Kitabı oku: «Kosova'da Çağdaş Türk Edebiyatı», sayfa 4
2.2. ROMAN ve HİKÂYE
Modern hikâye ve roman türünün Kosova edebiyatında yazılmaya başladığı dönem, Makedonya edebiyatı ile aynı çizgi içerisinde ve eş zamanlı bir süreç içerisinde gerçekleşmiştir. Çocuk hikâyeleri yazımı, hikâye yazımı ve roman yazımı olarak ilerleyen bu süreç, bugün ayırmak durumunda kaldığımız aslında, Tito Yugoslavyası döneminde tek ülke durumunda olan Makedonya ve Kosova edebiyatı için ortaktır. Gerek roman gerekse hikâye için 1950’li yıllardan sonra ilk örnekler verilmeye başlamıştır. Günümüz Makedon edebiyatında yer alan Mustafa Karahasan’ın çocuklar için yazmış olduğu Küçük Erler (1950), bu türün ilk örneği olarak kabul edilmektedir. “İki yıl sonra Necati Zekeriya, Fahri Kaya ve Mahmut Kıratlı’nın birlikte yayınladıkları Sesler adlı kitapta, Mahmut Kıratlı’nın ilk hikâyeleri yer alıyor. Mahmut Kıratlı’nın Küçük Hikâyeler adlı ilk hikâyeler kitabı ise 1954 yılında dünya yüzünü görüyor.” (Kaya 1990: 10)
Bu ilk örneklerin arkasından Mustafa Karahasan, Necati Zekeriya ve Hüseyin Süleyman’ın hikâye kitapları yayınlanmıştır. Yazılan ilk hikâyeler, çoğunlukla çocuklar için yazılmış örnekler olmaları bakımından önemlidir. Büyükler için yazılan hikâyelerin ilk örneğini Şükrü Ramo Yeşil Köy ile verir, yıl 1972’dir. Büyükler için yazılan hikâyeler, zaman almış, Makedonya’da yirmi yıllık bir aradan sonra görülmeye başlamıştır.
Kosova Türk edebiyatında, ilk örneklerin görülmeye başlaması daha geç dönemlere denk gelmektedir. Çünkü burada edebiyatın yapılanması ve yeni tarzda edebiyat tarzının benimsenmesi ve edebiyatçıların yetişmesi için daha beklemek gerekecektir.
Kosova’da Türk edebiyatı içerisinde ilk hikâye33 kitabı yayınlanan yazarımız, Enver Baki’dir. 1972 yılında Anahtarlar adlı hikâye kitabı yayınlanır. Onu 1974 yılında, yayınlanan kitaplar izler. Süreyya Yusuf’un yazmış olduğu Ali Ağa adlı hikâye kitabı, İskender Muzbeg’in Sevil adlı hikâye kitabı, Enver Baki’nin Mutlu Baba adlı kitabı izler. 1975 yılında ise Hasan Mercan, Körağa Sokağı adlı çalışmasıyla hikâye alanında edebiyat dünyasına girer. 1978 yılında, Şecaattin Koka’nın Karadüzen adlı kitabı yayınlanır.
1984 yılında, Ahmet S. İğciler Yüreksiz Adam ile, 1985 yılında, Reşit Hanadan Duygu Tutsağı ile, 1986 yılında, Hayrettin Volkan Kanlı Sabahın Baharı adlı ilk hikâye kitapları ile yukarıdaki 34 yazarlarımızı izlerler.
Daha çok şiir ve tiyatroları ile tanıdığımız Agim Rifat 1991 yılında Hususi Su adlı hikâye kitabı ile bu defa hikâye alanında görülmeye başlar. Ayrıca yine bu yıllarda, ilk hikâye kitabını çıkartan ve edebiyat dünyasına adımını atan Mehmet Bütüç, Ateşböceklerin Gösterisi (1995) ve Şükrü Mazrek, İyi Kalpli Öğretmen (1997) bulunmaktadır.
Enver Baki, Hasan Mercan, Şecaattin Koka, Ahmet S. İğciler, Reşit Hanadan ilk hikâye kitaplarını yayınladıktan sonraki yıllarda da hikâye yazmaya devam etmiştir. Kosova’da çağdaş Türk hikâyesinin temsilcisi olmuştur.
Genel olarak Kosova Çağdaş Türk edebiyatında ortaya konulmuş hikâyelerin konularına göz atacak olursak şöyle bir tablo ortaya çıkmaktadır. Halk Kurtuluş Savaşı, ülke kalkınması, köy yaşamı, toplumsal yapı, Tito ve yönetimi kimi hikâyelerin genel atmosferinde yer almaktadır. Dönemin yapısı gereği, ortak söylem içerisinde siyasi ve toplumsal bir anlayış biçimi vardır ve yazarlar bu etiğe hürmet ederler. Hikâyelerde asıl ağırlıklı olarak işlenen konular ise bireysel konulardır. Hikâye ve yazarları daha çok kendi kökenlerinin bulunduğu memleketlerinin (şehir, kasaba ve köy ) insanlarını, insan ilişkilerini, değerlerini, ortak yaşama biçimlerini, öğrencilik yıllarını, aşklarını, edebiyat sevgisini anlatmayı tercih ederler. Yetişkinler için yazılmış hemen her hikâyede aşk ve sevginin anlatımı, mutlaka konu olarak bulunur.
Balkan yarımadasında roman, II. Dünya Savaşı’ndan sonra görülmeye başlamıştır. Ivo Andriç’in, Drina Köprüsü ve Mehmet Selimoviç’in Derviş ve Ölüm ile Kale gibi romanları bir tarafa bırakılacak olursa, Makedon edebiyatında 1950’li yıllarda Mustafa Karahasan, Suzan ve Mara adlı iki romanı ile dikkatleri çeker.
Roman açısından Kosova’daki Türk edebiyatını değerlendirdiğimiz zaman, 1970’li yıllarda gazetelerde yayınlanan tefrika romanlar bu türün başlangıcını oluşturur. İskender Muzbeg Yanan Sevgiler (1972, Tan Gazetesi), Hasan Mercan Taş Yaşar (1975, Birlik Gazetesi) adlı romanlarını gazetelerde tefrika ederler.
Ama asıl romanın yazılması daha geçlerdedir. 1987 yılında Sel adlı romanı ile Reşit Hanadan bu türün önemli bir temsilcisi olarak gelir. Aynı yazarın Taş Yerinde Ağırdır (2002), Başka Olur Rumeli’nin Harmanı (Taş Yerinde Ağırdır II) (2003) adlı iki romanı daha bulunmaktadır. Sonraki yıllarda Vahit Ergin de, Kaderin Cilvesi (2001) adıyla bir roman yayınlamıştır.
Roman, Kosova’da çağdaş Türk edebiyatının en zayıf kaldığı edebî tür olarak dikkatleri çekmektedir.
2.3. TİYATRO
Kosova’da çağdaş Türk tiyatrosu edebiyatı, özgün eserlerini vermeden önce üç koldan gelişimini sürdürmüştür.
Birinci kolda, geleneksel halk tiyatrosu verimlerini sayabiliriz. Özellikle Yugoslavya Krallığı döneminde, Türkçe’nin resmî dil olmayışı, tiyatro oynanacak mekanların bulunmayışı ve kimi zorluklar edebî metne bağlı tiyatro anlayışının gelişmesine engel olmuştur. Bu durumda bölgedeki Türk tiyatro sanatı geleneksel Türk tiyatrosunu yaşatmışlardır. Meddah, Karagöz, ortaoyunu gibi seyirlik oyunlar, halkın tiyatro ihtiyacını gidermiştir35. Bu dönemde yazılı tiyatro oyunları bulunma ihtimalinin olduğu, ancak hâlâ elimizde bu tarz bir belgenin, metnin, dokümanın bulunmadığı da burada hatırlatılmalıdır.
Kosova’da geleneksel Türk tiyatrosunun önemli temsilcisi, Aziz Buş’tur. Aziz Buş, tam bir tiyatro adamıdır ve Kosova Türk tiyatrosunun doğup canlanmasında önemli bir isimdir.
İkinci kolda özgün tarzda yazılmış, artık yazılı metni bulunan oyunlar dönemi gelmektedir. Durmuş Celina’nın yazmış olduğu, Büyük Kapı Kızı (1952) ile bu tarzın ilk örnekleri verilmeye başlanır. Aynı yazarın, Niçin Halam Anamı Sevmiyor (1954) adlı bir oyunu daha bulunmaktadır.
Kosova’da çağdaş Türk tiyatrosunda, Durmuş Celina’dan sonra, özgün tarzda kaleme alınan oyunlar ve yazarları şöyle sıralamak mümkündür: Aziz Buş, Mukadderat (1956), İki Ayağını Bir Pabuca (1958); Hasan Mercan, Çiçekçe Ali (1966), Ben Hasan Ağa (1966), Değirmende (1978), Yörük Osman (1982); Süreyya Yusuf, Düş ve Gerçek (1968), Ömrümün Tek Rüyası (1972); Agim Rifat, Seni Seviyoruz Orhan Veli (1973), Cüleşko İstanbul’da (1973), Milus-Pulus (1982); Nuhi Mazrek, Kanlı Sevda (Tan Yayınları), Rüstem Hükümet (1991, Tan Yayınları).
Özgün tarzda kaleme alınan oyunlar arasında, Kosova Türk tiyatrosunda, tek perdelik oyunlar ve monologlar36 da kaleme alınmıştır. Büyük projelerin, büyük paraların ihtiyaç duyduğu tiyatro ortamının sağlanamadığı Kosova gerçekliğinde, kısa oyunların yazılması tiyatro sanatının ülke gerçeklerine uyum sağlamasını göstermesi açısından dikkati çekmektedir. Bu amaçla Agim Rifat, ilk örneğini 1973 yılında, Seni Seviyoruz Orhan Veli ile verdiği kırk dört tane tek perdelik oyun yazar, yönetir, sahneye koyar.
Priştine’de önce radyo ardından da televizyonun Türkçe yayınlara başlaması ile gelişen süreç içerisinde, radyo oyunu, televizyon skeçleri yazılmaya başlanmıştır. Agim Rifat’ın, Osman Gaş’ın ve Aluş Nuş’un radyo skeçleri bulunmaktadır.
Şecaattin Koka’nın Sait Demo adıyla yazdığı radyo oyunu, 1980 yılında, Üsküp ve Prizren radyolarında yayınlamıştır ve Prizren radyosunda yayınlanan ilk Türk tiyatro oyunu olma özelliği taşımaktadır. Ethem Baymak’ın İnek İle Sinek (1987), Gül ve Diken (1988), Caro ile Curo (1989) adlı kısa oyunları da radyo için kaleme alınmıştır. Ethem Kazaz ve Aluş Nuş’un radyo skeçleri de bu konu içerisinde anılmalıdır.
Üçüncüsü aşamada, Kosova’da kabare tiyatrosu geleneğinden söz etmek gerekmektedir. Bu tarzın başarılı temsilcisi Agim Rıfat Yeşeren’dir. Kendisi aynı zamanda Yeşeren Kabare Tiyatrosu’nun hem sahibi hem kurucusudur.
Kabare tiyatrosu hem modern bir tarzdır hem de kısıtlı sahneleme imkanları çerçevesinde tiyatro geleneğinin devamına imkan vermektedir. Kosova şartları Türk azınlığı açısından düşünüldüğünde, küçük bütçeli, sınırlı imkanlar dahilinde kaliteli oyunların oynanabilmesi için tek perdelik oyunlar gibi kabare tiyatrosu da önemli bir açılım sağlayabilmektedir.
Agim Rifat’ın tiyatro oyunları hem teknik hem de içerik açısından son dönem Kosova tiyatro edebiyatının iyi örnekleri arasında anılmalıdır. Eşek Muhabbeti (2000); Payton Feneri I (2001); Payton Feneri (2002); Doktor Palyaço (2004) ve Fosforlu Antibiyotik (2007) kabare tiyatrosu tarzında kaleme alınmışlardır.
Burada bizim konu ettiğimiz Kosova’da tiyatro edebiyatıdır. Tiyatro bir bütün olarak ele alındığı zaman, bu geleneğin daha zengin olduğu anlaşılmaktadır. Telif, tercüme, uyarlama, parodi, resitaller, hicivli şarkılar, kısa betikler … şeklinde daha pek çok oyunun Kosova’da sahnelendiği dikkati çekmektedir. Özellikle Doğru Yol Derneğinin, Aziz Buş, Zekir Sipahi, Nafiz Gürcüali, Ethem Kazaz, Yeşeren Kabare gibi bireysel toplulukların oyun ve faaliyetleri başlı başına bir inceleme konusunu oluşturmaktadır.
2.4. ELEŞTİRİ
Kosova’da Türk edebiyatı üzerine yapılan eleştiri kitapları sanırız ki iki grupta incelenebilir: Birincisi, akademik eleştiri geleneği, ikincisi ise Kosova’da ki Türk edebiyatı konusunda tanıtım, değerlendirme yazıları. Yine bu iki ana başlığı kendi içlerinde üç alt başlığa da ayırmak mümkündür. Kosova’da yazılan ve yayınlanan eleştiri yazıları, Türkiye’de yazılan ve yayınlanan eleştiri yazıları ile Eski Yugoslavya toprakları ile diğer yabancı ülkelerde yazılan ve yayınlanan eleştiri yazıları. Eski Yugoslavya toprakları ile diğer yabancı ülkelerde yazılan ve yayınlanan eleştiri yazıları, alanımız dışında yer aldığından bu çalışmanın kapsamı dışarısında bırakılmıştır. Bu dilleri bilen akademisyenler tarafından yapılacak çalışmalarda bu konunun aydınlanacağı, ilginç sonuçlara varılacağı konusunda kuşkumuz yoktur. Çünkü gerek yazarları gerekse şairlerin değinilerinde kendi eserlerinin yabancı dillere çevirdiği, yurt dışında ödüller alındığı yolunda bilgiler bulunmaktadır.
1. Kosova Türk Edebiyatı Konusunda Akademik Eleştiri Geleneği
Kosova Türk edebiyatı alanında akademik eleştiri geleneği, Süreyya Yusuf ve Prof. Dr. Nimetullah Hafız ile başlamaktadır. Her iki yazarımız, aynı zamanda Kosova çağdaş Türk edebiyatının başlangıcında kurmaca alanında yazdıkları eserler ile birer öncü oldukları burada hatırlatılmalıdır.
Süreyya Yusuf, daha çok dil alanında çalışmalarda bulunmuş bir akademisyenimizdir. Dilimiz ve Biz (1972) ile Dil Çalışmaları (1984), yazarın Türk dili üzerinde yaptığı incelemelerden oluşmaktadır. Kendisinin doktora tezi Priştine ağzı üzerinedir. Diğer bir çalışması, Yugoslavya Türk Şiiri (1976) adlı antolojidir. Bu antoloji, Eski Yugoslavya’da yaşayan şairlerin kısa hayatları ve ardından onların eserlerinden seçmeleri içermektedir. Alanında ilk olması, derli toplu ve planlı bir çalışma olması yazarın araştırmacı titizliğini göstermektedir.
Nimetullah Hafız, akademik birikimi olan ve Kosova’da üniversite düzeyinde dersler veren önemli bir eleştirmenimizdir. Bölgede akademik eleştiri geleneğinin oluşumunda katkıları büyüktür. Daha ziyade çalışmaları, halk edebiyatı ve dil üzerinde yoğunlaşmaktadır. Çağdaş edebiyat dışında yapılmış çalışmaların tam listesi burada verilemeyecektir. Çağdaş edebiyat söz konusu olduğunda en önemli çalışmaları –kitap olanlar seçilmiştir-şöyle sıralanabilir. Yugoslavya Türk Şiirinde Atatürk (1983), Yugoslavya Türk Edebiyatında Devrim Şiirleri (1984), Yugoslavya Türk Halkı Şiirinde Tito (1985), Yugoslavya’da Çağdaş Türk Edebiyatı Antolojisi I, II ve III (1989).
Tacida Hafız, Priştine Üniversitesi, Türk Dili ve edebiyatı Bölümü öğretim üyelerindendir. Türkçe ve Sırp-Hırvat dilinde pek çok çalışmaya imza atan akademisyen, Kosova’daki divan edebiyatı ve halk edebiyatı ile karşılaştırmalı edebiyat konularında inceleme ve araştırmalar yapmıştır. Hacı Ömer Lütfi (Eserlerinden Seçmeler) (1992) üzerine yaptığı çalışmalar, Kosova’da çağdaş edebiyatın başlangıç dönemini aydınlatması açısından önemlidir. Hacı Ömer Lütfi, Osmanlı İmparatorluğu’nun yetiştirdiği son kuşak sanatçılardandır.
İrfan Morina, Priştine Üniversitesi öğretim üyelerindendir. Priştineli Mesihi (Hayatı Sanatı ve Eserleri) (1987), hazırladığı tezin, kitaplaşmış halidir. İrfan Morino, halk edebiyatı ve dil alanları üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmış, Kosova’daki çağdaş Türk edebiyatı üzerine değerlendirme ve incelemeleri geri planda kalmıştır.
Ethem Baymak (1988), Kosova’daki çağdaş Türk edebiyatı üzerine kitap boyutunda iki çalışma kazandırmıştır. Bunlar, Naim Şaban (Yaşamı-Sanatı-Yapıtları) (1988) ve Süreyya Yusuf (Yaşamı Sanatı Yapıtları) (1988) adlarındaki monografik incelemelerdir. Ethem Baymak daha sonra Balkan Türk şiiri üzerine yaptığı incelemeleri tuna akar serin serin (1999) adlı kitabında bir araya getirmiştir.
Güven Kaya, akademik kariyerini Türkiye’de tamamlamış bir araştırmacımızdır. Kendisi, Boğaziçi Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak bir süre çalıştıktan sonra 1996 yılında, Kocaeli Üniversitesi’ne öğretim üyesi olarak geçmiştir. Akademik kariyerinde bir süre, Priştine Üniversitesi’nde çalışmalarına devam eden Güven Kaya, Kosova edebiyatı üzerine dikkate değer incelemelerde bulunmuştur. Onun çalışmalarının yapıldığı dönem, Kosova henüz Yugoslavya toprakları sınırları içerisinde olduğundan, kitaplarında Mekedon ve Kosova edebiyatı bir arada değerlendirilmiştir. Yugoslavya Türk Halkı Yazınına Gerçekçi Bir Bakış (1986), akademisyenin Kosova’da bulunduğu yılların bir ürünüdür. Çağdaş Türk edebiyatı örneklerini, toplumcu gerçekçilik bakış açısından tahlil eden eserde kimi örneklerin kuram ile tam örtüşmediğini yazar da dile getirmektedir. Yugoslavya Türk Halkı Edebiyatı (1993), yazarın ikinci çalışmasıdır. Çalışma, Yugoslavya çağdaş Türk edebiyatı üzerine yapılmış analitik bir değerlendirmeyi içermektedir.
Kosova’da yaşayan Türkçe edebiyat üzerine Türkiye’de yazılmış akademik çalışmalara gelindiği zaman, Prof. Dr. Mustafa İsen’in çalışmaları burada anılmalıdır. Prof. Dr. Mustafa İsen’in asıl çalışma alanının eski Türk edebiyatı olması, akademisyenin çalışmalarını o alana kaydırmıştır. Kosovalı divan şairleri, Priştine ve Prizrenli şairler, Aşık Çelebi kendisinin değerlendirme yaptığı konular arasında yer almaktadır. Ötelerden Bir Ses (1997), bu alanda yaptığı kimi incelemeleri içermektedir. Başlangıcından Günümüze Kadar Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi (1997), adlı ansiklopedik kitapta da, değerlendirmeleri bu yolda olmuştur. Yine bu kitap kapsamı içerisinde Makedon ve Yugoslavya Türk edebiyatı üzerine Suat Engüllü’nün yazmış olduğu makaleleri saymak mümkündür. Suat Engülü bir akademisyen olmamakla birlikte yazdığı yazılar, Prof. Dr. Mustafa İsen’in değerlendirmelerinden geçmiştir. Yine Prof. Dr. Mustafa İsen’in, Reyhan İsen ve Ayşe Esra Kireççi ile kaleme almış oldukları Balkanlarda Türk Çocuk Şiiri Antolojisi (2001) burada anılmalıdır.
Türk akademisyenler içerisindeki üçüncü halkayı Abdülkadir Hayber oluşturmaktadır. Abdülkadir Hayber, Ankara Gazi Üniversitesi öğretim üyesidir. Uzun yıllar Üsküp’te kalmış, bir Türk edebiyatı araştırmacısı olarak alanı tanıma fırsatını yakalayabilmiştir. Makedonya ve Kosova Türklerinin Edebiyatı (2001) adlı çalışmada, giriş bölümü ve genel bir edebiyat tarihi yazıldıktan sonra, şahıslar tek tek ele alınarak değerlendirilmiş, ansiklopedik bilgi verilmiştir. Kitabın en önemli tarafı, yazarının Makedon ve Kosova yazar ve şairlerinden seçtiği kişiler ve eserleri konusunda analitik bir çalışma yapmış olmasıdır. Kitap tahlilleri açısından çözümleme ve değerlendirmeler dikkate alınmalıdır. Yazarın makale boyutunda yazmış olduğu pek çok çalışma, henüz, kitaplaşmamıştır.
Bu noktada son olarak sözünü etmemiz gereken bir yüksek lisans tezi bulunmaktadır. Ankara’da Gazi Üniversitesi’nde Çağdaş Kosova Türk Edebiyatından İskender Muzbeg ve Eserleri Üzerine Bir Çalışma adlı teziyle Elsev Brina, yüksek lisans programını tamamlayarak bilim uzmanı olmuştur. Çalışma, akademik bir titizlikle ele alınmış, Kosovalı şair yazar İskender Muzbeg’in eserlerini tahlil edilerek bir sonuca ulaşılmıştır. Kosovalı genç bir araştırmacının yine, Kosovalı bir sanatçıyı eleştirel bir gözle işlemesi önemlidir.
Akademik eleştiri geleneği içerisinde bir de ansiklopedi ve sözlükleri de sıralamamız doğru olacaktır. Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Ansiklopedisi, Türk Dünyası Edebiyatı Tarihi, ile Türk Dünyası Edebiyat Metinleri Antolojisi şu ana kadar yapılmış ansiklopedi düzeyindeki en kapsamlı çalışmalardır.
2. Kosova’da Türk Edebiyatı Konusunda Tanıtım, Değerlendirme Yazıları.
Kosova’da çağdaş Türk edebiyatı konusunda yazılan tanıtım, değerlendirme yazıları genellikle yazar ve şairler tarafından kaleme alınmıştır. Bu yazıların büyük bir çoğunluğu önce Kosova ve Makedonya’da Türkçe yayınlanan gazete ve dergilerde yayınlanmış, ardından kitaplaştırılmıştır. Bu konu başlığı altında yer alabilecek kitaplar37, arasında dikkatimizi en çok çeken antoloji yazımının yaygın oluşudur.
Necati Zekeriya, Makedonya’daki Türk edebiyatının önde gelen edebiyatçılarından birisidir. Kendisi aynı zamanda günün ihtiyaçları çerçevesinde gerek çocuklar gerekse büyükler için çeşitli antolojiler düzenlemiştir. Bu antolojilere, Makedonya ve Kosova edebiyatının ileri gelenlerinin eserlerinden örnekler almış, böylece Türk halkının okuma ihtiyacının giderilmesine yardımcı olmuştur. Çağdaş Yugoslavya Şiiri Antolojisi (1983) böyle bir çabanın ürünüdür. Çiçek (1963) adıyla yayınladığı antolojiye de çocuk edebiyatı örneklerini toplamıştır. Sevinç ve Tomurcuk dergileri ile Birlik gazetesinde yayınlanan şiirler ile şairlerin kitapları taranarak oluşturulmuş kitapta, Kosova edebiyatından Naim Şaban, Nusret Dişo Ülkü ve Nimetullah Hafız’ın şiirleri yer almaktadır.
Fahri Kaya, aslında Üsküplü bir yazar ve şairimizdir. Kendisi Makedonya ve Kosova’da meydana gelen çağdaş edebiyatın yakın tanıklarından birisidir. Dolayısıyla kendisi, son dönemlerde Eski Yugoslavya’da oluşmuş şiir ve hikâyeleri içerisine alan toplu değerlendirmelerde bulunmuştur. Yugoslavya Türk Hikâyesi Antolojisi (1990), Eski Yugoslavya’da Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi (1992) ile Seçme Yazılar (1994) adlı kitaplar, Fahri Kaya’nın birikimini göstermesi ve çağdaş edebiyatı değerlendirmesi açısından önemli kaynaklardır.
Hasan Mercan, Kosova çağdaş Türk edebiyatında en verimli sanatçılardan birisidir. Çağdaş edebiyata hemen her alanda hizmetleri olmuştur. Antolojiler hazırlamış, değerlendirme ve röportajlar kaleme almıştır. Balkanlarda Çağdaş Türk Hikâyeleri Antolojisi (2000), Balkanlarda Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi (2000), Balkanlarda Türk Çocuk Edebiyatı: Bize de Gülüş Verin (2000) son dönemlerde yazılmış önemli çalışmalardır. Bir Avuç Gökyüzü (1988) ve Yaprak (1985) yazarın çağdaş Türk (hem Kosova hem Türkiye) edebiyatı üzerine değerlendirmeleri ve röportajlarını içermektedir.
Kosova edebiyatını çeşitli açılardan değerlendiren çok sayıda antoloji olduğunu burada söylemeliyiz. Görebildiğimiz kadarıyla, bir liste38 yapacak olursak:
a) Şiir Antolojileri39: Süreyya Yusuf Yugoslavya Türk Şiiri (1976), Enver Baki ve Nusret Dişo Ülkü, Tito Şiiri (1977), Nimetullah Hafız, Yugoslavya Türk Şiirinde Atatürk (1983), Necati Zekeriya, Çağdaş Yugoslavya Şiiri Antolojisi (1983), Nimetullah Hafız, Yugoslavya Türk Edebiyatında Devrim Şiirleri (1984), Nimetullah Hafız, Yugoslavya Türk Halkı Şiirinde Tito (1985), Hasan Mercan, Bir Avuç Mavi (Kosova Şiir Antolojisi) (1985), Nimetullah Hafız, Yugoslavya’da Çağdaş Türk Edebiyatı Antolojisi I, II ve III (1989), Fahri Kaya, Eski Yugoslavya’da Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi (1992), Osman Baymak, Yugoslavya Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi (1996), Ali Alparslan, Çağımızda Türk Şiirinin Coğrafi Sınırları (2000), Osman Baymak, Rumeli Şairlerinden İstanbul’a Şiirler (2006)
b) Hikâye Antolojileri: Bedri Selim, Yugoslavya Türk Hikâyeleri (1978), Nimetullah Hafız, Yugoslavya’da Çağdaş Türk Edebiyatı Antolojisi I, II ve III (1989), Fahri Kaya, Yugoslavya Türk Hikâyesi Antolojisi (1990)
Kosova’da sadece Türk edebiyatı üzerine ya da Türkçe antolojiler düzenlenmemiştir. Arnavutça ve Sırpça antolojilerin çevirilerinin yapıldığını, çok kültürlü bir edebiyat ortamında karşılaştırmalı çalışmalara olanak sağlandığını söyleyebiliriz. Görebildiğimiz örnekler: Dragolyub Stoyadinoviç (Çev. Necati Zekeriya) Kosova Sırp Şiiri, Recep Cosya (Çev. Avni Çitak) Çağdaş Arnavut Hikâyeler Antolojisi ve İbrahim Rugova Yugoslavya Çağdaş Arnavut Şiiri Antolojisi.
Son olarak, yukarıda sıraladığımız çalışmalar dışında kitaplaşmamış, dergi ve gazete sayfalarında kalmış, bu tarz bir eleştiri geleneği ile kaleme alınmış onlarca çalışmanın olduğunu burada bir kez daha hatırlatmamız gerekmektedir.
Ücretsiz ön izlemeyi tamamladınız.