G%c3%bcl-Yeni. pdf?sequence=3&isAllowed=y https://tr.wikipedia.org/wiki/Kemal_Film Erişim Tarihi: 28.03.2021.

https://www.antoloji.com/kahramanlarin-olumu-siiri/ Erişim Tarihi: 19.04. 2021.

https://www.boxofficeturkiye.com/film/dag-2011550 Erişim Tarihi: 05.03.2021.

https://www.boxofficeturkiye.com/film/dag-2-2013143 Erişim Tarihi: 05.03.2021

https://www.elektrikde.com/elektrigi-kim-icat-etti/ Erişim Tarihi: 07.05.2021.

https://www.iienstitu.com/blog/ilk-fotograf-makinesi-ne-zaman-icat-edildi#:~:text=%-C4%B0lk%20foto%C4%9Fraf%20makinesi%20ne%20zaman%20icat%20edilmi%-C5%9Ftir%3F,arka%20bah%C3%A7esinde%20ilk%20foto%C4%9Fraf%C4%B1%20 %C3%A7ekmi%C5%9Ftir. Erişim Tarihi: 07.05.2021.

https://www.turkcebilgi.com/kinetoskop#:~:text=Kinetoskop%2C%20sinema%20fil mi%20 g%C3%B6stericilerinin%20ilk,ve%20William%20Dickson%20taraf%C4%B1ndan%20 geli%C5%9Ftirilmi%C5%9Ftir. Erişim Tarihi: 07.05.2021.

Kaya, G. ve Usluel, K. (2011). Öğrenme-öğretme süreçlerinde bit entegrasyonunu etkileyen faktörlere yönelik içerik analizi. Buca Eğitim Fakültesi Dergisi, 31, 48-67. https://dergi-park.org.tr/en/pub/deubefd/issue/25120/265257 Erişim Tarihi: 02.05.2021.

Mora, N. (2008) Medya ve kültürel kimlik. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, (2008). www. researchgate.net/publication/26502762_Media_and_cultural_identity Erişim Tarihi: 08.01.2020.

Onaran, A.Ş. (1999). Sinemaya Giriş (2 b.). İstanbul: Maltepe Üniversitesi Yayınevi.

Özön, N. (1985). Sinema Uygulayımı-Sanatı-Tarihi. İstanbul: Hil Yayınları.

Pınar, L. (2017). Amerika Birleşik Devletleri’nin Yumuşak Gücü ve Hollywood. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 6 (1), 253-274. Academia.edu. https://www.academia.edu/36208365/Amerika_Birle%C5%9Fik_Devletlerinin_Yumu%C5%9Fak_G%-C3%BCc%C3%BC_ve_Hollywood Erişim Tarihi: 07.05.2021.

Tülüce, A.İ. (b.t) Kahramanlık filmlerinde kimlik temsilleri ve malkoçoğlu filmlerinde düşman/ öteki olmak. Kocaelitarihisempozyumu(2020). Erişim Tarihi:25.04.2021. http://www.kocaelitarihisempozyumu.com/bildiriler4/111.pdf

Yaylagül, L. (2018). Sinema Toplum Siyaset. Ankara: Dipnot Yayınları

3.BÖLÜM
KKTC’DE ÜNİVERSİTE TANITIM FİLMLERİNDE KADIN TEMSİLİ: DAÜ VE LAÜ ÖRNEĞİ
Muharrem ÖZDEMİR4
Derya ERTÜRK5

1. GİRİŞ

Günümüz toplumunda insan hayatının her alanında karşı konulmaz bir güç hâline gelen medyanın ekonomik, ideolojik, politik ve kültürel ilişkilerin yanı sıra kadın ve erkek kimlik ve rollerinin şekillenmesinde de etkisi büyüktür. Teknolojinin her geçen gün gelişmesiyle birlikte insanlar medya araçlarının iletilerine karşı konulmaz şekilde her yerde maruz kalmaktadırlar. Maruz kalınan bu iletilerin gerçeklikle bağı işlevlerinin incelendiği medya çalışmalarında bir yandan gerçeğin tarafsız bir biçimde yansıtılıp yansıtılmadığı diğer yandan da inşa edilip edilmediği en önemli konulardan olmuştur (Çebi, 2003, s.112). Medyanın toplumda meydana gelen olay ve olguları yansıtan bir ayna olmaktan çok yeni bir gerçeklik inşa etmesi vurgulanmıştır (Çam, 2008).

Tamamen kurgulanmış, inşa edilmiş medya metni olarak reklamlar, pazarlama açısından toplum üzerindeki en etkili araçlardır. Reklam aracılığıyla reklamcılar satın alma düşünceleri üzerindeki algıyı tetikleyerek insanların tutum ve düşüncelerini yönlendirir ve davranışlarını etkilemeye çalışır. Reklam, hedef kitleyi o ürünü ya da hizmeti satın almaya çekmenin yanı sıra amaca uygun şekilde ikna etme, imaj geliştirme ve farkındalık yaratma stratejilerini uygulamak içinde yapılmaktadır (Karabulut, 2004).

Kültürel iletişim çalışmalarının öncülerinden Stuart Hall medya temsilinin “inşacı” olduğuna vurgu yapar ve medyanın var olanı aktarmadığı bunun aksine anlamı kendisinin oluşturarak inşa ettiğini söyler (Hall, 2005, s.119).

Büyüksaraç’ın (2012) belirttiği üzere, Weber terimsel anlamıyla medyayı şöyle açıklamaktadır; “Gerçekte var olmayan bir toplumsal görüntünün belirli özelliklerini vurgulayan entelektüel bir yapı olarak ele alınmalıdır. Bu tekil ya da parçalanmış görünümleri bir tür varsayım içinde odaklama veya bir araya getirme biçimidir”. Medya toplumda gündemde olup bitene ve toplumun hangi konuda neye odaklanması gerektiğine karar vermektedir. Medya bir şekilde toplumu yönlendiren bir araçtır. Medya kültürü kendi içinde üç özelliğe sahiptir. Bunlar ürün, üretim ve tüketimden oluşur (Ivan, 1997). Bu üçlünün insanlara ulaşması için en etkili yöntemlerden biri de reklamlardır. Reklamlar irdelendiğinde, bireyleri ‘kendi’ kişiliklerinden de uzaklaştırdığı gözlemlenmektedir.

Pek çok kültürel alanda olduğu gibi toplumsal cinsiyet rollerinin medya yansımasında ve temsillerinde de bir anlamın inşasından söz etmek mümkündür. Türkiye’de de dünyada olduğu gibi TV reklamlarında sunulan kadın imgesi tüketim kültürünü ve bu kültürün özünü, ürettiklerini, bilincini yansıtmaktadır. Kadının konumundaki en köklü değişiklik kapitalist üretim şeklinin ortaya çıkması ve gelişim göstermesi ile ortaya çıkmıştır. Medya kapitalist sistemde önemli rol oynamaktadır. Medyanın etkin rolü, toplumda kadınların konumunu ve rollerini de etkilemektedir (Fidan, 2000).

Reklamlar kadınlığı izleyiciye tanımlarken sıklıkla nesnelere yer vererek, kadınları nesnelerle özdeşleştirmek ile birlikte, kadınlar tüketici konumundayken reklamı yapılan ürün hâline dönüşmektedir. Reklamlarda kadınlar cinsellikleriyle yer alırken, izleyicilere izledikleri kadın gibi olabilmenin yolunun reklamı yapılan ürünün tüketilmesinden geçtiği mesajı verilmektedir. Alankuş’un (2007), belirttiği gibi, Toplumsal dinamiklere koşut olarak kadının yaşamındaki değişiklikler ve yeni sorunlar medya metinlerinde ihlal edilmektedir. Medya yolu ile kadınlar, “bedene” indirgenmiş ilgi çekme, izlenirliği artırma ve gündem yaratma düşüncesi ile bedenleri üzerinden sömürülmektedirler. Medyada kadınların temsil ediliş biçimini, kullanılan dilin çok etkilediğini, masum gibi görünen sözcük seçimleri ve cümle kurguları ile cinsiyete dayalı ayrımcılık yeniden üretilmektedir. Reklamın açıkça yaptığı şey arzu nesnesi olarak gösterip izleyiciye sunmaktır (Williamson, 2000). Kadın, çoğunlukla bir arzu nesnesidir veya ev kadını rolü içinde sıkıştırılmıştır. Kadının bir süs olarak değer görmesi, reklamın ürettiği bir olgu olmayıp, hâlihazırda bütün kültürlerde ortak bir algılamadır. Bu anlayış tarzında güzelliğin ölçütü kadın bedenidir. Ancak reklamlarla ideal güzellik, cinsellik kullanılarak şimdiye kadar olmadığı kadar daha ulaşılmaz ve daha yaygın bir olgu hâline getirilmiştir (Jacobson, 1995).

Reklamlar aracılığıyla insanda sahip olma isteği doğmaktadır. Böylece o ürünü alıp kullandığında tüketicide kendisinin daha iyi olacağı algısı yaratılmaktadır. Bunun nedeni reklamdaki ürün ile o ürünün reklamını yapan kişiyle kadını özdeşleştirme algısıdır. Kadınlarla ilgili ürünlerin reklamlarında bile kadına verilmek istenen mesaj yine kadın kullanılarak verilmektedir. Evelyne Sullerot bunu en iyi şu şekilde ifade etmektedir: Kadına kadınlık satılmaktadır. Sağlığına ve bedensel bakımına özen göstermeye, koku sürmeye, giyinmeye, tek kelimeyle yoktan “var olmaya” inanarak kadın kendini tüketir (Baudrillard, 1997). Kadın kendi sahip olduğu hiçbir şeye güvenmez ve yeterli hissetmez. Bredin, (1978) kadın reklamlarından etkilenerek hemcinsinin aracılığıyla nasıl daha iyi, daha güzel olmayı düşündürerek tüketime yönetilmektedir.

Bilişim çağı olarak adlandırdığımız günümüz dünyasında sosyal medya araçlarıyla reklamda algıyı yönetmek isteyenler tüketicileri enformasyon bombardımanına tutmaktadırlar. Hâl böyle olunca da reklam içeriğinde kullanılan öğelerin daha dikkat çekici ve etki yaratıcı olmasını önemsemektedirler. Bu bağlamda reklamlarda kullanılan öğelerin neler olduğu, nasıl kullanıldığı her zaman merak ve araştırma konusu olmuştur. Kadın ve cinsellik tarihi boyunca reklamcıların bir ürün veya hizmeti satmak için kullandığı en etkili yöntemlerden biri olmuştur (Reichert, 2004). Farklı kültürleri algılamak, reklamlarda kullanılan cinsellik ve cinsiyet rollerini anlamlandırmak için sosyoloji, psikoloji ve iletişim dalları kadının reklamlardaki yerini irdelemiş ve toplumların bu rollere yaklaşımını araştırmıştır. Reklamlar yapılarak kitle iletişim araçlarıyla küresel köy hâline gelen dünyanın dört bir yanına ulaştırılan ürün ve hizmet tanıtımlarının kadın veya erkek cinsiyetçi rollerle hep aynı kalıplarla sunulduğu birçok araştırmacı tarafından belirtilmiştir (Belkaoui ve Belkaoui, 1976). Tanıtım filmlerinde kadınların erkeğe göre daha zayıf ve negatif kodlamalarla reklamlara yansıtıldığı, erkekleri güçlü betimlemelerle kodladıkları reklamların bir diğer yansıması olarak görülmektedir.

İnsanlar olgu, olay ve kavramların hakkında gerekli bilgiye algı yoluyla sahip olurlar. Duyumlar algılamayı ve bilgi edinmeyi sağlar. Duygusal bilgileri düzenleyerek içinde bulunduğu ortamı organize eden insanoğlu aynı zamanda farkına varma ve algılama sürecini yaşar. Çevresinden edindikleri uyarıcılar vasıtasıyla algılama sürecinin sonunda bireyler algısal nitelikteki kavramları anlamlandırırlar (Demirel ve Ün, 1987; Siegel, 2006; Büyüksaraç, 2012). Fiziksel uyaranlarla birlikte duyumlar yoluyla oluşturulan ve bireyi çepeçevre saran etmenlerle ilişkili tanımlama süreci algılamayı beraberinde getirmektedir. Birey algılama sürecinin en önemli etmenlerindendir. Sebebi ise, algılama sürecinde seçici algısal değişkenler, seçici algısal kalıcılık ve seçici dikkattir (Kotler ve Keller, 2009). Hâliyle algının oluşumunda bireylerin bulunduğu yerde, algı oluşum ve yansımalarını oluşturan faktörler bulunmaktadır. Kotler ve Keller (2009), algılama sürecinde insanın içinde yer aldığı doğal ortam ile geçmişten gelen ve süreklilik arz eden, adına sosyo-kültürel ortam denilen bir yapay alanın söz konusu olduğunu belirtmektedir.

Görsel algı ise, algılanan kavramı görsel özellikleri çerçevesinde duyusal ayrımsama yoluyla seçme, düzenleme, tanımlama gibi birtakım yaklaşımları içermektedir (Hochberg, 1978). Messaris’e (1994) göre ise, bireyin kavrama ilişkin farkına varma süreci görsel algılamadır. Bir başka tanımda ise görsel algı süreci duyusal ve zihinsel süreçlerden gelen görsel bilgilerin algılanması ve işlenmesi olarak tanımlanmaktadır (Gal ve Linchevski, 2010).

Görsel algılama sürecinde görsel tasarımın niteliğini arttıran içeriğin niteliği ve etkin mesajın başarılı bir şekilde oluşturulmasıdır. Hiç kuşkusuz ki algılamada çeşitlilik açısından önemli olan tasarım süreci esnasında algıyı oluşturan nesne, kavram ya da etkinliğin özelliğine erişim bağlantısıdır (Smeulders ve diğer., 2001). Oluşturulan algıyı çözümlemek ve anlamlandırmak için iletişim çalışmalarına genel hatları ile göz atıldığında, reklamlarda kullanılan imgelerin ve sembollerin anlamlandırılması sürecinde yöntem olarak sıklıkla göstergebilimsel çözümleme yöntemi kullanıldığı görülmektedir. Çünkü reklamların ne ifade ettiğini, ancak onların nasıl ifade edildiği anlaşılarak ve reklamın konusunun ne şekilde işlendiği çözümlenerek anlaşılmaktadır.

Anlam çözümlemesinde kullanılan göstergebilim; insanoğlunun aralarında iletişim kurması maksadıyla kullandıkları doğal diller (söz gelimi, Türkçe), görseller, tutumlar, trafikte kullandıkları levhalar, filmler, reklam afişleri, sağır-dilsiz alfabesi, müzik eserleri, tutkuların düzeni, resimler, moda, tiyatro gösterileri, yazınsal yapıtlar, çeşitli bilim dilleri, bir ülkedeki ulaşım yollarının yapısı, özetle bildirişim amacı taşıyan ya da taşımayan her anlamlı bütünün, çeşitli birimlerden oluşan bir dizgenin anlamlandırılması sürecini inceler. Gösterge, gösterenden, maddi nesne ve onun anlamını olan gösterilenden ibarettir. Bunlar sadece analitik amaçla birbirinden ayrılmışlardır. Pratikte bir gösterge daima şey-artı-anlamdır (Williamson, 1973).

Nesnelerden sözcüklerden veya resimlerden oluşan göstergeler birey ya da bireylerden oluşan gruplar için özel anlam taşıyan oldukça basit şeylerdir. Dili, göstergeden oluşan dizgeler olarak kabul eden Saussure (1985)’e göre iletişimin sağlanması bağlamında dile ihtiyaç duyulmaktadır. Dizgeleri anlamlandıran her şeyin de gösterge olduğunu savunur. Göstergebilim, toplumsal alanın içindeki tüm göstergeleri inceleyerek anlam inşasının oluşumunu ortaya çıkarır. Saussure (1985), anlam üretiminin dile bağlı olduğunu, dilin bir nesne değil, bireysel kullanıma bağlı sistem olduğunu savunur. Saussure’e (1985) göre “gösterilen” zihinlerde oluşan somut bir imge, kavramdır. Dilsel gösterge gösteren ve gösterilen olgusundan meydana gelen iki yönlü bir kavramsal yapıdan oluşmaktadır. Bu kavramın belli bir ses ile ifade edildiği somut şekline “gösteren” adı verilmektedir.

Göstergebilim gösteren ve gösterilenden oluşan kalıplaşmış bütündür. Hiç kuşkusuz ki gösterge dış dünyada bir şeyin anlamının yerine gelse de dışarıda gösterimle bağlantılı değildir, asıl anlamı kendi içinde oluşturmaktadır. “Kendisi o şey olmadığı halde, o şeyi çağrıştırarak iletişim sağlayan her araç göstergedir.” Gösteren bir göstergenin görsel ya da işitsel kısmı, gösterilen düşünce ve anlam kısmıdır. Örnek vermek gerekirse; “su” kelimesinin zihnimizde uyandırdığı su kavramı bir gösterilendir. Zihnimizde oluşan su belirli bir su, mesela deniz suyu, içme suyu, bulaşık suyu vb. değil genel bir su kavramına gönderme yapar.

Bu çalışmada, KKTC’de yer alan üniversitelerden DAÜ ve LAÜ hakkında genel bilgiler yer almakta, bu iki üniversitenin sosyal medya hesapları üzerinden yayınlamış oldukları reklam ve tanıtım filmlerinde kadın temsili hakkında göstergebilimsel analiz yöntemiyle irdelenmesi çalışmanın ana çerçevesini oluşturmaktadır. İki üniversitenin tanıtım filmi, Saussure’un (1985) gösterge-gösteren-gösterilen üçlü yaklaşımı bağlamında göstergebilim yöntemi kullanılarak anlamlandırılacaktır.

1.1. Çalışmanın Önemi

Sosyal medyanın günümüzde internet aracılığıyla cep telefonlarına taşınması ile birlikte üreticilerin tüketicilere ulaşmasında önemli bir ulaşım ve etkileşim aracı olmuştur. Sosyal medya araçları etkileşimi sağlayarak tüketimi özendirici şekilde, kadın bedenini cinsel meta-obje olarak ön plana çıkararak kitleler üzerinde etkili olmaktadır. Sosyal medyada, algıyı bu yönde yürütmek maksadıyla çalışanlar ataerkil toplumlarda kadınların köle olarak görüldüğüne vurgu yapmakta, yeni toplum düzeninde “kadına özgürlük” sloganıyla çıktığı yolda kadın bedeninin hoyratça sömürüsünü yapmaktan çekinmemektedir. Reklamlar aracılığıyla ya da kısa tanıtım filmleriyle yapılan kadın temsillerinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, bu söylemler üretilirken kadınların bedenlerinin de tüketim unsuru olarak kullanılmış olmasıdır (Gezgin, 2005). Hiç kuşkusuz ki kitle iletişim araçlarında veya sosyal medyada yer alan reklam ve tanıtım filmlerinde tüketiciye model olarak sunulan modernitenin imge ve imaj yaratımı gündelik ilişkilerin ve tüketim değişikliğinin de en belirgin gücü olarak ön plana çıkmaktadır. Üniversite reklamlarında ise tam tersi bir algı yönetimi yapıldığı, kadının dekoratif nesne olarak kullanılmadığı, ataerkil toplum olan Türk Toplumunda bile algıyı yönetmek adına kadına yeni bir imaj, rol model yüklemesi yapıldığı tespit edilmiştir.

Bu çalışmayı diğerlerinden ayıran ve önemli kılan faktörler şunlardır;

– Genel reklam ve tanıtım filmlerinde içerisinde kadının cinsiyet rolleri bağlamında bedeninin ne şekilde pazarlama aracı olduğu ortaya çıkarılacaktır.

– Reklam ve tanıtım filmlerinde ürün ve hizmet pazarlamada kadın bedeninin üniversite reklamlarında pozitif aktarımla başarının simgesi kodlaması yapıldığı aktarılacaktır.

Örnekleme dahil olan KKTC’deki üniversitelerin reklamlarında kadın bedenlerinin diğer tanıtım filmlerinin aksine obje olarak kodlanmadığı ve bu bağlamda göstergeler üretilmediği gösterilecektir.

Yapılan çalışmayı hiç kuşkusuz ki diğer araştırmalardan ayıran en önemli özelliğin kadın algısına farklı kodlamalarla yer verdiği ve bundan sonra yapılacak olan çalışmalara yol gösterici nitelikte olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmanın, genellikle yayınlanan reklam ve tanıtım filmlerinde, kadının eve hapsedilmesini ve kadınının dekoratif nesne olarak görülmesini sağlayan ve kodlayan reklamlara karşılık, üniversite reklam ve tanıtım filmlerinde kadınların eşit statüde gösterildiğini ortaya koyan ve algıyı farklı kodlayan reklamların ön plana çıkartılmasını sağlayarak, iletişim bilimine yeni bir derinlik ve perspektif sağlayarak katkı koyacağı değerlendirilmektedir.

2. KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI VE REKLAMIN GELİŞİMİ

Üreticilerin tüketiciye ulaşmasında kitle iletişim araçları büyük rol oynamaktadır. Geçmişte geleneksel medya araçlarını kullanarak tüketiciye ulaşarak hedef kitleyi ikna edip ürün tercihini etkileyen üreticiler, günümüzde sosyal medya araçlarını kullanarak daha aktif bir pazarlama stratejisi belirlemekte ve hemen hemen herkesin elinde bulunan mobil cihazlar vasıtasıyla ürünlerini cezbedici bir şekilde reklamlar aracılığıyla tüketiciye ulaştırmaktadır. Tüketiciye ulaştırmada hiç kuşkusuz ki pazarlama faaliyetinin en önemli unsuru reklamın büyük payı vardır. Reklamlar işletmelerin ürettiği mal ve hizmeti tüketiciye ulaştırmakta, özelliklerini belirlemekte, tercih nedeni olmasını sağlamakta, tüketicinin ikna edilmesinde ve talebin canlı tutulmasında çok önemli bir görevi yürütmektedir. Reklamlar işletmelerin elverişli pazara ulaşmasında ve bu bağlamda ihtiyaçların arttırılarak yatırım alanlarının teşvik edilmesinde büyük bir aracı rolü vardır (Bir ve Maviş, 1988). Tüketici açısından reklamlar irdelendiğinde, pazarda arz edilen binlerce ürün arasından ihtiyacına yönelik en uygun faydayı sağlayacak ve rasyonel seçim yapmasına katkı koyacak araç olduğu görülmektedir. Tüketiciye hangi ürün ve hizmete, nereden kaç paraya, nasıl ulaşabileceği ve nasıl kullanabileceğini gösterir. Arz eden ile talep edeni yani üretici ile tüketiciyi birbirine yaklaştıran hiç kuşkusuz ki reklamdır.

Backman (1972, s.20), “Herhangi bir mamule olan talep çeşitli faktörlerin etkisi altındadır. Bu faktörleri tüketicinin gelirindeki düzey ve değişiklikler, fiyatlar, bu mamullerin yerini alabilecek diğer mamullerin varlığı ve maliyetleri, nüfus değişikliği, coğrafi şartlar, zevkler, din ve adetler ve reklamcılık olarak sıralayabiliriz” söylemiyle reklamcılığın ve reklamın ne kadar önem arz ettiğini gün yüzüne çıkarmaktadır.

2.2. Reklamın Tarihsel Gelişim Süreci

Geçmişe bakıldığında reklamın tarihinin insanlığın varoluşundan itibaren adından söz ettirdiği görülmektedir. Hiç kuşkusuz ki en temel ihtiyaçlardan birisi önce insanın kendisinin tanıtmasıdır.

Reklam ve bu gibi tanıtım sayesinde kişiler birbirleriyle iletişim kurabilmiş ve akabinde beşeriyete sahip olmuştur. Çeşitli milletler reklamlar aracılığıyla yapmış oldukları yenilikleri, buluşları hedef kitleye ulaşabilmek için kullanmışlardır. Tarih boyunca yapılan tanıtımlar her zaman bir ürün veya verilen hizmete karşılık olarak gerçekleştirilmiştir. Bu durum reklamcılığın teknolojik değişimler ile insan ihtiyaçlarının birbirlerine paralel olarak ilerlemesiyle gelişmiş, ticari olarak farklı sektörlerinde oluşmasına olanak tanımıştır.

2.2.1. Reklamın Dünyadaki Gelişim Süreci

Ürünlerin tüketicilere tanıtımının yapılması reklam aracılığıyla olmaktadır. Reklam tüketicilere ürünle ilgili bilgiyi sağlar. Bu yönüyle reklam; işletmeler, tüketiciler ve ekonomiler için oldukça önemli olmuştur. Reklamın tarihsel gelişimi mal değiş tokuşunun yapıldığı yıllarda başladığı düşünülmektedir. Eski Mısır, Yunan, Babil ve Roma kalıntılarında reklam araçlarına rastlanmaktadır (Kocabaş ve Elden, 2006) Ancak bu dönemlerde reklamlar ilan şeklinde idi ve günümüz anlamıyla reklam olarak tanımlanabilecek reklamlar değillerdi. Günümüzdeki reklamcılığın başlaması matbaanın icadıyla gerçekleşmiştir. İngiltere’de William Caxton isimli matbaacı matbaanın icadından 30 yıl sonra bastığı kitapların pazarlanması sorunuyla karşılaşır. Bunun sonucu olarak bu kitapları tanıtmak amacıyla ilanlar basar ve bu ilanları kiliselerde dağıtır. Bu uygulama reklamcılığın ilk basılı reklam örneği olarak tarihe geçmiştir (Babacan, 2005). Matbaanın icadı, reklamın yazılı hâle gelmesini, geniş kitlelere ulaşmasını sağlamıştır. Yazılı basında reklamcılığın gelişmeye başlaması ise; 1605 yılında Hollanda’da yayınlanan Niuewe Tijdingen gazetesi, 1612’de Paris ve 1665’de Londra’da yayınlanmaya başlayan gazeteler aracılığıyla olmuştur (Şimşek, 2006). Reklamcılığın gelişimi ABD’de Avrupa’da olduğu gibi yine gazetenin yaygınlaşmasıyla birlikte olmaktadır. 1835’te başlayan bu dönem basının devi olarak isimlendirilen New York Herald (1835), New York Tribune (1841), Chicago Tribune (1874), Post Dispach ve New York Times (1896) yayın hayatına girmiştir (Babacan, 2005).

1920’li yıllar reklamcılığın hızla geliştiği yıllar olmuştur. Bu yıllarda pazarlama çalışmaları satış ve reklamı da kapsayarak ön plana çıkmıştır. 1920’li yılların en önemli olaylarından biri radyonun reklam aracı olarak kullanılmasıdır (Kocabaş ve Elden, 2006). Televizyonun görsel ve işitsel medya olarak reklam aracı olarak kullanılması 1940 ve 1950’li yıllara rastlamaktadır. Televizyonculuk reklamın hızla gelişmesini sağlamıştır.

Günümüzde iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmelerle reklamcılık işletmelerin yönetim ve pazarlama anlayışlarında farklılıklar yaratmıştır. Rekabetin çok yoğun olduğu günümüz piyasa koşullarında benzer ürün ve hizmetlerin bir adım önüne çıkmak, diğerlerinin önüne geçmek, hedef kitlenin dikkatini çekerek yeni müşteriler kazanmak amacıyla her geçen gün yeni yöntemler denenmekte ve uygulanmaktadır. Reklamların televizyon, gazete, dergilerde yer almasının yanında radyo, internet, elektronik postalar, billboardlar reklam araçları olarak kullanılmaktadır.

4.Dr.Öğr. Üyesi, Öğr. Üyesi, Girne Amerikan Ünivesitesi, muharremozdemir@gau.edu.tr.
5.Dr.Öğr. Üyesi, Öğr. Üyesi, ARUCAD, derya.erturk@arucad.edu.tr.

Ücretsiz ön izlemeyi tamamladınız.

Türler ve etiketler

Yaş sınırı:
0+
Litres'teki yayın tarihi:
01 ağustos 2023
Hacim:
341 s. 86 illüstrasyon
ISBN:
978-625-6852-33-4
Yayıncı:
Telif hakkı:
Elips Kitap
Metin
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Metin
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Metin
Средний рейтинг 4,8 на основе 56 оценок
Metin
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Metin
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Metin
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Metin
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Ses
Средний рейтинг 5 на основе 1 оценок
A Christmas Horror Story
Sebastian Gregory
Metin
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Metin
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Ses
Средний рейтинг 4 на основе 1 оценок
Ses
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Ses
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Ses
Средний рейтинг 5 на основе 1 оценок
Ses
Средний рейтинг 5 на основе 1 оценок
Ses
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Metin PDF
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Metin
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Metin
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок
Metin
Средний рейтинг 0 на основе 0 оценок